Bazen, kendi basima kaldigim zamanlarda, en ok deger verdigimiz insanlari en fazla ihmal ettigimiz gerçegini kinarim. Onlari kaybederiz. Ardindan uzun ve yalniz yürüyüsler baslar; onlara hak ettikleri gibi davranabilmemiz için ikinci bir sans istedigimiz dualar ederiz. Lütfen hayatiniza böyle bir pismanligin bulas-masina izin vermeyin. Bu birçogumuzun basina sıklıkla gelir. Eger ebeveynleriniz hayattaysalar onlar onurlandirin. Ve bu isi bugün yapin.
“İnsan bazen kanunu kendisi değiştirmelidir.”
Reklam
"Bazen ihtiyaç duyuyor insan, sevildiğini bilmeye."
Ama öyle olmuyormuş. Her giden dönüyormuş. İnsan sevdiği biriyle bazen son kez konuşuyor, onu son kez görüyor ama bunu bilemiyormuş.
“İnsan bazen cevabını duymak istemediği soruları özellikle sormuyor kendine bile.”
256 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Sen nasıl muhteşem bir kitap sın! Şanlıurfa'daki aşiret ve cehalet ikilisinin acımasız yüzünü gösteren, kız çocuklarının değersiz, konuşma hakkı olmayan, ezilen, hor görülen ve küçük anne gibi 4 yaşında çocuk bakmaya mahkum edilen hayatını anlatan hatta iliklere kadar hissettiren ve bu kadar acımasız bir ortamda okumak için her türlü zorluğa katlanıp çırpınan bir kızı ( Meryem'i) anlatan muhteşem bir eser. İnsan bazen kılıcını kalkanını kuşanıp o cehaletin üzerine yürümek hissine kapılıyor. Bir solukta bitti. Devamını bekliyoruz
Alişan Kapaklıkaya
Alişan Kapaklıkaya
hocam. Emeğinize sağlık yine harikalar yaratmışsınız. Okumak istemeyen çocuklar, çocuğunu kurstan kursa yollayan aileler, istekleri bir türlü bitmeyen ve sürekli dünya malı isteyip hala memnun olmayan kadınlar.... Mutlaka okumalı
Ben Meryem
Ben MeryemAlişan Kapaklıkaya · Yediveren Yayınları · 2023167 okunma
Reklam
İnsanı kusurlarıyla, hatalarıyla, bakış açılarıyla ve kendi benliğiyle kabullenmek bazen kolay değildi. Çoğu zaman karşısına çıkan kişilerin kendisiyle aynı pencereden bakabilmesini isterdi insan. Ancak, böyle biriyle karşılaştığında aynı şekilde diğerinin de karşısına çıkanı tüm kusurlarına rağmen karşılıksız bir sevgiyle kabullenmesi gerekirdi.
"Bazen bir saat gecikirsin, bir yıl kaybedersin."
Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bu akşam anladım ki, bir insan diğer bir insana bazen hayata bağlandığından çok daha kuvvetli bağlarla sarılabilirmiş.
Bazı şeyler vakti zamanında olmayınca ve sırf olması gerektiği için oluyor ya işte o şeyin kıymeti kalmıyor. İnsandaki o Duygu, Heves, İstek ve her ne isim veriyorsanız verin, eğer vakti zamanında ve doğru kişide tahakkuk etmiyorsa; insan o şeylerin bir ömür boyu mahkûmu olup acı çekiyor. Dikkat etmek lazım Kimin ne konuştuğunu, Ne paylaştığı, Ne istediğini ve önemliyse ne kadar güvendiğini. Hayatta bazı şeylerin telafi yoktur. Hayatınıza gelenlere ve gidenlere dikkat edi. Kim ne kadar çok iz bırakmış veya ne kadar çok iz götürmüş. Belki ondandır ki bazı insanların sizde bıraktığı özden dolayı başka insanlara karşı temkinli oluyorsunuz. Bazen oluyor ya doğru insanı bulursunuz ama onu kaldıracak ve yürütecek takat sizde kalmaz. Şuna çok üzülüyorum: Bazı insanlar sırf bir kişiye zarar verdiklerini düşünürler ama bilmezler ki geride inanılmaz bir yıkım yaptıkları.
Reklam
H. K.
Amaç ne olursa olsun, çabanın sarf edilmesiyle hayat tarafından yolundan saptırılması bir olur; böylece o bir başka çaba haline gelir, başka amaçlara hizmet eder, bazen ilk başta hedeflenenin tam tersi bir sonuca varır. Sadece aşağılık hedeflerin uğrunda didinmeye değer, çünkü bir tek onlar tam olarak elde edilebilir. Zengin olmak uğruna çaba harcamak istesem, bir şekilde bunu başarabilirim; kişisel olsun ya da olmasın, bütün nicel hedefler gibi bu da aşağılık, ulaşılabilir bir hedeftir, kontrol altında tutulması da mümkündür.
Sen önce çok arzula olmaz ise vardır bir hayır
bazen çok arzuladığında bazen de vazgeçtiğinde kazanırmış insan... Vazgeçmek için önce çok arzulamak gerekmez mi? Tüm varlığınla arzulayıp, çabalamana rağmen bir türlü olduramamaktan kaynaklı zaruri bir vazgeçiş gelmez mi? Zorunlu vazgeçişin getirdiği teslimiyetten doğan kazanç.
İnsanın şehevî arzularının çoğu kadınlara duyulan hissiyatlardır. İnsan bazen bir elbisesi içinde bir bayanı görse eşinden daha güzel olduğunu hayal eder ve o bayanın hep güzel vasıfları aklına gelir, başka vasıflarını düşünmez. Daha sonra kişi evlenmek için adım atar. Eğer istediğini elde ederse bu defa o kadının daha önceden düşünmediği ayıplarını görür. Böylece ondan usanır ve daha başka şeylerin peşine düşer. Oysa bu kişi bilmiyor ki zahiri olarak hedefine ulaşması demek belki de sıkıntılarla da karşı karşıya gelmesi demektir. Zina eden kişiler bu fuhşiyata bu şekilde bulaşır. Çünkü onlar kadınlarla oturup kalktığında o kadınların ayıplarını görmezler, sadece dış güzelliklerine bakıp aldanırlar. Daha sonra ise başka kadınlara gitmeye başlarlar.
Varken "iyi ki varsın" diyebilmek....
Bu uygulamayi çoğu zaman içimi boşalttığım bı sayfa gibi görüp, elimden geldiğince üzeri örtülü cümlelerle kendime,zamana bı iz bırakıyorum Ama bugün, 'derdim bendeki saygınlığını kaybeder' düşüncesini atıp. Sadece bir kişinin sonuna kadar okuyup bı hatırlatmaya vesile olması niyeti ile perdesiz yazacağım.. acının edebiyatını yapıp
Bazen öyle olur, insan kaçtığının kendi olduğunu unutunca, yola koyulur.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.