.. sevdiğimiz biri öldükten sonra bir an gelir, görüp duyduğumuz her şeyin sadece bir kâbus olmasını hayal etmez miyiz? Ben şimşek hızıyla böyle bir mucize yaşamış gibiydim.
Bu hayatı nasıl yaşamalıyız? Huzuru mu aramalıyız, heyecanı mı? Yaptıklarımızdan mı pişman oluruz, yoksa yapmadıklarımızdan mı, gelecekte hangisi takılır aklımıza? Bizim mutluluğumuzun yolu bir başkasının mutsuzluğundan geçiyorsa, değiştirmeli miyiz yolumuzu? İnsan en büyük savaşı belki de kendi içinde veriyor.
Karanlıkta Sabah Kuşları
Karanlıkta Sabah Kuşları
Reklam
İnsan, Tanrı'yı aktöre açısından yargılamaya kalkar kalkmaz, onu kendi içinde öldürür. Ama bu durumda aktörenin temeli nedir? Adalet adına yadsınır Tanrı ama Tanrı düşüncesi olmayınca adalet düşüncesi anlaşılır mı? Umutsuzluğa düşmez miyiz o zaman?
533 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Zihinsel çöküş bu kadar iyi anlatılamazdı.
İlk olarak ben kitabı çok sevdim. Kinyas ve Kayra karakterlerinin zihinsel durumlarını, yani kendi bilinçaltında yaşadıkları çıkmazları yazar çok anlaşılır bir dille aktarmış. Ben hangi karakteri daha fazla sevdiğimi anlayamıyorum, kitabı bir kere daha okusamda (ki okuyucam) karar veremem muhtemelen. Çünkü iki karakter de kendi sorunlarını,
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve KayraHakan Günday · Doğan Kitap · 202227.1k okunma
Hayat ne garip bir şey değilmi hep bir çaba istiyor... Zaman hızlıca akıyor durduramıyoruz hatalar yapıyor ama düzeltmek için tekrar bir yanlışı bekliyoruz evet beklenti hayatımızı niye hep bir şeyler beklemekle geçiriyoruz? Arada kendime dönüp bakıyorum da ne çok şey istiyorum aslında kısa ve anlamak için zor olan bu hayatan mesela güven, aşk, başarı, sağlık, hep bir mutlu olma çabası bu istediklerimin de gerçekleşe bilmesi için bir bekleyiş ya bu şeyler hayatımızda hiç olmasa neyi bekliycez kendi başımıza biz olmakla nasıl başa çıkıcaz "Hayat çok yorucu bir maraton bitirebilicek miyiz acaba" her geçen saniyemiz nekadar değerli bir bilsek bazen bizi biri sevmedi fark etmedi diye nekadar da çok üzülürüz,halbuki karşımız dakinin belki bundan haberi bile yoktur. Bu daha da acı demem o ki hayata biz insan oğlu hep bir bekleyişteyiz ve bu bekleyiş hiç son bulmıycak belki neyi beklediğimizde değişiklikler olucak ama günün sonunda yeni bir bekleyiş ve o bekleyişin baş kahramanı bizler hep öyle uzaklarda bir yerlerden gelmesini bekliyiceğiz
Belki de her şeyi,her şeye gerçek bir alçakgönüllülükle,zaaflarıyla ya da kayıtsızlıkla katlanan birinin sırtına yüklemek,insan doğasının ayrılmaz bir parçasıdır.Hepimiz gücümüzü birinin ya da bir şeyin zararına kanıtlamayı sevmez miyiz?
Reklam
368 syf.
·
Not rated
·
Read in 20 days
Altın Değerinde Tavsiyeler Veya Savaş Uçakları da Kaosun Ejderhası Sayılır Mı ? İyi bir okuyucu olduğunu düşünen insanların büyük bir kısmına sorsak kişisel gelişim kitaplarına burun kıvırırlar. Bunların kitap satışını arttırmak için okuyucuyu pozitif duygulara boğan, pohpohlayan kitaplar olduğunu söyleyeceklerdir. Hele o evrene mesaj göndermeli
Düzenin Ötesinde
Düzenin ÖtesindeJordan B. Peterson · Butik Yayıncılık · 202251 okunma
Platon (Eflatun) Devlet Adlı kitabın da gecen Mağara Benzetmesi
Şimdi, dedim, insan denen yaratığı eğitimle aydınlanmış ve aydınlanmamış olarak düşün. Bunu şöyle bir benzetmeyle anlatayım: Yeraltında mağaramsı bir yer, içinde insanlar. Önde boydan boya ışığa açılan bir giriş... İnsanlar çocukluklarından beri ayaklarından, boyunlarından zincire vurulmuş, bu mağarada yaşıyorlar. Ne kımıldanabiliyor ne de
Kitap Adı: Devlet Yazar: Platon Yayıncı: İş Bankası Kültür Sayfa 231 -237
âşık olacağımız kişiyi biz seçebilir miyiz?
“Sen hiç âşık oldun mu?” diye sorulan birine ne sorulmaktadır aslında? Vuslata erdin mi diye mi? Yoksa kavuşamadığın, terk edildiğin oldu mu diye… Birde orta yolcular vardır: hem vuslat hem firak olsun diyenler ki onlar seyirciler… Peki, aşk bir kaybetme midir? Veya âşık olacağımız kişiyi biz seçebilir miyiz? Bir insan kendisine zarar veren birine âşık olabilir mi? Aşkta niyet olmaz çünkü aşkta neden olmaz. Aşk fiil değildir mefuldür çünkü faili hak’tır. Tutmazsın tutulursun. Sizin aktif olduğunuz bir şey değil karşılaştığınız bir şeydir. Maşuk aşığını kendisine çeker demirin mıknatısı çektiği gibi… Boksörlere hiç dikkat etiniz mi? Yumruklarını sallayıp yumrukları yedikten sonra dövüşün bir yerinde birbirlerine sarılırlar. Kollarını birbirlerinin beline geçirip kan içinde kalan yüzlerini de omuzlarına koyarlar. Sanki az önce dövüşen onlar değilmiş gibi... Sahi ya insan kendisine zarar veren birine âşık olamazdı değil mi! Kim demiş? Seyirciler söylemiş! Boş ver onları onlar zaten seyretmek için yaratılmış sen tutulmak için yaratıldın. Aşk fayda ve zarardan halidir. Mecnun şikâyet etmez sen şikâyet edersin. Hakka yönelen değil hakka âşık olan bir yürek şikâyetçi olanları da içine alacak kadar geniştir. Hani ne olursan ol yine gel_ diyen Mevlâna’ya biri itiraz ediyor, muhalefet ediyor. Mevlâna ona dönüp diyor ki: ”sende gel”
86 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 12 hours
Kitabın adı Hiçlik ya da Herşey aşağı yukarı 80 sayfalık bir kitap. İki ciltlik serinin ilk kitabı. İkinci kitap Derinlik. Tuğba Saydam
Tuğba Saydam
Tuğba Saydam
yazmış bu minik seriyi ve ismi daha kapağını açamadan aldı bi sarstı beni. Bir kadın kitabına bu ismi veriyorsa bu çok tesadüfi olamaz dedim ve azıcık bu iki kavram üzerinde okuyup düşündüm. Hiçlik ve
Hiçlik ya da Her Şey
Hiçlik ya da Her ŞeyTuğba Saydam · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 2024130 okunma
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.