Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
128 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
"Bu dünya kimseye baki değil."
》Yıl 1968. İstanbul sokaklarındayız. O zaman da mı otobüsler hep kalabalıktı? Dolmuş şoförleri o zaman da mı para üstü vermeyi unuturdu? O zaman da çalışmak zorunda olan çocuklar vardı değil mi? Yoksulluk, ezilen insanlar, yaşam mücadelesi o zaman da vardı değil mi? 》Tramvaylar, eski sokaklar, gazete satan çocuklar, yıkıldı yıkılacak evler ve
Önce Ekmek
Önce EkmekOrhan Kemal · Everest Yayınları · 20201,513 okunma
1015 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Merhaba arkadaşlar, iyi geceler. Geç de olsa hepimizin bayramını tebrik eder, bu güzel günlerin bizler adına yeni başlangıçlar, umutlar ve güzellikler getirmesini hepimiz için temenni ederim. Hepimizin bayramı kutlu olsun. Zor bir süreç oldu ama bahsi geçen bu romanı ilk cildi 05/04/2024, ikinci cildini 11/04/2024 tarihinde bitirerek en sonunda
Kasvetli Ev (2 Cilt Takım)
Kasvetli Ev (2 Cilt Takım)Charles Dickens · Yapı Kredi Yayınları · 2021289 okunma
Reklam
176 syf.
8/10 puan verdi
Ölümün Aynası
………….……….………………………………………………………… 1913'te Miguel de Unamuno (1864-1936), 1888'den beri farklı gazete ve dergilerde yayınladığı yirmi altı hikayeyi "Ölümün Aynası'nda" toplamıştır. «Hayır Jose Antonio, hayır! Bu aşk acısı değil, başka bir şey, bu hayat acısı.» S. 8. Hepsi, bazen bizim reddettiğimiz yanlarımıza,
Ölümün Aynası
Ölümün AynasıMiguel de Unamuno · 1984 Yayınevi · 201626 okunma
·
Puan vermedi
Drewwwww bruceeee marshalllllll
Merhabaaa Karışık yorum tüm seri Konumuz Maral atmacadan bekleneceği gibi mükemmel şimdi konumuz şöyle yeşil diye kalp hastası bir kız var ölüm cezasına çarptıılmış insanların gittiği daha doğrusu haps edildiği bir yerde kalıyor ve şimdi soyleyecegim şey Spoiler içeriği isteyenler kapatsın ve yeşilin babası yeşili öldürmesi için bir katil tutuyor
Ötanazi Okulu
Ötanazi OkuluMaral Atmaca · Ephesus Yayınları · 20223,969 okunma
280 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Aslında, yakınımızda olan ve anneleri tarafından sevilmeyen yetişkinler (aslında büyü-ye-meyen çocuklar ) bütün hayatlarını, dünyalarını bu sevgisizlik üzerine kurarlar. Peki ya insanlar hem kendileri mutsuz bir hayat sürerken çevresi nasıl etkilenir, neler düşünür, nasıl bir anlama algılama yapısı oluşur? İşte Esra Ezmeci bize bunu kurgu ya da uyarlanan bir romanla önümüze seriyor. Her sayfanın sonunda merakla bekliyorsunuz bir sonraki sayfayı.. Romana can veren Ezgi ve Tülin Hoca mesleği psikiyatr olan iki meslektaş. Aynı zamanda Ezgi, Tülin Hoca’nın önceden öğrencisi ve yaşadığı bütün travmaları, geçmişini bilmekte. Fakat Tülin Hoca “terzi kendi söküğünü dikemez” misali kızıyla olan sorununu gideremeyen bir psikiyatr. Romanın sonunda her şeyin rayına oturması bir tek Tülin Hoca’nın kızı ile sıkıntısının düzelmemesi beni üzdü. Belki de psikiyatrların bilinçaltında kendi yakınlarını iyileştirmek diğer insanları iyileştirmekten sonraki sıradadır. Bir de romanın son bölümü tam güzel bitiyor derken Ezgi’nin yine suçlanarak bittiği bir bölümdü. O kısımda çözüme kavuşmalıydı diye düşünüyorum. Herkesin okuyabileceği, anlayabileceği bir roman. Tavsiyemdir..
Beni Neden Sevmedin Anne?
Beni Neden Sevmedin Anne?Esra Ezmeci · Destek Yayınları · 2023262 okunma
168 syf.
