İnsan olmak arzusuyla, olduğuma dair bir ipucu aradım ben de; ama insan olmanın yolu bir silah yapıp can almaktan geçiyorsa, belli ki ben ya son derece defolu bir insandım, ya da insanlıktan hiç nasibimi almamıştım.
Çok doğru, dediler. Sen kadınsın. Belki insan bile sayılmayabilirsin, en azından defolu olduğun kesin. Şimdi sessiz sessiz otur da, biz Kahraman Erkeğin Yükselişi Öyküsüne devam edelim……Devam edin, mamut Boob'un üzerine nasıl düştü, Kâbil Hâbil'in üzerine nasıl düştü, bomba Nagazaki'ye nasıl düştü, napalm köylülerin üzerine nasıl düştü, füzeler Şer İmparatorluğu'na nasıl düşecek, falan diye İnsanın Yükselişini adım adım anlatın.
Coğrafyada uzaklıklar nasıl Greenwich meridyeninden başlıyorsa, bu yerlerde de mesafeler demiryoluna göre hesaplanırdı.
Trenler ise doğudan batıya, batıdan doğuya gider gelir.. gider gelirdi...
Bunun sonucunda kasaba yüz yıl boyunca hiç büyümeden kaldı, pamuk tarlaları ve ormanlık arazilerinden oluşan yamalı bohça bir okyanusun ortasında bir adacık.
pek... neyse, karşılaştığımız tek sorun okumamızın gözyaşları, hayranlık çığlıkları ve diğer zihinsel coşku ve denetlenemez duygu gösterileriyle kesilmesi oldu. Bir daha Virginia Woolf u asla içimden okumam; yaptığının yarısını kaçırmış oluyor insan.