Uzun yoldan geldim; yeni serilmiş ak pak bir çarşafın üzerinde uykuya dalıyorum, öyleyse varım. *** Gelincikler bize ne anlatıyor? Belki şunu... Bu "an"ın canlılığını değil de geleceği istiyorsan; sevmiyor, sahip olmaya çalışıyor ve bunun için hesap yapıyorsan... Bu can solar! Tez elden ve kesinkes solar! *** Ne kadar
Ramazan Ayı’na Yanlış Perspektiften Bakma
Merkez Muslihiddin Efendi (k.s.) birgün talebesinden; `Dolaptaki şişeyi getirmesini’ ister. Talebe koşup, `Hocam, burada iki şişe var. Hangisini getireyim? ` deyince, Hocası, `Hayır, bir tane var` diye cevap verir. Talebe ısrar edince de; `O halde birini kır` der. Talebe şişeyi kırınca, bir de ne görsün hiçbir şişe kalmaz ortada. Meğer talebe şaşı
Reklam
Zeytinin teri Arabamız su kaynatmasa durmayacaktık, o sıcak yaz günü Balıkesir’in Savaştepe ilçesinde. Yola çıkmadan önce arabaya bakım yaptırmış, hararet sorunu olduğunu söylememe rağmen arıza bulamamışlardı. Dağda su kaynattıktan sonra motorun soğumasını bekleyip ancak Savaştepe’ye kadar gidebilmiştik. Birlikte yolculuk ettiğim eşim ve kızımın
Cahit Zarifoğlu
Acını yaşa Öfkeni de yaşa Ve seyret Kendini sakın bastırma Öyle su üstüne akan yaprağa bakar gibi bak Uzanıp onu almaya kalkışma Kendini suçlama , başkalarını da suçlama Olacak olandan kaçınamazsın O yüzden hiç bastırma kendini Baskılama Çünkü insan , bastırdığı duygunun esiri olur.
"Bu ne biliyor musun? Hayatına neredeyse eksiksiz devam eden bir kadının yüzleşmesi bu. Bir anda bir adamın gelip tüm boşlukları doldurması ve sonra çekip gitmesi.
BAKELE Benim babaannemdi, ama bütün köyün, annemgilin ve dedemin dediği gibi Bakele derdim ben de ona. Dedeme ise dede. Dedem, babamın anneme davrandığından daha iyi davranırdı Bakele’ye. “Sen yorulma, ineği ben sağarım.” Gider sağardı. “Su vereyim mi Bakele?” Verirdi. Bazı geceler çok soğuk olurdu yayla, “Dur Bakele…” derdi elindeki odunları
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.