Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsanın çömlekten farkı olmamalı. Nasıl ki çömleği tutan dışında ki biçim değil, içinde ki boşluk ise, insanı ayakta tutan da benlik zannı değil HİÇlik bilincidir.
KIRILDIĞIN YERDEN FİLİZLENECEKSİN! Hayatın insana bir ömür boyunca neler getirebileceğini tahmin etmek pek de kolay değil. İyi veya kötü… ancak yine de bizlere hazırladığı sürprizlere hazırlıklı olmak gerek. Bize sunulan bir hediye paketi gibi düşünelim hayatı; paketin içinde ne olduğunu bilerek açmak, bizlerde herhangi bir heyecan uyandırmaz.
Reklam
Bir savaş veriyorum, herkesin verdiği gibi... Acı, nefret, keder ve yalnızlıkla beraber; ruhumu hapsedecek gerçek mutluluğu arıyorum. Bu yolda düsturu olmaksızın yürümüyorum elbet; haşin, mert ve aheste adımlarla!.. İlerlerken kara kargalar dürtüyor beni, ansızın bir hareketle. İrkilerek bakıyorum suratlarına, ‘’bak burada yaşanmışlıklar’’
Ebrar 2126
Ebruar kavramını veya Ebruarı bunların nasıl kimseler olduklarını el alacağız, konuşmaya çalışacağız Ebruar her ne kadar Türkçe'ye bir isim olarak geçmişse de aslında Arapça eril bir çoğul yani Ebruar iyiler demek Bu kekili bunun Ber veya Ber ayette geçtiği üzere Cenab-ı Hak Hz. Yahya için o Ber ile bir valideyhi Olem yakın Cebber'in
İnsan insanın kurdu mudur?
"İnsan insanın Kurdudur" diyor Bir düşünür Ve ekliyor: "Bellum omnium cantra omnes" Yani Yatkındır savaşa Birbiriyle herkes...
Başlıyorum
📚🌟 Günübirlik Hayatlar 🌟📚 🔍 Bir kitap, bir düşünce, bir an… 🤔💭 🌿 Marcus Aurelius’un dediği gibi: “Hepimizinki günübirlik hayatlar; hatırlayanın, hatırlanandan farkı yok.” 🌅 📚🌟 "Günübirlik Hayatlar" ile yeni bir yolculuğa çıkıyorum! Irvin D. Yalom'un büyüleyici dünyasına adım atmak için sabırsızlanıyorum. 🌌📖 Bu kitabın sayfaları arasında insanın derinliklerine yolculuk yapacak, yaşamın anlamını ve ilişkilerin karmaşıklığını keşfedeceğim.🧠💫 #GünübirlikHayatlar #IrvinDYalom #KitapAşkı #OkumaZamanı #KendiniKeşfet #HayatınAnlamı #BilgelikYolculuğu #Psikoterapi #HayatınAnlamı
Irvin D. Yalom
Irvin D. Yalom
Günübirlik Hayatlar
Günübirlik Hayatlar
Reklam
insanlığın yin'i
samsa'nın insanlığı ve ailesinin insansızlığı bana azap veriyor. bir insanın iyi duygularını kaybettikten sonra bir hayvandan ya da bir canavardan farkı kalmaz. peki neden öyle? iyi olmaya mahkum mu edildik ya da kendimizi iyi olmaya mahkum mu ettik? insan salt kötülükten ya da salt iyilikten oluşmaz. bir insana tamamen iyi ya da tamamen kötü diyemeyiz. insan yin-yangtır ve insanlığı yang'ını ne kadar geliştirdiğine bağlı yükselir. yin'ini ne kadar geliştirdiğine bağlı ise alçalır. insanlık yang'ın yüceliğine karar vermiş ve bunun için bir toplum sözleşmesi imzalamıştır. böyle olmalı. aksi takdirde bizi dışarıdaki herhangi bir insanı katletmekten alıkoyan nedir? insanlıktan çıkmak fikri alıkoyar bizi.
Her insanın sevdiği işi yapma şekli aynıdır; neşeli,güler yüzlü,coşkulu. Esas farkı yaratan sevmediği işleri yapma şekilleridir.
