430 syf.
·
Not rated
·
Read in 7 days
Dostoyevski'nin bir kitabında dostlardan başkasına anlatılmayacak şeyler vardır, diyor ; hatta bazıları dostlara bile anlatılmamalı; bunların arasında bir de insanın kendisine bile anlatamadığı şeyler vardır. Ama bastırdığımız duygular eninde sonunda açığa çıkıyor. Bazen bir gözyaşı ile bazen de ağır bir melankoli haliyle. Bunu konu alan kitabımızda gelecek olursak; Doktor Breuer o dönemin teşhis dehasıdır ve ünlü bir çok şahsın doktrudur. Bir gün Salome adında bir kadın onun yanına gelir ve bir yakınını tehşis etmesini ister. Durumunun çok vahim olduğunu hatta "yaşamasının buna bağlı" olduğunu vurgular. Doktor Breuer bunu kabul eder. Hastamız migren ağrıları çekerken bir yandan da ihanetin ağır darbesini almış olan Nietzsche'dir. İki karakterimizin birbirine hem doktor hem de hasta olduğu karşılıklı bir terapi yolculuğu başlar. Kısaca bu kitapta iki insanın bir birine nasıl şifa olduğu, saplantılarından nasıl kurtulduğunu bir bir görüyoruz. Karşılıklı itiraflar, birbirini kamçılayan ihanetler.... Dilinin akıcı olmasına ve ağır olmamasına karşın bence kesinlikle yavaş yavaş sindire sindire okunması gerekiyor. Kendini keşfetmek isteyen her insanın okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum ve kitabın ana teması niteliğinde olan Niestzche'nin sözü ile kapatıyorum "Yaşamak, acı çekmektir. Hayatta kalmak ise bu acı da anlam bulmaktır."
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202453.3k okunma
Değerlerimiz
Bizim batının bu arayışına da kendi kaybetmişliğimize de bir teklif sunacak gücümüz var mı? Elbette İslam dünyası uzun bir süredir söyleyecek sözünü arıyor. Buldu da tam onların bizlere bir asır önce yani 19uncu asrın başında kafamıza örüp gittikleri zamanda başladı bu uyanış göre bilene okuya bilene.. Hem kendisine hem bütün dünyaya. İslam
Reklam
104 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
"Yalnızlık, insanın iç dünyasında dolaşan, zamanla ve yavaşça çoğalan bir gölge gibidir. Bu gölge, bazen sessizlikle, bazen de kalabalıklar arasında gizlice yankılanan bir fısıltıyla kendini hissettirir. Yalnızlık, insanın kendi varlığıyla baş başa kaldığı, düşüncelerin, duyguların ve anıların içsel bir yolculuğa dönüştüğü bir süreçtir. Bu
Yalnızlığın Yansıması
Yalnızlığın YansımasıFikret Dağlı · Salon Yayınları · 202429 okunma
Din
Uzun zamandır bir şeyler yazmıyordum. Kendi içimde beni rahatsız eden bir durumu muhasebe ederken sizlere de faydası olacağını düşündüğüm birkaç hususu paylaşmak istedim. İnsan bazen ibadetlerine çok ihtimam gösterir, namazlarının üzerine titrer, haramlardan sakınır ve ibadetlerden lezzet duyar, haz alır. Öyle ki yaptığı ibadetler nefsine ağır
- Soran Olursa, Geceye, Huzura, Şarkılara Karıştı Dersiniz -
Gecenin insana huzur vermesi güzeldir. Saatleri saymaz insan, hemen sabah olsun istemez, keşmekeşlikten uzak olmak ister, gece insanı ayakta tutmaya tek başına yeter. Lezzetli ve kaliteli geceyi yaşayan insan sayısı, yalnızca gündüzü yaşayan insan sayısına göre daha az olduğundan olsa gerek geceyi yaşayan insana kendini daha yalnız ve daha özel
230 syf.
·
Not rated
·
Read in 5 days
Sosyal medyadan takip ettiğim fakat kitaplarını okumaya fırsat bulamadığım, Hakan Mengüç' ün eserinin incelemesini yapmak istiyorum. Bu kitabı bana siteden bir arkadaşım hediye etti. Kendisine çok teşekkür ediyorum. İyi ki yollamış.Gerçekten bitmesini istemediğim kitaplardan biriydi. Tasavvuf ile ilgilenen,bunun yanısıra sanatla uğraşan, ayrıca akademisyen olan genç yazarımız kendi yaşanmışlıklarından da yola çıkarak anlamlı bir eser ortaya çıkarmış. Bursa' da Hakan ve Azra' nın bir şekilde yolları kesişmiş ve Hakan' ın düzenli olarak içsel yolculuğa çıktığını öğrenen Azra'nın, ısrarla Hakan'ın peşine takılması ve yaşadıkları maceralar konu edinilmiş. Bu yolculuğun amacı insanın kendi içsel yolculuğuna çıkması. Sadece Allah' a teslimiyet anlayışı.Dünyevi heveslerin geçici olduğunu anlatıyor. Yazarımız bu yolculuğu bir hac yolculuğuna benzetiyor. Sadece maneviyata yönelik, kutsal bir yolculuk olarak görüyor. Bu yolculukta iki tarafın da birbirinden öğrendiği çok şey var.İnsanın asla alışamam dediği şeylere sabırla nasıl alıştığı, maddiyat olmadan neler yapabileceği, her şeyin temelinde yatan sevgi ile aşılamayan yolların nasıl da aşılabileceğini bize Mevlana ile Şems ' in hikayeleri ile anlatmış. Dil çok akıcı ve bir o kadar da sade.Hikayenin sıcaklığını hissediyor İnsan.O kadar ki, kitap bitmesin istiyorsun. Gerçekten yazarın samimiyetini hissederek okudum.Yeni kitaplarını da okumak istiyorum. Okumak isteyen siz sevgili okurlara tavsiye ederim.Şimdiden keyifli okumalar dilerim.
Hiçbir Karşılaşma Tesadüf Değildir
Hiçbir Karşılaşma Tesadüf DeğildirHakan Mengüç · Destek Yayınları · 20216k okunma
Reklam
304 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.