Çevreye karşı duyarlılık ve toplumsal farkındalık
İnsan için, insanlığın geleceği için ilerleme, gelişme, ve büyüme gibi isimler altında dile getirilen olumlu her türlü oluşum ve üretimin gerçek anlamda yararlı olabilmesi, her şeyin fıtrata (yaratılışa) uygun olmasına bağlıdır. İnsanoğlu bu dünya üzerinde yaşamak zorundadır. Bu dünyanın yaşanılabilirliğinin korunması gerekir. Bunun için de insanoğlunun, dünyanın, evrenin hatta genel anlamda "varlık"ın dilini anlaması, yaratılışın yasalarına uygun olarak yaşaması ve bu yasalara saygı göstermeyi öğrenmesi bir tür zorunluluktur. Aksi takdirde, insanların yapıp etmeleri yüzünden yer gök fesada uğrayacaktır. ........... İnsanlığın karşı karşıya bulunduğu çevre kirliliği ile ilgili sorunların temelinde fıtrata uygun davranmamanın kurumsallaşmaya başlaması yatmaktadır. Bireysel hataların telafi edilmesi çoğu zaman imkân dahilindedir; en azından zarar da çoğu zaman bireysel olmaktadır. Ne var ki hatalar ve yanlışlar toplumsal boyut kazanıp kurumsallaşmaya başladığı zaman, hasarlar da kalıcı hale gelmeye başlamaktadır.
Sayfa 100 - Fecr Yayınları, 1. Baskı, Kasım 2023Kitabı okuyor
«Dahi», orta düzeydeki bir insandan daha hızlı öğrenebilir. Dahi yaratıcıdır, olağan kişinin aklına gelmeyeni yapan kişidir. Zihinsel yetiler yönünden en üstün kişidir. Fakat bunlardan hiç biri, «dahi», ciddi çalışma yapmaksızın dahi olabilir anlamına gelmez. Orta düzeydeki çalışkan kimselerin tembel dahileri geride bıraktıklarını çok görmüşüzdür. Dünya, yarım yetenekli diyebileceğimiz bu tembel dahilerle doludur. Bu zihin devleri niçin karanlıkta kalır? Niçin pek çoğu yoksulluk içinde ölür gider? Yetişme ortam ve koşullarına, fizyolojilerine bakarsanız, sorunun yanıtını bulursunuz. Bunların çoğu hiç bir zaman okula gitme olanağı bulamamıştır (yoksulluk). Kimileri fena bir topluluk içine düşer, olağanüstü yetenekleri yararsız ya da tehlikeli işlerde çarçur olur (çevre). Kimileri de okumaya okur ama, ya yollarını ya da modellerini yanlış seçerler (eğitim). Siz şimdi kalkar, gerçek dahi ne yapar eder, başarıya giden yolu kesenkes bulur, diyebilirsiniz; gelgelelim, işin içyüzü hiç de öyle değildir. Tersliklere, engellere karşın başarıya ulaşan her insan, kendisine bu yolda şans verildiği için ulaşmıştır başarıya.
Sayfa 286 - Yazko Yayınları 1982 BaskısıKitabı okudu
Reklam
Sarı Kartlı Adam
Her ne kadar Futbolu çağrıştırsada bugün Victor Hugo'nun efsane karakteri Jan Valjan üzerinden kendimi, insanları her sabah dışarı adım attığımız dünyayı kendi nevrotik kafamın içinden yazacağım. ''Bazı yükler kelimelerle atılmadıkça Quasimodo olmaya devam edeceğiz.'' Şimdi bulduğum sözü de yazdığıma göre başlıyorum.
Eylemin amacı ve araçlar
Dolayısıyla, eylem, bireylerin, gayelerine ulaşacağına inandıkları şekillerde amaçlara yönelen davranışlarından oluşur. Eylem, arzu edilen bir amacı ve “teknolojik fikirleri” ya da bu amaca nasıl ulaşılacağına dair planları gerektirir. İnsanlar, kendilerini belirli bir çevre ya da durum içinde bulurlar. Bireyin, amaçlarına ulaşmak için bir şekilde değiştirmeye karar verdiği şey, bu durumdur. Fakat insan, sadece çevresinde bulduğu sayısız unsurla çalışabilir ve onları amaçlarının karşılanması için yeniden düzenleyebilir. Herhangi bir eyleme atıf yaparak, bireyin dışındaki çevre iki kısma ayrılabilir: Kontrol edemeyeceğine ve öylece bırakılması gerektiğine inandığı unsurlar ve amaçlarına ulaşmak için değiştirebileceği (veya, daha doğrusu değiştirebileceğini düşündüğü) unsurlar. Bunlardan ilkine, eylemin genel koşulları, ikincisine kullanılan araçlar denilebilir. Dolayısıyla, bireysel aktör amaçlarına ulaşmak için değiştirmek istediği bir çevreyle yüz yüzedir. Eylem için, onun, amaçlarına giden yollar, yani araçlar olarak, çevrenin bazı unsurlarını nasıl kullanacağı hakkında teknolojik fikirleri olmalıdır. Bu nedenle, her bir eylem, arzu edilen belirli amaçlara ulaşmak için, bireysel aktörler tarafından araçların kullanılmasını içermelidir. Dışsal çevrede, genel koşullar hiçbir bir insan eyleminin konusu olamaz; eylemde sadece araçlar kullanılabilir.
"Hem insan zaten kötü ruhlu doğmaz ki.Çevre ve şartları insanı ya zalim yapar ya da mazlum
İnsan kendisini yaşar bulduğu anda, kendisini o çevre, ortam ya da dünya dediğimiz şeyle hesaplaşmak zorunda bulur.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.