Bazen hayat bizi öyle kişilerle karşılaştırır ki,hiç tanımadığımız insanlar ilk görüşte dikkatimizi çeker.Kanımız kaynar,bir şeyler mıknatıs gibi bizi çeker onlara
Kabil'in Habil'i öldürdüğü
Günden beri hiç dinmedi acılar
Çünkü insanların insanlar için
Koymuş olduğu bütün yasalar
Tıpkı adaletsiz bir kalbur gibi
Taneyi eleyip samanı tutar.
Her şey ne kadar aynı, her şey ne kadar değişik! Farklı insanlar girdi eve, artık onların yürekleri farklı, yazgıları farklı, farklı bir devirde yaşıyorlar. Niçin bu kadar endişeli, niçin bu kadar tekdüze...
Çalıkuşu'nun hikayesi beni beklediğimden daha çok heyecanlandırdı. Ne zaman bir boşluk bulsam tekrar kitaba sarıldım. Ayrıca 1939'da Reşat Nuri Güntekin tarafından bir genç kızın ağzından yazılması da dikkate değer. Feride'nin neredeyse ikinci ismi haline gelen Çalıkuşu, ona çok uyuyor. Feride'nin canlı ve neşeli halleri ile
"Olmadığınız bir şeyi olmayı hedeflerseniz, başarısızlığa mahkûmsunuz. Kendiniz olmayı hedefleyin. Kendiniz gibi bakmayı, davranmayı ve düşünmeyi hedefleyin. Kendinize en sadık versiyonunuz olmayı hedefleyin. Kendiniz olma haline kucak açın.Kendinizi onaylayın. Sevin. Bunun için çok çalışın. İnsanlar sizi küçümsediğinde ve sizinle alay ettiğinde, onlara kulak asmayın. Dedikodu çoğu zaman üstü örtük bir kıskançlıktır. Oyalanmayın. Direnme gücünüzü koruyun..."
Insan ömrü, hep aynı işi yapmak için fazlasıyla uzun, artık devam edecek gücü bulamıyorum. Anlatınca insanlar çalışmak istemediğimi düşünüyorlar. Oysa ben sadece, artık başka şeyler yapmak istiyorum.