10/10 puan verdi
Merhaba arkadaşlar #kişiselgelişim kitaplarını okumayı sever misiniz? Bazı kitaplar cok tekrara düşsede,bazı kitaplar gerçekten #egitici #ogretici #yolgosterici oluyor. #incinmissin kitabıda resmen benim iç sesim oldu . İncinmişsin i okurken aslında insanların ne kadar acımasız olduğunun bir kez daha farkına vardım.Yazarımıza ne kadar güzel ifade etmiş,sanki bütün sokak kedilerinin bir ismi olmalıymış gibi yaptığımız ya da yapmadığımız her şeye insanlar bir isim takıyor,topluluk içinde onaylanıp,yürürlüğe sunuluyor. Ne yapsak bi kulp takıyorlar.Ne zaman yalnız kalmak istesem bende hep aynı tepkilerle karşılaşıyorum.İnsanın kendi kendiyle kalıp,kabuğuna çekilmesi neden toplumu rahatsız ediyor anlamış değilim. Yazarımız,eserinde öyle güzel örnekler vermiş ki tamda benim yaşadığım,sahit olduğum olayları anlatmış dedim.Herkesin izlediği diziyi izlemedigimiz ya da beğenmediğimizi söylediğimiz anda direk karşımızda ki kişi yada kişiler tedavi görmemiz gerektiği üzerine söylevlerde bulunuyorYa milyonların ayıla bayıla izlediği diziyi ben de izlemek zorunda mıyım ya ben de beğenmek zorundayım eğer beğenmediysem.Ben mutsuz bir majör depresyon muyum.Bu nasıl bir söylev… En acı anların,en güzel anlarında bir saniye sonrası anılara dönüşeceği,yaşamış olduğumuz anların bir saniyesinin bile geri dönüşünün mümkün olmadığı bu üç günlük dünyada,yaşadıklarımızdan her daim dersler alabilmek,sevgimizi,enerjimizi, zamanımızı sadece bunlara deyeceğine emin olduğumuz insanlara ayıralım der susarım @melisbozkurtertoz @destekyayinlari
Semra
Semra
#engelsizokurlaokuyoruz #okuyanteraziokuyor #okuyanterazi
İncinmişsin
İncinmişsinMelis Bozkurt · Destek Yayınları · 202330 okunma
Reklam
272 syf.
9/10 puan verdi
·
21 günde okudu
Aldous Huxley - Cesur Yeni Dünya
Kitap 1932 yılında yazılmış distopik bir kurgu. Olaylar bir kuluçka merkezi gezisi ile başlıyor. Bu merkezde insanlar tabiri caizse “üretiliyor” ve bu insanların hayatlarının devamında yapmaları gereken şeye şartlandırılıyor. Herkes şartlandırıldığı şekilde hayatına devam ederken bir aykırı karakterimiz var, Bernard. Bernard kendini buraya ait
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202160,1bin okunma
92 syf.
7/10 puan verdi
·
15 saatte okudu
Çağımızın hastalığı mı dersiniz yoksa takıntısı mı ? İnsan her zaman mutlu olsun istiyor ( ki mümkün değil ) ama yapamayınca mutluymuş gibi rol yapıyor. Neden ? İnsanlar için tek duygu durumu mutluluk mudur ? Evet sadece mutsuzluk da değildir . Ama sürekli ve daimi mutlu olmayı hayal edip olmaya çalışmak ne boş bir çabadır. Yazar ile bu noktada örtüştüğüm fikirler var, doğrudur. Mutsuz olmaz; korkulacak , saklanacak kadar kötü bir duygu değildir? Ne kadar çok sakınırsanız o kadar olasılıkları kendinize çekersiniz. Mutlu olun, mutsuz olun , nötr olun hepsi insanın normali. Hiçbirine özenmeye çaba sarfetmeye gerek yok. Neyse duygun onu yaşa yolunca gitmeyen durumlar süreklilik arz ediyorsa uzaktan bak ve çözüm yolları bul. Ama sürekli mutlu olmayı da hedefleme. İnsan her duygusunu kabullenebilmeli, kendi içindeki bu direnci anlayıp, bertaraf edebilmeli. Salt bir kabullenme , huzur getirilir, huzursuzluk anlarını da kontrol etmenizi sağlar.
Mutsuz Olmak
Mutsuz OlmakWilhelm Schmid · İletişim Yayınları · 20224,477 okunma
221 syf.
8/10 puan verdi
How Will You Measure Your Life ? - İnceleme
Bu kitap 2012 yılında basılıyor. Hızlı bir şekilde (2013 yılında) Türkçeye çevriliyor ve basılıyor. Kitabın adı
Olmak İstediğim İnsan
Olmak İstediğim İnsan
olarak çevriliyor. Neden ismini "Hayatını Nasıl Ölçersin?" olarak bırakmamışlar kafamda ayrı bir soru işareti olarak kaldı. Bu gün bu kitabın Türkçe versiyonunu ancak ikinci el olarak bulabiliyoruz. Komiktir ki Türkçe
How Will You Measure Your Life?
