"Israrla istediğiniz insan, genellikle sizi ikinci plana atar. Siz onu çok istediniz diye sizin değeriniz azalmaz aslında ama o öyle sanar. Beni çok istiyorsa benden daha aşağı da olabilir diye düşünür. Fakat gerçekte hiç öyle olmayabilir de. Belki de siz esasında yüksek bir karaktere veya statüye sahip olabilirsiniz. Bu her zaman maddiyatla veya ünle ölçülemeyebilir. Manevi, soyut veya zihinsel şeyler de vardır. Bunlar aslında daha önemlidir. Karakter, bağlılık, güvenirlik, içten sevmek, sadakat vb. çoğu insanda bulunmaz çünkü. Siz iyiyseniz olduğunuz gibi kalın. Biraz da veya çokça kendinizi geliştirin. İşte o zaman sizin için iyisini bulacaksınız. Ya o ya başkası..." - Jack Brighty
Canım öğretmenim'e
Nereden başlasam bilemiyorum. Ansızın geldi bize veda edişinin haberi... Arkadaşım bana yine başka bir öğretmenimin paylaştığı hikayeyi attı. Şöyle yazıyordu: "Canım arkadaşım, can dostum boşanma aşamasındaki eşi tarafından katledildi!" Kanım dondu. Sonra arkadaşıma "O fotoğraftaki Saadet hoca değil mi?" dedim. Arkadaşım
Reklam
Neden mi artık insan ilişkilerinde daha dikkatli olmalıyız? Çünkü insanlar iyi biri olmaktan çok iyi biriymiş gibi olmayı öğrenmiş!
Kahraman Tazeoğlu
Kahraman Tazeoğlu
Bakmadın
Sonra sen girdin hayatıma , Ömrümde öyle gülen görmedim . Gitmeyecek gibi ... Bir yandan ölmek hissi , Diğer yandan sen . Bir sen tanıdım . Meğer ne yabancıymış . Başkasına ait gibi , Çekip gitmenden anladım . İnsan bir kere dönüp bakmaz mı ? Bakmadın , Ömrümde böyle acı görmedim . Baktığım her yerde suretini görür gibi oldum . Deli dediler , Baştan aşağı sen olduğumu bilmeden . Sonra bir şair tanıdım . Şiirlerin katili , Meğer ne meraklıymış ölmeye . Gittiğin gün ruhunu da götürdügünü bilmeden.
Giuseppe Arcimboldo (1526 - 1593) - Vertumnus rolünde Hasburglu Rudolf II (1590)
İmparator II. Rudolf pek çok ilgi alanına sahipti ve siyaset bunların başında gelmiyordu. Habsburg imparatorluğunun (üzerinde güneşin hiç batmadığı imparatorluk) imparatoru olarak 1583'te başkenti Viyana'dan Prag'a taşıdı. Rudolf resim toplamayı severdi ve sık sık oturup saatlerce yeni bir esere hayranlıkla baktığı söylenirdi. Geçmişteki önemli başyapıtları elde etmek için hiçbir masraftan kaçınmamış ve dönemin en iyi çağdaş sanatçılardan bazılarının sürekli müşterisi olmuştur. Rudolf'un koleksiyonculuk aşkı resim ve heykellerin de ötesine geçmiştir. Her türlü dekoratif obje ve özellikle mekanik hareketli cihazlar yaptırmıştır. Ayrıca egzotik hayvanlara, botanik bahçelere ve "doğanın üç krallığını ve insan eserlerini" birleştiren Avrupa'nın en kapsamlı "meraklar dolabı"na (Kunstkammer) sahipti. Koleksiyon Prag Kalesi'nin koleksiyonu saklamak için 1587 ile 1605 yılları arasında özel olarak inşa ettiğirdiği kuzey kanadında bulunuyordu... Bu oldukça şaşırtıcı tabloda Rudolf, Roma'nın mevsim tanrısı Vertumnus olarak resmedilmiştir. Tahmin edebileceğiniz gibi Rudolf bu çalışmayı çok takdir etmiştir. Portre, Arcimboldo'nun mevsimler serisine karşılık gelen, imparatorun tüm mevsimlerin hükümdarı olduğu bir imparatorluk alegorisini anlatıyor. Her mevsimde görebildiğimiz çiçek ve meyve çeşitliliği, İmparator'un yönetimi altında altın bir çağın geri döndüğüne işaret ediyor....
Tümevarımsal Hatıralar...
