- unutma ki bende insanım + İnsan mı ? Ne demek istiyorsun ? - Yani özgürüm.
+534
Yazıyor dedikten sonra çevrimiçi oldu. Hala çevrimiçi, demek ki bir şey yazdı sildi. Ne yazacağını mı düşünüyor yoksa tam bana mesaj yazarken onun için benden daha önemli olan bir başka insan mesaj attı da benim mesajımı yarım bırakıp onun mesajına cevap vermeye mi karar verdi? Umutsuzluk tanrıçasıyım şu an.
Reklam
Önce ne oldukları bilinen ve sonra varlıkları ortaya çıkan diğer varlıkların aksine insanın ne olduğu belli değildir; o önce varlık kazanır, ama insan öyle bir iradeye sahiptir ki kendi şekilsiz hamuruna istediği gibi boyut kazandırır, renk verir, şekil ve cinsini, yani mahiyetini kendi varlığından sona meydana getirir. Demek oluyor ki tabiat veya Tanrı varlığımızı bize vermiştir, fakat mahiyetimizi kendimiz, kendi irademiz ile yapmalıyız; çünkü Sartre'ın deyişiyle irade ve seçim yapmayı insandan alırsak insanı insandan almış oluruz.
1- Allah'tan Başka Yaratıcı Yoktur. Tüm canlıları ve insanoğlunu yaratan Allah'tır. O'ndan başka hiç bir yaratıcı yoktur. Rabbimiz bu konuda şöyle buyurur: "Allah'tan başka bir yaratıcı var mıdır?" (Fâtır Sûresi, 3) "O Allah ki yaratandır." (Haşr Sûresi, 24) "O Allah her şeyin yaratıcısıdır." (En'am Sûresi, 102) Dolayısıyla bir insan 'Lâ ilâhe illallâh' dediğinde aynı zamanda "Allah'tan başka hiçbir yaratıcı yoktur” demiş olur.
Tek Adam Dayatmasından Kurtulmak İçin Tek Adam Lazım Demek Emperyalizm Kaynaklı Bir Utanmazlık Tavrıdır Kim diyor? Detayını yazayım kimin demek istiyor olduğunu siz bulun. Herşeyi hazır istemeyin. Birazda her okur kafa yorsun. Hem hak, hukuk ve adalet diyeceksiniz. Hem adaleti iki dudağı ve niyeti arasında sıkışıp kalmış bir çaresizlik
1980'lerden itibaren, sorgulanmayan bazı araştırma ağlarında da görüldü ki bilim bu bağlamda diğer insan faaliyetlerinden çok farklı değil; o da aslında toplumun inşa ettiği bir fenomenmiş, topluca örgütlenen insan emeğinin ve karar almasının bir ürünüymüş. Olgular, gökten düşmezler, bize doğrudan "verili" değillerdir, ilham yoluyla erişmeyiz onlara... Çalışma olguda vücut bulur, tıpkı Rodin'in atölyesindeki pek çok işçinin kolektif zahmetinin Düşünen Adam heykelinde vücut bulması gibi. Demek ki bir olgu toplumsal açıdan inşa edilirmiş (Restivo, 2005: xiii). Ama bu demek değil ki her tür ifade, bilimsel olgunun statüsünü temin eder; toplumsal inşa ne bilişsel solipsizm ne de ahlaki görecelik için bir reçete sunmaz. Bilimsel olgular tamamen keyfi rastlantılardır anlamına da gelmez. Bunun anlamı sadece bilimsel olguların olumsal olduğudur; bir olgunun üretildiği yollar -konu seçimi, araştırma yeri, kaynak kısıtlamaları, deneysel kanıtların birikimi, yöntemlerin şeffaflığı olgunun tesisinin ya da inşasının kısımlarıdır. Bilimsel olgular, tarihsel ve kültürel bakımdan değişen kısıtlamalar altında üretilir; böylece, bilimsel soruşturma zaten bilinen şeyle, elde olan teknolojik kapasiteyle ve maddi kaynaklarla, insanın çalışma kapasitesiyle, hayal gücüyle, iş birliğiyle ve iletişimle hem etkinleşmiş hem de kısıtlanmıştır. Bu kısıtlamalar hem bilimin içeriğini hem de o içeriği üretme sürecini şekillendirir.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.