Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İrem Yüksel

İrem Yüksel
@iremyuksell
Hukuk
148 okur puanı
Eylül 2020 tarihinde katıldı
540 syf.
·
Puan vermedi
·
36 günde okudu
Gazap Üzümleri
Gazap ÜzümleriJohn Steinbeck
8.8/10 · 35,2bin okunma
Reklam
“Bu kadar yalnız bir insan için hayatta artık başka yapacak ne kalmıştır bilmem...”
Sayfa 117 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
“Ben tarlalarda, yemyeşil tarlalarda çalışacağım ve halka yakın olacağım. Halka hiçbir şey öğretmeye niyetim yok. Tersine, ben onlardan öğreneceğim; sözlerini, şarkılarını işiteceğim. Mısır lapası yiyen çocukları dinleyeceğim. Geceleyin şiltelerini döven karı kocalara kulak vereceğim. Onlarla birlikte yaşayıp, onlardan öğreneceğim.”
Sayfa 117 - İletişim YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Bak sana üzüntü üzerine bir söz söyleyeceğim: Yola çıkacağın zaman, hiçbir şey düşünme. Sonra aklını kaçırırsın. Bugün, bugünü; yarın, yarını düşün... Sen benim dediğimi yap. Eski adamlar böyle yaparlardı. Yolun ne kadar süreceğini düşünen kimse, kafasını boş yere yormuş olur. Bunu toy delikanlılar yapar. Oysa bu, yakışmaz sana. Sen yarını düşünmemelisin.”
Sayfa 113 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
“Beni dinlersen; ne fazla düş kurup kuşlar gibi havalara çık, ne de kötümser ol böcekler gibi yerde sürün...”
Sayfa 113 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hayatlarımız bizden ayrılınca nasıl yaşayabiliriz? Geçmişimiz olmadan kendimizi nasıl tanıyacağız? Hayır, hayır. Bırak kalsın. Yak gitsin. Oturdular, baktılar ve eşyaları anılarının içine gömdüler. Kapımızın dışındaki toprakları bilmezsek ne yaparız? Geceleyin yatağından kalkıp da anlasan ki, anlasan ki, söğüt ağacı yerinde değil... Söğüt ağacı olmadan yaşayabilir misin? Ya, hayır, yaşayamazsın! Söğüt demek, sen demeksin. Şu döşeğin üzerindeki acılar, o korkunç acılar, işte o acılar sensin.
Sayfa 110 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Toprak sahipleri bizi kovdukları zaman, bu kovulan insanlar bizdik. Traktör evi yıkmadı, bizi yıktı... Yaşadığımız süre yıkık kalacağız.
Sayfa 109 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Sen yalnız hurda satın almıyorsun, hurdalaşmış yaşantıları da satın alıyorsun. Bundan başka.. Göreceksin ya... Onlarla birlikte ah da satın alıyorsun. O aldığın sabanı çocuklarının üzerinde süreceksin; sen, seni kurtarabilecek kolları ve canları da satın alıyorsun. Perçemleri ören, ata kurdele bağlamak için kendi kurdelesini çıkaran, başını kaldırıp yanaklarını atın burnuna süren küçük bir kız satın alıyorsun. Yılların emeğini, güneş altındaki çalışmasını satın alıyorsun; anlatılamayacak bir keder satın alıyorsun... Ama dikkat et bayım... Bu eşya yığını ve doru atlar sana bir kâr daha sağlayacak, çok güzel bir kâr: Günün birinde senin evinde gelişecek, büyüyecek, çiçek açacak bir ah demeti... Seni koruyabilirdik, ama sen bizi baltaladın; bir süre sonra sen de baltalanacaksın, o zaman seni kurtaracak kimse bulunmayacak bizlerden.
Sayfa 108 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
“İnsan istediği gibi küfredince rahatlıyor.”
Sayfa 87 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
“Size böyle şeyler söylemeseydim daha iyi olurdu belki. İnsan böyle şeyleri kendi kafasında saklasa daha iyi eder.”
Sayfa 66 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
“Yaşamayan insanlara cennet umudundan nasıl söz edilebilir? Kendi ruhlarının çiğnendiği, kederlere gömüldüğü bir zamanda onlara nasıl Allah'tan söz edilebilir? Onların yardıma ihtiyacı var. Ölüme boyun eğmeden önce, yaşamaları gerek.”
Sayfa 66 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
“Halkı topraktan traktörle sürüp atmakla neyi yok ettiler bilir misiniz? Kârlarını almak için neyi aldılar, biliyor musunuz? Toprağın üzerinde ölmekte olan babamı, ilk soluğunda bağıran Joe'yu, geceleyin çalıların altında bir teke gibi tepinen beni alıp götürdüler. Elimizden aldıkları nedir? Toprak mı? Onun ne mal olduğunu biz biliriz. Buralarda yıllardan beri iyi ürün alan olmamıştır. Ama şu masa başında oturan eşşoğlu eşşekler yok mu, onlar kendi kârları için halkı parçaladılar, böldüler. Evet, tastamam parçaladılar. Halkın yaşadığı yerler halkın kendisidir, onun ayrılmaz bir parçasıdır. Artık halk bir bütün değildir, çünkü hepsi yollarda, otomobillerin üzerinde yapayalnız. Artık onlar yaşamıyorlar. O eşşoğlu eşşekler, halkı öldürdüler.”
Sayfa 65 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
“İnsan, alıştığı yerden kolay kolay ayrılmaz. İnsan bir çeşit düşünmeye alıştı mı, ondan kolay kolay vazgeçemez.”
Sayfa 64 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
“Yani, demem o demek ki; bir insanın yiyeceği olur da başkasının olmazsa, elbette başka seçenek yoktur. Yani... Örneğin, tavşanlarımı alıp başka bir yerde gidip yiyemem. Anlıyorsunuz ya!”
Sayfa 61 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
“Beni buradan zorla atmaya kalkmasalardı belki de şimdi Kaliforniya'ya gider, canım isterse üzüm yer, canım isterse portakal toplar, istemezse toplamazdım. Ama eşşoğlu eşşekler bana, ‘Buradan çıkıp gideceksin!’ dediler. Hey Allah'ım! İnsan zorla hiçbir şey yapmaz!”
Sayfa 60 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
789 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.