Başkasının ölümüne tanıklık etmenin zorluğu, gerçekte kendi ölümüne dair mutlak bir delille karşılaşmanın zorluğundan başka nedir? Ölüme gözyaşı dökmenin derecesi, ölümün kendi benliğine yakınlaşma derecesi kadardır. Bu yüzden en çok kendi benliğimize yakınlaşan varlıkların ölümüne ağlıyor insan.
Böyle güzel insanlara rastgelelim..
Vefa nedir bilen ve kumaşı güzel bir insan. “
Reklam
“Yaşadığımız hayat bir pazarı anımsatıyor. Sürüler satılmak için önümüzden geçiyor. Ve bunları alacak büyük bir kalabalık onları takip ediyor. Ama az da olsa bir grup insan sadece pazara bakmaya geliyor. Nasıl kurulmuş, neler oluyor? Amacı nedir, sahibi kimdir? Ve işte pazara benzeyen bu hayatta da bazıları sadece bir şeyler alıp satmaya geliyor. Araziler, mallar, mülklerle ilgilenen kim varsa bilsin ki bunlar hep maddedir. Ama bazıları da hayat denen pazarı anlamak için geliyor. Böyle bir pazarın yöneticisinin, kurucusunun olmaması mümkün müdür? Bu kadar büyük, bu kadar ahenkli bir yerin hiçbir amacı yok mudur?"
Bu (diyaloğun) kitabın amacı nedir?
- Demek ki, biz doğruluğu bir örnek olarak arıyorduk, en doğru adam kimdir, böyle bir adam olabilir mi, eğrilik nedir, en eğri adam kimdir? Bütün bunları soruşturmamız onun içindi. Bu iki türlü insan üzerinde durmakla hangisinin mutlu, hangisinin mutsuz olduğunu aramakla neye varmak istiyorduk. Kendimize de bakıp, aramızda onlara benzeyenlerin, onlar gibi yaşayacaklarını ortaya koymak istiyorduk. Asıl aradığımız bu örneklerin mümkün olup olmayacağını kanıtlamak değildi.
Sayfa 180 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
“Ah, bu sürekli yatma isteği! Nedir bu hal? İnsan neden böyle tembelleşir?”
Aslında bu erinç dedikleri de nedir? Bu, görünüşte çekicidir, ama birçok bakımdan kaçınılacak bir şeydir. Üzücü olabilir diye onurlu bir işe başlamamak ya da başladıktan sonra yarıda bırakmak akla sığacak bir iş midir? Üzüntüden kaçarsak, erdemden de kaçmalıyız.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.