Ben bir Kürt aydını olsaydım, halkımın Batı’nın gündemine Mezopotamya’da petrol bulunmasından çok daha önce, dini nedenlerle girdiğini, 1800’lü yılların daha ilk yarısında “Havarilerin ruhlarıyla donanmış, İsa’nın aşkı uğruna dünya nimetlerini terk etmiş” misyonerlerin “o vahşi dağlar” dedikleri topraklarıma İsa’nın “haçını yerleştirmek” için