Herkese merhaha, bugün sizlere yazarımız Ekrem Altıntepe kaleminden Nandiya Ejderhası isimli kitapta geldim.
Kitabın içeriğinde iklim değişikliği konulu bir tema geçince hemen aklıma yıllardır bildiğim ve çok beğendiğim şu söz geldi.
“Doğayla savaş halindeyiz eğer kazanırsak kaybedeceğiz”
İklim değişikliğine neden olan faktörleri en kısa zamanda bir eylem planı hazırlayıp bu faktörlerleri ortadan kaldırmaz isek değişen iklim önünde sonunda intikamını insan oğlundan acı bir şekilde alır.
Bu kitapta baş karakterlerimiz Kerem ile Ecem’i hayli zorlu bir yolculuk bekliyor. Çünkü sıfır atık ve yeniden değerlendirmeye karşı olan ve böylelikle dünyanın sonunu getirmeye çalışan bunu isteyen yaratıklarla savaşmak, mücadele etmek baş karakterlerimiz Kerem ve Ecem için hiç kolay değildir.
Bu kitap sıfır atık ve geri dönüşümle dünyamızı daha yaşanabilir bir hale getirmek için yazılmış bir kitap ve oldukça başarılı bir kitap arkadaşlar ben okurken çocuklarımıza bırakılması, onlara hediye edilmesi, okutulması gereken istisnai kitaplardan olduğunu düşünüyorum. Sizler de çocuklarınıza bu yararlı ve güzel kitabı okutarak iklim değişikliği ve çevre bilinci hakkında bilgilendirebilir yarar sağlayabilirsiniz.
Ben çok beğendim sizlerinde beğenerek okuyacağından eminim arkadaşlar. Hoşçakalın
Gizemli Öğretmen
İso, yani İsmail küçük bir çocuk. Henüz ilkokul öğrencisi. İsmail küçük bir köyde, tarımla uğraşan bir ailenin çocuğu olarak yaşamını sürdürüyor. İsmail'in en büyük hayali köylerine bir an önce bir öğretmen gelmesi. O kadar uzun süredir okula gidemiyor ki bu onu artık çok üzmeye başlıyor.
İsmail okumaya düşkün, hayalleri olan bir çocuk. Bir gün babasıyla kasabaya iniyor ve kırtasiye malzemelerinin olduğu bir dükkana içi giderek bakıyor. Ardından köye yeni bir öğretmenin atandığını öğreniyor. İsmail çoşkulu! İçi içine sığmayan küçük çocuk dört gözle okulun açılacağı günü bekliyor.
Okul açıldığındaysa Mustafa isimli öğretmenin bazı gizemli hareketleri olduğu fark ediliyor. Ee çocuklar durur mu? Durmaaaz! Düşüyorlar bu gizemin peşine. :)
Sıcacık bir hikâyeydi. Verdiğim her kuruş helâl-i hoş olsun. Köy çocuklarının öğretmen hasreti çektiği bir ülkede yaşıyoruz ve yazarımız bu olaya farkındalık yaratmak için güzel bir kurgu oluşturmuş. Çevre, hayvan, insan sevgisi kavramlarıyla çeşitlendirilmiş güzel bir kitaptı. Severek okudum. Sizlere de okumanızı tavsiye ediyorum. :)
Keyifli okumalar...
Clive Cussler'ın Beyaz Ölüm eseri, NUMA Özel Görevler Ekibi'nin lideri Kurt Austin'in heyecan ve gerilim dolu bir macerasını konu alıyor. Radikal çevreciler ve Danimarka savaş gemisi arasında yaşanan şiddetli çatışma, beklenmedik bir çevre felaketi ve insan ölümlerini beraberinde getiriyor.
Olayların derinliklerine indikçe, Austin ve ekibi, bu trajedinin arkasında çok daha büyük ve sinsi bir güç olduğunu keşfediyor. Dünyayı ele geçirmek ve gücü ellerinde tutmak isteyen bu güç, önlerine çıkan her engeli ortadan kaldırmak için kararlı.
