Ama insanoğlu kendisinde başka güçler vehmediyor. Değişmeye, başka bir şey olmaya, doğasını zorlamaya çalışıyor, işte mutsuzluğun ve savaşların kaynağı bu. Kısacası azizim, insan insan olarak yaşamalı, eşek eşek olarak.
#5199mecliste...
Sırf kuduzdan değil saldırma sonucunda da ölen pek çok çocuk, genç, orta yaşlı, yaşlı insan oldu. Yüzlerce insan uzuv kaybı yaşadı. Bakın siz bu haberleri "ay içim kaldırmaz" deyip izlemiyorsunuz diye, yok olmuyor. "Taş atmışlardır, nanik yapmışlardır" gibi sözlerinizle alakası olmayan görüntüler duruyor her yerde. Ama şu
Reklam
" İnsanoğlu böyledir işte. Gönül nere, o oraya..."
Sayfa 160Kitabı okudu
İnsanoğlu çiğ süt emmiştir ifadesini hatırladı.Kaynar süt içse ne değişecekti ki, insan insandı işte.
48 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 2 hours
NASIL ÖLÜNÜR “İnsanoğlu işte, bugün var, yarın yok!” Bir fincan kahveye eşlik edecek kitaplardan Nasıl Ölünür… İçinde beş kısa hikaye barındırıyor ve hepsinin ana teması ölüm.İşçi sınıfından ölüm hikayesi de var,köylü sınıfından ölüm hikayesi de var,burjuva sınıfından ve aristokrat kesimden de ölüm hikayesi var. Yani hangi sınıfa mensup olursan ol ölüm karşısında yapılacak bir şeyin olmadığını ölümün kişiye özgü olduğunu gidenin gittiği ile kaldığını vurguluyor. Aslında çok güçlü bir konuya sahip kitap ama üç beş sayfaya sığdırıldığı için beklenen etkiyi alamıyoruz. Konsu gereği duygusallık beklerken yüzeysel geçirildiği için kitabın içine dalamıyoruz benim için öyle oldu diyebilirim.
Nasıl Ölünür
Nasıl ÖlünürEmile Zola · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202215.6k okunma
“İçimde hangi adam konuşuyor? Hem aklımda, hem bedenimde aynı anda ayrılamam. Bu yüzden tek kişi olamıyorum. Kendimi aynı anda sayısız şey olarak hissedebiliyorum.  Fazla büyük usta kalmadı. Zamanımızın gerçek kötülüğü budur.  Kalbin yolları, gölgelerle kaplanmış.  Yararsız görünen seslere kulak vermeliyiz. Okul duvarları, asfalt ve refah
Reklam
" Eğer elinde olanla yetinmeyi bilmezsen, haline şükretmezsen ele avuca düşersin bu yalan dünyada. İnsanoğlu ayağına düşen birini görmesin, onu hor görmeyi erdem sayar, daha fazlasını alacağından emin olmadan ona zırnık bile koklatmaz. İşte o insan sırayla haysiyetini, şerefini sonrada namusunu kaybeder. Öyle olur işte, çivisi çıkmış dünyanın düzeni böyle gayrı."
Uzak Yalnızlık
Seni bulduğum zaman ilk defa yalnızlığımın beni terk ettiğini gördüm. Önceleri yadırgadım varlığını. Beni her yanımla anlayacak, sevecek bir insanın yanında, yakınında oluvermek şaşırttı beni. İçimi tarifsiz bir korku kapladı. Bir zaman beni apansız bırakıp gideceğini düşündüm. Gün oldu duyduğum yakınlık hissinin seni usandıracağından korkmaya başladım. Yorgundum, uzun yollardan, nice ezik yıllardan gelmiştim sana. Umutsuzdum, arayışlarım hep aynı yerde birleşiyordu: Aldanmak... Sende de aldanıp aldanmayacağımı bilemiyordum önceleri. İçimden bir ses, "O," diyordu, "işte o!" Bir gün geldi ki bütün korkularım, endişelerim de dağılıp gittiler. Artık yalnız değildim. Her şeyin üzerinde bir sen vardın şimdi. Sana gelinceye kadar tattığım bütün acıları, yoklukları, ikiyüzlülükleri, bütün aldanışları unutuverdim. İnsanoğlu mutluluğa ne kadar çabuk alışıveriyor? Yalnızlık dahil, bütün kötülükler uzak bir anı şimdi.
Sahip olmak ya da olmak 3
Sahip olmak" şeylere, nesnelere ilişkindir ve bunları görüp, tutmak ve de tanımlamak kolaydır. "Olmak" ise, yaşantılara ve bazı içsel süreçlere dayandığı için, dile gelmesi, tanımlanması- zor ve hatta imkânsızdır. Kişilik dediğimiz, dışa vuran yanları- mızı, yani taşıdığımız maskeleri tanımlamak mümkündür. Çün- kü bu, dışlaşmış bir
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.