Vücud ve iç Terkce
Vücud ve iç Beden formuna ben dediği an. Kendini yaşamdan ayırdı insan. Vücudun yerine denilir mekan. Form yaranmasına söylenir zaman. Cisime göredir zaman ve mekan. O,yoksa ne yer var,ne de ki,zaman.
Dialog Türkce
Dialog Nasıl net gözlem yapa biliriz? Olanları bir birinden nasıl ayıra biliriz? Doğru,yanlış nasıl kolay anlarız? Nasıl nura ulaşıb yalnışdan arınırız? Derler insan çözülmez kutu bağlı. Açılmaz bu kutunun hiç bir zaman sırları.
Reklam
Freud (2018, s. 42) bireysel varoluşu haz ilkesiyle açıklar ve onun toplumsallığı yarattığını öne sürerken, “acıya karşı en korunmasız olduğumuz zaman, sevdiğimiz zamandır; en çaresiz olduğumuz zaman ise sevdiğimiz nesneyi ya da onun sevgisini yitirdiğimiz zamandır” der. İnsanın yegâne amacının mutlu olmak olduğunu, bu uğurda çaresizliğe düşmemek için hem doğadan korunması gerektiğini hem de insani ilişkilerini kültürel bir dünyayla güvence altına almaya çalıştığını, böylece uygarlığı yarattığını iddia eder. İlkel insanın bireysel özgürlükler açısından daha hür varsayılabileceğini fakat bunun sürdürülemez olduğunu dile getirirken, uygarlığı sefaletin nedeni olarak gören romantikleri de eleştirir (Freud, 2018, s. 46-56). Diğer bir ifadeyle, içinde yaşadığımız kültür dünyası ve hareket ettiğimiz örüntüler Freud’a göre insan doğasının ürünleridir. Bu nedenle insan toplum içinde yaşar, onun yeniden üretimine katılır, içgüdülerimizin bize bildirdiği gibi kaybetmekten korkar ve çaresiz kalmamak için önemler alır ve böylece uygarlaşırız. Bunun yanında uygarlık, güvenlik ihtiyacı için iki ana içgüdüyü, cinsellik ve saldırganlığı bastırır (Freud, 2018, s. 72). İnsan kendini koruyacak duvarlar örerken, içgüdülerini içeriye yöneltir. |Birikim Dergisi, Sayı 372, Nisan 2020
“Potansiyelini bilen ve bunu hayata geçiremeyen, varoluşu kısıtlanan her birey, kırgın ve öfkelidir. Çünkü insan; yaşama ihtimali olup yaşayamadığı her şey için kırgın, var etme ihtimali olup var edemediği her şey için de öfkelidir.”
“Potansiyelini bilen ve bunu hayata geçiremeyen, varoluşu kısıtlanan her birey, kırgın ve öfkelidir. Çünkü insan; yaşama ihtimali olup yaşayamadığı her şey için kırgın, var etme ihtimali olup var edemediği her şey için de öfkelidir.”
Göz kapaklarım, kurşun ağırlığında, kapanmak için sabırsızlanıyor. Albayım, ruhum yorgun, bedenim bitkin. Bir uykuya dalmak istiyorum, belki yüzyıllar sürecek bir uykuya... Uykunun kollarında, belki unuturum bu anlamsız varoluşu. Belki kaybolurum sisli bir rüyada, belki de hiç uyanmam. Uyku, bir sığınak gibi, karanlık ve sessiz bir sığınak. Düşüncelerden, kederden, pişmanlıklardan uzak bir sığınak. Uyku, bir nehir gibi, beni bilinmeyene taşıyacak bir nehir. Belki de o bilinmeyen de aradığım huzuru bulacağım. Uyku, bir ölüm gibi, soğuk ve karanlık bir ölüm. Belki de o ölümde, sonsuza dek dinlenebileceğim. Albayım, uyumak istiyorum, bir yüzyıl belki de daha fazla. Belki de uyandığımda, dünya bambaşka bir yer olacak. Belki de ben bambaşka bir insan olacağım. Canım uyumak istiyor albayım. Bi uyusam... Yüzyıllar sürse... Kalktığımda huzur bulsam...
Reklam
Kant'ın metafiziği
"Metafizik, insanın sonlu varoluşunun bilincinden ve bu varoluşu güvence altına almak istediğinden doğar." Kant felsefesinde metafizik ve insan doğası (Taşkıner Ketenci)
360 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.