Sözümden dönebilir ve çok büyük günahlar işleyebilirim. Belki üzerim birini belki aldatılırım ve belki affederim sonra af dilerim birinden. Sevebilirim ve sevişebilirim bir başkasıyla. Savaşabilirim onunla ve vazgeçebilirim. Üstelik ben değilim bir ilah, Allah'ın bile inkar edildiği bir alemde elbette vazgeçilebilirim. Yola çıkabilirim biriyle, yoldan çıkabilirim, yarı yolda bırakılabilirim. Olabilir bunlar sorun değil. Benden güzel biri vardır, benden zeki ya da benden aptal. Herkes bir ve eşsizdir elbet ama herkes yerini doldurur herkesin. Biter her hikaye, biter en bitmez aşklar.
Kürt olmak..
Zerdüş'ün Avesta'sında'da özgür insan
Musa'nın Tevrat'tında devlet-i Medya'dır
Göklere yükselen İsa'nın İncil'inde bilge
çetindir, çetin savaşçı.
Kürt olmak..
İnsanlığın hayat bulduğu Kürdistan'da
Bir tufandan Cudi Dağı'na demir atan
İlk Kürdün, Kürtçe'nin
Kimi yorgunluklar vardır, artar dinledikçe! (Yarışma Kitabı)
Yenilmek başka şeydir, yorulmak başka!
Küllerinden doğmak ise bambaşka!
Bazen yenilir, çabuk toparlanır, hızla ayağa kalkarsın. Ama bazen öyle yorulursun ki takatin kalmaz hiçbir şeye, konuşmaya dahi.
"Atamıyorum üstümden yorgunluğu ne kadar dinlensem. Bizim yorgunluğumuz gövdemizde değil, ruhumuzda olsa gerek." (s. 34)
Ruh
Romeo ve Juliet - W. SHAKESPEARE (Nasıl unutulur düşünmek!)
"Bazı aşklar bitmesi için yaşanır.
Bazı doğum günleri kötü geçer.
Bazı Romeo'lar Juliet'leri iplemez.
Boşver. Kim aşktan ölmüş ki!"
İncelememe büyük şair, kıymetli dostum merhum Derman İskender Över'in -namı diğer Küçük İskender- dizeleri ile başlamak istedim. Aşktan kim ölmüş ki! Aşk öldürür mü, senin için ölürümler
Son zamanlarda sıklıkla rastladığım bir kitaptı Bülbülü Öldürmek. Bir modern klasik fakat daha çok ‘klasik’ tadında. Neredeyse yarısına yakın bir kısmının Oliver Twist vasatlığında olduğunu söyleyebilirim. İkinci bölüm beni kitaba bağlayan etken oldu ve sonuç olarak beğendim.
Kitap, 1930’ların Alabama’sında geçiyor. 9 yaşındaki bir kız çocuğu