İçimde söylemek için can attığım öyle çok şey var ki... Bazen tüm dünya, tüm hayat, kısacası içimi mesken tutmuş olan her şey sözcüleri olmam için yalvarıyormuş gibi geliyor bana. Hissettiğim şey çok büyük ama bunu kelimelere dökmek istediğimde bir çocuk gibi kekelemeye başlıyorum.
Şeytan uyuyakaldı bir gün. Rüzgar sert esti. Üç tüy düştü şeytandan. Biri paraya yapıştı. Diğeri mevkiye, öteki de ihtirasa. O günden sonra şeytan hiçbir iş yapmadı.
Traktör gördüm bir oyuncakçının önünde
Çocukluk hayali... Fiyatını soracaktım ki
Yaşın geçti dedi arkamdan biri
Döndüm baktım, kendi sesimdi.
Yazık!
Zaman nasıl da değersiz kılıyor
En değerli şeyleri...
Omuzlarım ağrıyor arkadaş
Daha ne ki yaşım?
Kırka merdiven dayadığımı söylüyorlar
Sahi ben ne ara böyle yaşlanmışım?..
@em1nsah1n
Bana kalırsa insanlar sadece öğlene kadar çalışmalı. Öğleden sonra da dere kenarına gidip resim yapmalı, felsefe yapmalı, tartışmalı... İnsanlık ancak böyle gelişir. İnsan 70 sene bir ev almak için çalışır mı kardeşim!
Hayat her zaman bu kadar acımasız mıydı?
Belki her zaman değildi, belki de hiç değildi
Kim bilir?
Belki de artık vazgeçtiklerimizin düşlerini göremediğimiz için sadece öfkeliyizdir.
Öfkemizin verdiği acı aslında,
Hayatın acımasızlığı olmamalı bu
Ama en başta vazgeçen biz değil miydik zaten?
Belki kendimizden belki de farkında olmadan
Düşlerimizden...