İnsanlar neden bu kadar mutsuz? Yüzlerindeki bu karamsarlık ve solgunluk neden? Belki de onlar sokak lambaları gibi inledikleri ve ağladıkları için solgunlar. Belki de başka bir nedendir.
Sen Çok Düş Görür Müsün Be Abi?, A. Halim ÖzdemirKitabı okudu
Faize, Mehdoht, Munis, Ferruhlikâ ve Zerrinkülah. Beş kadın, beş farklı hikaye, bambaşka hayatlar ve sonunda Tahran'ın eteklerindeki yemyeşil bir bahçede kesişen yollar.
İranlı kadın yazar Shahrnush Parsipur'un yayınlandıktan hemen sonra yasaklanan ve yazarın hapse atılmasına neden olan, İran'da hala yasaklı olmasına rağmen
Yaşam
Ne söylendiyse sadece dinledik.
Başka nasıl yapılmalı kesin bilemedik.
Yaşamı görüb de böyle yapdık?
İnsanlar konuştu gerçeğe çatdık?
Yalnız konuşulur aynı mevzular.
Bunu yaparsan olacak budur.
itabın sonunda
"Elbette tüm bunlar çok uzun zaman önce oldu ve böyle bir şey bir daha asla olamaz.
Bu zamanda ve bu çağda tabii ki..."
Oysa ki bunu yazan kişi ne kadar yanıldığının farkında değil. Çünkü bu durumun bulunduğumuz çağla değil insan zihniyetiyle değiştiğini göz ardı etmiş.
Bir şeylerin başlaması yada bitmesi zamanla
Vadideki Zambak
‘’Ne yazık, insanlar değerinizi hesaba katmadan, yararlılığınıza göre değer verirler size.’’
Vadideki Zambak, Honoré de Balzac'ın 1835 yılında yayımlanan bir romanıdır. Hikaye, genç bir adam olan Felix de Vandenesse'in hayatını ve aşklarını merkezine alır. Felix, zor bir çocukluk geçirmiş, sevgi ve ilgiye muhtaç olarak
Madam Bovary ilk başta çok eleştiriye açık bir kitap gibi duruyor. Edebiyat çok farklı bir şey tabi. Mesela geçenlerde ensest temasını işleyen bir oyuna yapılan bir incelemede “enseste özendirilmek”ten bahsedildiğini gördüm. Yani içinde ensest geçen her şey ona özendiriyor mu oluyor? Böyle incelersek, ki sanırım kitap ilk çıktığı zamanlarda böyle
Yazar Hanife Mert Hanım'ın 160 sayfadan oluşan #Yolculuk eserini #okudum.
️️️️️️️️️️️️️️️️
️Dört bölümden, otuzdokuz başlıktan oluşan her cümlesi insanın yüreğine dokunup içini biraz daha dönmesi neden onu anlatımlar, anlamlar ile dolu....
️Eseri okumaya başladığım ilk sayfada bulunan önsözünden son sayfasına kadar elinden
Hanife Mert Hanım'ın 4 bölüm 400 sayfadan oluşan #BakışAcısı eserini #okudum. Bu eseri okumadan önce #DüşBatımı eserini okumanızı tavsiye ederim. Her ne kadar ayrı eserler olarak algılansa bile birbirinin devamı olduğunu belirtmek isterim.
️️️️️️️️️️️️️️️️
Eser zamanlar arasında geçişlerle 1984 yılları ve 2004 yılları arasında zaman
"Peki, niye ağlıyor o halde?...Ben aşık olmanın güzel bir şey olduğunu düşünmüştüm hep." diyor kızlardan biri. On iki ve on üç yaşlarında iki kız kardeş bir gün mürebbiyelerinin çok mutsuz olduğunu görürler ve nedenini anlamaya çalışırlar. Ancak anlayamazlar. Fakat bir gün anne ve babalarının mürebbiyeleri hakkında olumsuz ve yargılayıcı konuştuklarını duyarlar. Bu durum onları çok sinirlendirir. Çünkü mürebbiyeleri çok iyi biriydi. İki küçük kız kardeş, mürebbiyeleri için endişe duymaya başlarlar. Mürebbiyelerinin başına ne geldi? Neden insanlar tarafından yargılanmaktadır?
Kitap aslında bizlere ahlakın bile cinsiyetler üzerinde ne kadar değiştiğini göstermektedir. Örneğin ahlaksız bir davranış karşısında kadınlar cezalandırılırken, erkeklerin ise tutucu ahlak anlayışıyla korunduğunu görüyoruz.
Stefan Zweig’in kitaplarını okumayı çok seviyorum. Kısa kitaplarında bile bir öğreti, bir ders çıkartabiliyor insan. Bu kitabı da oldukça akıcı ve güzeldi.
MürebbiyeStefan Zweig · Bilgi Yayınevi · 201826.5k okunma