Uzaklara bakabiliyor olmanın bir nimet olduğunu geçtiğimiz haftalarda fark etmiştim. Gözünün önünde insan eliyle sonradan iliştirilmiş bir şeyler olmadan yani, bina gibi. Bunun insanın hayal gücünü ve ufkunu genişlettiğine inanıyorum, şimdilik böyle en azından. Baktığında beş metre ötesini görmekle, beş yüz metre ötesini görmenin ya da beş bin metre ötesini görmenin insan ufkunda aynı etkiyi göstermediğine eminim. Okumadım, içeriğini bilmiyorum ama bu İmam Gazalî'nin "göğe bakmanın faydaları" gibi bir metni var, onun içinde her ne yazıyorsa söylemek istediğim şey onunla ilgili olabilir. Ayrı bir nimet ki bu iletiyi Hacı Bayram'da Şeyh İzzettin Türbesinin ön taraflarındaki parkta, karşı tepenin yamaçlarını seyrederken yazıyorum. Böyle söyleyince iletim sınıf atlamış gibi hissettim. Odamda iki metre ötesini ancak görebiliyorken yazdığım iletilerden bi farkı olmalı diye geçiriyor insan içinden. Ama maalesef fiziken bir yerde olmak oradan olmak, oralı olmak ya da oranın rengine boyanmak demek olmuyor. Öyle olsaydı bir sürü Allah dostunun gelip geçtiği şu mekanda ben de ermiş oluverirdim. Ama ben hala "ben ne zaman akıllanacağım" diye geçiriyorum içimden. Neyse konuyu nerden nereye getirdim. Şimdi gidip kemankeş'te bir şerbet içip kitap okuyayım. Okuyacağım dedim, okumam gerek. Selametle 🌿
Gözyaşlarını geceye sakla! Bir mahkûmun ağlaması ayıptır, diğerlerine karşı dirençsiz ve yıpranmış olduğunu gösterir... ne berbat, öyle değil mi?.. İnsanî her manevra, her duygu; bir diğerinin prangalarıyla mahkûmiyet altında yaşamakta. Biz buyuz, bizler kendimizi düzeltmeden hep kırılgan, hep umarsızız... Nerede olduğu insanın önemsizdir ister zindan ister kör duvarlarıyla bir ev! Farkı yok, farkı yok.
Reklam
- Her İnsanda İnsanlığın Bütün Halleri Vardır -
Sevgili Aydos, '' İnsanlar esasen gidecekleri her yere kendilerini de götürüyorlar. Hakikat bu, ama ne şekilde? Bir insanın kendini sırtında taşımasıyla, kendi elinden tutması arasında büyük bir hafiflik farkı vardır ve ağır olanla ilerlemesi çok zordur.''
üslup insanın kimliğidir derler Zehk... tatlı dilli konuşan, güzel, tatlı bir kimliğe sahiptir. sert, kaba saba konuşan,
Geçen sene arada bir selam verdiğim bir arkadaşım vardı. Ona dışardan Bakınca tam bir deli duruyordu aynı ben diyordum hep . Ama benden farkı Dertsiz tasasız duruyor oluşu diye düşünüyordum... Bu yıl kyk da aynı odaya düşünce ister istemez aramızda bir az daha fazla samimiyet olmaya başladı ilerleyen zamanlarda bu samimiyet bir az daha fazla
Anladım, kabullendim.
Anlamak mı, kabullenmek mi? Nedir aradaki fark? Biri zorla diğeri kendiğilinden oluşur. Fakat anlamak kabullenişin bir önceki basamağı değil midir? İşte o son basamağa adım atıldığında insanın kafasına 'dank' eder. Ne içindir çaba, emek, mücadele. Kişi kendi yaşamını, nereden gelip, nereye nasıl ulaştığını üzerini örterek gizleyebilir
Dünyayı kuşatan güven problemi öyle boyutlara ulaşmıştır ki, insanın en temel dokunulmazlık alanlarında bile kendisini emniyet içerisinde hissetme imkânı son derece daralmıştır. İslâm âlimleri, dinin gayesini güvenlik perspektifinden okurken, “zarurât-ı hamse” başlığı altında beş temel dokunulmazlık konusu belirlemişlerdir. Irk, dil, din, yaş ya da cinsiyet farkı gözetilmeksizin her insanın eşit biçimde sahip olduğu bu güvenlik hakları, “din, akıl, can, mal ve nesil güvenliği” şeklinde açıklanır. Bazı âlimler bu beş gayeye, Allah’a kulluk, yeryüzünün imar edilmesi, sosyal düzen ve istikrarın sağlanması, hürriyet ve adaletin temini gibi yan unsurları da ilave etmişlerdir. Sonuçta insanoğlu için korkudan azade, emniyet içinde bir hayat sürme gayesi, vazgeçilmezdir... Mehmet Görmez
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.