How Will You Measure Your Life?Clayton Christensen · Thorsons · 20194 okunma
·
Puan vermedi
Trendeki Yabancılar PATRICIA HIGHSMITH Seviye 4 Michael Nation tarafından yeniden anlatıldı Seri Editörleri: Andy Hopkins ve Jocelyn Potter Pearson Education Limited Edinburgh Gate, Harlow, Essex CM20 2JE, İngiltere ve dünya çapında Bağlı Şirketler. ISBN 0 582 41812 7 Trendeki Yabancılar telif hakkı 1950 Patricia Highsmith Bu uyarlama ilk olarak
The Stranger
The StrangerAlbert Camus · Bokp · 2012111,4bin okunma
Reklam
184 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
33 günde okudu
insan mıyız?
Bu incelemede kurduğum cümleler sadece kendi fikirlerim veya başka kaynaklardan alıntıladıklarım değildir. Aşağıda yazanlar, kitabı okurken altını çizdiğim cümlelerin benim kafamda yeniden kurulup, özet mantığına çevrilmiş halidir. Yani, yazarın asıl anlatmaya çalıştığı veya özeti, bir bakıma kitabın bölümler halinde tahlili de diyebiliriz. 1.
İnsan Olmak
İnsan OlmakEngin Geçtan · Metis Yayınları · 201922,9bin okunma
119 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 saatte okudu
Merhabalar bugün kalemiyle ilk kez tanıştığım yazar @iknurgegek #hınçvehiç eseriyle karşınızdayım. Gerçek bir yaşam hikâyesinden esinlenen kitap hüzünle dolu . Kimi zaman derin düşüncelere hapsediyor, kimi zaman kendimizi sorgularken buluyoruz okurken. Bir çocuğun büyüdüğü aile çocuğun karakterini de belirler . Sevgisiz anne ve babanın çocukları da sevgisiz , mutsuz büyür . Bu yetmezmiş gibi bir de toplum dışlar ve ezmeye çalışır. Cahit ;sürekli mutsuz, sevgisiz ve ilgisiz bir annenin çocuğu. Bu yüzden kendini ezik ve değersiz görür sürekli. İçinde ki boşluğu dolduracak birşeyler arar durur, bir gün tesbih ilgisini çeker sonra arkadaşında gördüğü bıçak ilgisini çekiyor. Bunların ona güç verdiği düşünür. Ama bu düşündüğü güç ona çok büyük bir hata yapmasına neden olur. Cahit'in kendini sorgulaması onu felsefeye iter ve araştırmalar yapar, sürekli okur . Var olup olmadığını anlamaya çalışır. Kitapta hem Cahit' in kendini arayışını hemde felsefeyle süslenmiş satırlar bize eşlik ediyor. Benim severek okuduğum bir eser sizede tavsiyemdir mutlaka okuyun İnsanlar insanların yüreğine uzaktı, insanlar insanları ilk fırsatta bir karınca gibi ezerlerdi, incittiklerinden haberleri bile olmazdı. Kurtulmak istediği değersizlik batağında baktıkça batıyor, çırpınışlarını kimseye duyuramıyordu. Sevgisiz, merhametsiz insanlar evlenmemeli, hadi diyelim evlendi, çocuk sahibi olmamalı, olmalarına izin verilmemeli.
Hınç Ve Hiç
Hınç Ve Hiçİlknur Gegek · Arete Yayınları · 202411 okunma
610 syf.
9/10 puan verdi
Billy Milligan’ın Zihinleri
—————————————————————————— Daniel Keyes, Algernon’a Çiçekler romanını yazan Amerikalı bir yazardır. Daha önce Algernon Çiçekleri okuyup çok beğenmiştim. Dolayısıyla da Billy Milligan’ın Zihinlerini oldukça merak ederek okudum. Bu heyecan verici kitap William Stanley Milligan'ın hayatını anlatıyor. Daha doğrusu, birden fazla kişiliğe
Billy Milligan’ın Zihinleri
Billy Milligan’ın ZihinleriDaniel Keyes · Koridor Yayıncılık · 2020487 okunma
140 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Canının istediğini yapmak..
birilerinin kişisel çıkarları uğrunda ruhum gökyüzünde tamda bu kocaman cehennemin ortasına düştü. bunların hepsi fedakarlıkmı? hah! fedakarlık mı? insanda fedakarlık falan olamaz. işin özünde bir insan her hareketi her adımı kişisel çıkarı için yapar, hiç şaşmadı bu. insan tutarsız bir varlık nede olsa, her istediği önünede konulsa ona cennette
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020127,9bin okunma
607 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.