Kurt Austin ve ekibi, bu tehlikeli planı durdurmak ve dünyayı kurtarmak için zamana karşı bir yarışa giriyor. Beyaz Ölüm, okurlarını sürükleyici bir maceraya sürüklerken, çevresel felaketlerin ve küresel güç mücadelelerinin günümüz dünyasındaki tehlikelerine dair de dikkat çekici mesajlar veriyor.
Eğer heyecan ve gerilim dolu maceraları seviyorsanız, Beyaz Ölüm tam size göre bir kitap!
İnsanlığımı Yitirirken
Osamu Dazai’nin intihar etmeden kısa bir süre önce yazdığı ‘’İnsanlığımı Yitirirken’’ kurgusal kısımları olsa da yarı biyografik bir kitap. Dazai’nin kendi hayat hikayesindeki dönüm noktaları ile harmanladığı kitap, yoğun bir kasvet içeriyor.
Daha çocukluk yıllarından başlayan hikaye, Japon toplumunun kültür yapısını da daha yakından görmemizi
Aile ve Aşk Üzerine
Aile ve aşk üzerine
Psikiyatri Klinik Şefi olan, Psikiyatr Doc. Dr. Erol Göka’nın kaleme aldığı #AİLEVEAŞKÜZERİNE kitabı ile geldim.
Araştırma-Psikolojik ve Sosyolojik Analizler içeren bu kitapta yazarımız geçmiş ve günümüzdeki aile tipleri, yaşam tarzı, çevre etkisini, zamanla değişen aile yapısını, çekirdek ailenin bozulmaya yüz tutmuş hallerini anlatırken geçmişten günümüze ailenin evrilişine parantez açmış.
Ailenin yapısı Anaerkil mi? Ataerkil mi? Bunların aileye katkıları hakkında görüşlerini sunarken.
“Ailenin var oluşunun ilk insanla başladığını. Yani Adem ile Havva’nın çift yani aile olarak gelmesiyle ailenin önemine vurgu yapıldığını” söylüyor.
Ailenin yapısının eskiye göre daha kırılgan olduğu zamanla insanların aileye verdiği değerin azaldığını vurgulamış ki bu konuda bende katılıyorum.
Eskiden zorluklar içerisinde belki başka şansları olmadığı için belkide bildikleri tek doğru olduğu için aileye daha çok sahip çıkıyorlardı. Ama günümüzde zorluklar karışında daha çabuk pes ediliyor daha fazla alternatifleri olduğunu görüyoruz hepimiz.
Aile karşıtı görüşün her dönem var odluğu gibi şimdide var olmasıda bir etken tabi…
İnsan değiştikçe, kendini algılama biçimi falan değiştikçe yaşantısı ve aile anlayışıda değiştiğini söylüyor yazarımız.
“Aile bağları çözülüyor, mahremiyet, aşk erotizm biçim değiştiriyor.” Diyor. Şöyle bi bakınca aslında izlediğimiz diziler, gündüz programları aslında bu düşüncenin haksız olmadığını görüyoruz.
Güzelliklerin İçindeki Dağınıklık
“Binbir Çiçekli Bahçe”, Yaşar Kemal’in doğa ve toplum üzerine derin düşüncelerini içeren, edebi değeri yüksek bir eser. Ancak, derleme yapısının getirdiği dağınıklık ve bazı yazıların tekrar niteliğinde olması, kitabın genel puanını düşürüyor. Çevre bilinci ve kültürel derinlik açısından önemli bir kaynak olsa da, yapısal sorunlar ve güncellik eksiklikleri nedeniyle kitaba 10 üzerinden 6 puan veriyorum. Bu eser, Yaşar Kemal’in doğa ve insan ilişkisine dair bakış açısını keşfetmek isteyenler için değerli bir okuma deneyimi sunarken, yapısal kusurlarının farkında olmakta fayda var.
