İnsan bedeniyle hissederdi, zihniyle değil.
İnsan her şeyi yaratabiliyordu, yaşam hariç . Bu bilimsel olarak katınlanmıştı. İnsan , yaşamı değiştirebiliyor , mahvedebiliyor , öldürebiliyordu. İşleyebiliyor , çoğaltabiliyor,canlandırabiliyordu. Fakat insan , yaşamı yaratamıyordu. Hele tohumu hiç yaratamıyordu.
Sayfa 8
Reklam
Cebinizde bir şiirle ölüm ırmağından karşı kıyıya geçebi­lirsiniz. Okumak, yazmak ve sevmek, kutsal üçlü. Şiir, yakıcı taşlardan bir sessizlik çemberi. Dünya, yıldızlara dek uzanan bir soğuk. Saat sabahın ikisine doğru kraliçeler ölüyor, çığlık­ları beni kendilerine hayran bırakıyor: "Her daim sevmek, her daim acı, her daim ölüm!" Dünya, bu çığlıkla gelen aydınlan­mayı yok saymakla. Yaşamın lambalarını ölüler yakıyor olsa gerek.
Sahiden, kirli bir ırmaktır insan. Kirli bir ırmağı içine alıp da bozulmadan kalmak için, zaten bir deniz olmak gerekir.
Kimi insan,geçmişle geçememişi birbirine karıştırır. Halbuki, geçen iz bırakır geçemeyen yara...
Sahiden, kirli bir ırmaktır insan. Kirli bir ırmağı içine alıp da bozulmadan kalmak için, zaten bir deniz olmak gerekir.
Reklam
Birlik içindeki çokluğa dikkat çekiyordu büyük ozan, aynı zamanda çokluğun içindeki birliğe. Mevlânâ sırlara inanırdı, ama sırlardan önce insana inanırdı. Çünkü varlığın sırrı insandaydı. Eğer insan kendi sırrını anlayabilirse, yaşamın aynasında kendi ruhunu görebilirse, varlığın da sırrına erecekti. Tasavvuf deyimiyle söyleyecek olursak varlığın birliğine ulaşacak, varlığın bilinci, yani Insan-ı Kâmil olacaktı, işte sır buydu, zirve buydu: "Insan-ı Kâmil" olmak.
İnsan aşılması gereken bir şeydir. Onu aşmak için siz ne yaptınız?
Annemin bugün böyle bir insan olması Skaus Sokağı’nda aldığı terbiye yüzünden değil, annem o terbiye rağmen iyi ve güçlü.
Sayfa 203 - Siren Yayınları
Her ne kadar farklı deneyimler olabilse de insan olmanın getirdiği acı ortaktır.
Reklam
Doğanın göz alıcı, sanatın mükemmel olduğu yerlere gideriz. Granada'ya gideriz; yeryüzünde başka hiçbir yerde yapılmayan bir şeyin başarıldığı, rüyaların mermere ve taşlara işlendiği yere. İnsan ruhunun ölüme kavuşacakmış gibi huzurlu olduğu Napoli'ye de gidebiliriz. Ne dersin Lucía?
kolay gelsin
Dünyada ne adamlar var, yüzü insan, içi odun.
Sayfa 19 - Dergah YayınlarıKitabı okuyor
Dinleme herkese, sahip olduklarını geri verir.
Sayfa 87
"İnsanın elinde yozlaşmış her şey", doğru ama her şeyi düzelten de insan değil mi?
Bunu bilmeyen çok insan var
Kapıyı çalınca içeriden cevap gelene dek bekle, diye öğretmişti annem.
Sayfa 7 - Doğan Egmont Yayıncılık Ve Yapımcılık, 1. Baskı Aralık 2016Kitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.