Toplu Alıntı
Her şeyin bittiği, umudum da, aşkın da tükendiği düşünülen zamanlarda, yardım çığlıklarına cevap gibi yeni bir söz yetişir. Allah'ın rahmet ve merhametidir bu yeni söz. Rahmani. "büyür kulum" demesinin bir yolu. Sinemanın, hakikatle temas ettiği yer, bu yitirilmiş zamanı yeniden edinmekteki kabiliyetidir. Maddi uygarlık, özne
"Sahiden, kirli bir ırmaktır insan. Kirli bir ırmağı içine alıp da bozulmadan kalmak için, zaten bir deniz olmak gerekir."
Sayfa 7 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Sone-Sessizlik
Kimi yetenekler vardır, ikili bir yaşamı olan, Bazı bileşik şeyler ki böyle yapılmıştır, Bu ikiz kimliğin bir türlü, Işık ve maddeden fışkıran, Gölgede ve katıda görülen, İki katlı bir sessizlik vardır; kıyı ve deniz, Beden ve ruh. Biri sessiz yerlerde durur, Uzun çimenlerde, vakur güzelliklerde, Biri de beşeri anılarda ve göz yaşartan eski bilgilerde. Korkusuz say onu. Adı: "Yok artık", Birleşik sessizliktir o: Ondan korkma, İçinde kötü bir güç yok; Ama ısrarlı bir kader (amansız kader), Rastlatırsa seni onun gölgesine (adsız bir peri uğrayan insan ayağının basmadığı bölgelere), Kendini Tanrıya emanet et.
Sayfa 95 - "Sone-Sessizlik" şiiri, İthaki Yayınları, Çev: Osman CebeciKitabı okudu
Mevsim yazdır, toprak, ağaçlar, çiçekler ve deniz, güneş kokmaktadır.
Sen el kadar bir kadınsındır, Sabahlara kadar beyaz ve kirpikli. Bazı ağaçlara kapı komşu, Bazı çiçeklerin andırdığı. İş bu kadarla bitse iyi; Bir insan edinmişsindir kendine, Bir şarkı edinmişsindir, bir umut. Güzelsindir de oldukça, çocuksundur da, Saçlarınla beraber penceredeyken, Besbelli arandığından haberli, Gemiler eskirken, deniz eskirken Limanda Sevgili...
FRANSA SONSUZA DEK CUMHURİYET!
Soğukkanlı Cermenler ve yavaş hareket eden Anglosaksonlar, yüz yıl içinde yedi siyasi devrim yaşayan bu ulusa şaşkınlıkla bakıyorlardı! Ancak karmaşık, hareketli ve deniz kadar değişken olan Fransa; yeni keşfedilen özgürlüklerden kargaşa içinde zevk alarak, uygunsuz bir giysi gibi bir hükümet biçiminden diğerine geçmişti. Bin yıldır sahip olduğu huzurun artık değerini biliyordu! Valois Kralları tarafından damgalanan, feodalizm altında baskılanmış, Richelieu tarafından aşağı görülen ve Bourbonlar ile aç bırakılıp kendi hâline terk edilen bu insanlar, büyük bir ulus hâline gelmişti. Çok yönlü, becerikli, yetenekli halleriyle hükümetlerinin başını konsül, imparator, kral veya başkan olarak adlandırıp adlandırmadıkları önemli değildi. Onlar zalim bir sistem tarafından bir daha asla köleleştirilemeyecek özgür bir insan ırkıydı.
Sayfa 193Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.