Sessiz kalırdım bazen Her şeyi anlamıyormucasına Hava, su ve güneş Her zerresinde o sesi anımsarken. Rüzgarlar fısıltıyordu kulağıma, üşüyeceksin. Eve git. Uğultusunda duyuyordum davudî tiz sesini. Ve güneş gökyüzünü boyarken kızıla Silüetini çıkardı ufukta! Ama sarıydı teni sanki istemiyor gibi. Hüzün kaplıyordu göğüs kafesimi taki gece ay
Reklam
#getoutofrafah
"... İnsan değil insanlıktı ölen mahzunun ahında İman tamam olmuştu müslüman duruşunda Haykırıyor aslan gibi Refah meydanında Amma duyan var mı fi's-semavâti ve'l- arzda... " | Süleyman Yıldız
Sağlam bir Müslüman, kendisine ve etrafındaki insanlara maddi ve manevi güç veren sağlam temelli bir imana sahiptir. Birkaç basit adımı takip ederek Allah sevgisi ve iyi bir Müslüman olma yolunda mesafe kat edeceksiniz. 1. Önce, her şeye kâdir olan Allah’ın varlığını ve onun vasıflarının bizim tahayyülümüzün ötesinde olduğunu kabul et. O, her
Bir davaya omuz veren, verdiği sözlerle kendini sorumlu kılan her insan Yunus'un (as) kıssasından ibret devşirmelidir. İyilik, fedakarlık ve adanmışlık ödülsüz kalmadığı gibi kötülük, vefasızlık ve söz bozma da cezasız kalmamaktadır
“ Birini düzeltmekle uğraşmaktan bıktım. Sınırlarımdan taviz vermeyi bıraktım. Travma üzerinden bağlanmaktan bık- tım. Bazen nefret ya da kıskançlık gibi gelen bir aşka razı gelmeyi bıraktım. Bana kendimi değersiz hissettiren her insanla arama kilometrelerce mesafe koydum. Hak ettiğim şeyin var olmadığına ya da sevilmeyi, birlik- teliği istememin çok fazla şey istemek gibi olduğuna inandıran insanlardan bıktım. Yeni bir insan tanımanın yükünü bıraktım. Sessizliğin nimet olduğunu anladım. Yalnızlaştıkça korunduğumu hissettim. Galiba yavaş yavaş kendime geliyorum. ”
Reklam
Bugün...
"Bugün resmen bariz iki farklı flörtöz yaklaşımı reddettim. Normalde bir erkek atlar bunlara hemen. Hiç kaçırmaz fırsatı. Fakat o toplara hiç girmiyorum. Kendime söz verdim. Uzunca bir süre kadın olmayacak hayatımda. Bir kişi hariç. Zaten onu da herkes biliyor. Fakat o da yok aslında. Lakin şunu fark ettim. Sosyal ortamda pozitif, zeki,
Biliyor musun? Aslında kızgınlığım sana değil kendime. Kendime kızıyorum ben. Aptal olduğum için. Sana inandığım için, sana güvendiğim için, 10 yıl sonra gerçekten pişman olduğunu düşündüğüm için.Beni sevdiğin için döndüğüne aptal gibi inandığım için. Tekrar tekrar sana karşı olan sevgime yenik düştüğüm için. Kendime kızıyorum ben hala sevilebileceğime inandığım için. Kendime kızıyorum yine yarım bırakacağını, yine terkedip gideceğini bilmeme rağmen 10 yılda ördüğüm duvarların bir bir yıkılmasına izin verdiğim için. Yok diyorum ya yok yani bi insan bu kadar aptal bu kadar salak olamaz. Ama her seferinde ne kadar aptal olduğumu acı bir şekilde hatırlatıyorsun. Ya cidden anlamıyorum benim neyim eksik onlardan. Neden hiç ilk tercih ettiğin ben olamıyorum. Neden her seferinde bir çiçek bahçesi alıp arkanda enkaz bırakıyorsun. Üstelik enkazın altında canından bir parça olduğunu da biliyorsun. Neden beni sevdiğine inandırıp sonra da gidiyorsun. Sen ne istiyorsun ya ne istiyorsun. Yeterince yorulmadım mı? Yeterince üzülmedim mi? Ya yetmez mi artık döktüğüm yaşlar baba? YETMEZ Mİ..?
Amacı Kendisi Olan Bir Eylem Olarak Spor
Bir yüksek lisans öğrencisi olarak bu siteyi hem bir not defteri olarak hem de az da olsa ilgisini çekebileceğini düşündüğüm insanlara ulaşabilmesi açısından kullanacağım. Adım Sezer 27 yaşındayım. Antalya'da yaşıyorum Spor Bilimleri Fakültesinden mezunum ve yine Spor Bilimleri Fakültesinde yüksek lisans öğrencisiyim, yaklaşık 15 yıl kadar
Severim uğur böceğini küçücük bedeniyle üzerindeki deseni incelemeyi,en güzeli de elimin üzerinde gezdirip sonrasında üfleyip uçup gitmesini, özgürlüğüne kavuşmasını çiçekten çiçeğe konmasını görünce çok mutlu oluyorum bugün olduğu gibi.Hayatımıza da bir uğur böceği dokunsa olmaz mı renk katsa yaşamımıza , ne şehrin gürültüsü ne de beton yığınları olmasını istemezdim. İnsan olgunlaştıkça daha çok özlüyor doğayı,sakinliği ve doğal olanı.
Turgut Uyar'a ait sanılan Palyaço şiiri
kaç kişiyi öldürdüm düşlerimde kaç kilo çekerdi yalnızlık kaç kere ezildim altında yaz yağmurlarının belki de palyaçolar ağlardı pazartesi sabahları her sirk geldiğinde ağlamaklı olurduk hep ağlamaklı olurduk gülünecek halimize
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.