"Tatil yerlerinde çalışan olsak bile insanların illa gece hayatının olduğunu ya da olması gerektiğini düşünüyorlar.
Eğlence anlayışlarının bu kadar tuhaf oluşmasına neden olan şey ne acaba?
Yaşama ya da eğlence hissini doğru yerlerde aradığımıza ya da bulunduğumuz hislerin gerçeği yansıttığından emin miyiz?..
Kitaplarda okuyarak gördüğüm yerleri gerçekte görmeyi reddettim. Yadırganmama rağmen pişmanlığım yok. Onların eğlence anlayışlarının bana aptalca ve saçma geldiğini söylesem kabalık ve saygısızlık yapmış olurdum o yüzden sadece "Beni sıkıp bunaltan, kafamı şişiren ve göz zevkimi bozan bir yer bana hiç eğlenceli gelmiyor. O yüzden size güle güle." diyerek geçiştiriyorum.
Bazen de (yadırgamayı abartanlara) "Oww o tarz bir eğlence hayatımın olmaması ne ayıp ne acı ne vahimmm. Şu an kendimi çok ezik hissettim. Bundan dolayı utanıp gelmemi ister misin?" diyorum yarı alayla gülerek. Evet diyecek kadar şuursuz olduklarında gidip kahkaha atarak içeri giriyorum. Ve anında tavizsiz ciddiyete bürünerek "Bazı utançlar vardır ki başkaları adına duyulur. Senin adına da utanıp bir daha gelmememi ister misin?" dediğimde "Aradığınız kişiye ulaşılamıyor." sesini baktığım yüzde duyuyorum.
Premses, cadı, harbi Barbie, canavar karmasından bir bütünken premses halimin değerini en başta bilmeleri gerekirdi. Çok yazık oluyor sonra -_- ..."