Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
153 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 saatte okudu
Sıradışı Bir Ödül Töreni, sıradışı bir eser deneyimi oldu benim için. Mustafa Kutlu"yu okuyanlar tarzını az çok bilirler. Anadolu motifleri ve insanlarıyla bezenmiştir eserleri. Bu eserde de ortak tema Anadolu insanı ve bir Anadolu kasabası. Bu kasabayı tanıtmak adına düzenlenen bir ödül törenini ve bu tören düzenlenene dek yapılan
Sıradışı Bir Ödül Töreni
Sıradışı Bir Ödül TöreniMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 20131,249 okunma
479 syf.
10/10 puan verdi
Oğuz Atay tek kelime ile mu az zam bir yazar! Tehlikeli Oyunlar romanında kendi hayatından bahsediyor. Postmodernizmin Türk Edebiyatındaki ilk temsilcisi Oğuz Ataydır. Postmodernistlere göre gerçek kavramı oyundan ibarettir. Tehlikeli Oyunlar romanında da okuyucuyu bu oyunun içine çeker. Kendi adını hikmet koymasına karşın kendine olan hikmetsizliği,eski karısı Sevgi 'ye olan sevgisizliği, sevginin soğukluğu, aşık olduğu kadın adının Bilge olması fakat Bilgenin yanında bilgisiz kalması, Bilgeyi bilgisiz bulması.. İroni dolu üslubunun örneklerinden bazıları bunlardır.Oğuz Atay'a olan ön yargılar kırılmalı ve muhakkak okunmalıdır. ️
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli OyunlarOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202231,1bin okunma
Reklam
Felsefe daima fazladan bir şeye, ölümsüze, gerçeğe ihtiyaç duyar; hem de elde edebileceği en bütünsel varoluşun bile mutlu bir andan daha fazlası olmamasına karşın.
Doğanın kavramı koruyamadığı görülmüştür;bunun bir nedeni her tikel fenomenin yalnız bir uğrak içermesi, bir nedeni de doğal varoluşun toplamının dahi kusurlu bir ortam olup, doyumdan çok özlem oluşturmasıdır.
... Eğer bu tartışma doğru yönde ilerlemişse, bir soru sormanın iki amacı olabileceğinin kavranması gerekir. İnsan arzu ettiği içerik üzerine bir cevap almak amacıyla soru sorabilir, böylece sorulan her yeni souda cevap daha derin ve anlamlı olur; ya da insan cevap almakiçin değil, apaçık ortada olan içeriği tek bir soruyla boşaltıp geride yalnızca bir boşluk bırakmak için de soru sorabilir. İlk yöntemde önceden bir içerik olduğu varsayılır, ikincisinde boşluk; ilk yöntem spekülatif, ikincisi ironiktir. Sokrates'in uyguladığı da ikinci yöntemdir.
Sokrates hep yaptığı gibi sorularını peşpeşe sıralar. Kendine has, insanın kanını emen sorulardan biriyle başlar: Eros doğası gereği bir şeye duyulan sevgi midir, hiçliğe duyulan sevgi mi? Aşk, nesnesi olan şeyi arzuladığına göre, hiç kuşku yok ki ona sahip değildir ve eksikliğini hissetmektir. Sahip olunan şeye gelecekte desahip olma arzusunun bununla aynı kefeye konması gerekir; çünkü insan sahip olmadığı şeyi elde etmeyi arzularken, zaten elinde olan bir şeyi gelecekte de elinde tutmayı ister. Yani aşk, insanın sahip olmadığı bir şeyin eksikliğini hissetmesi ve onu arzulamasıdır. Üstelik aşk güzele duyulan sevgi olduğuna göre, Eros da güzellikten yoksun olmalı, yani buna sahip olmamalıdır. İyilik de güzellik olduğu için, Eros'da iyilik yoktur. Aynı şey bütün idealar için geçerlidir. Böylece Sokrates'in bir kavramı yok etmek için kabuğunu kırmayıp, içini boşalttığını görmüş oluyoruz.
Reklam
Bakmak ya bir düşünme ve algılama eylemini belirtir(Platon'a özgü olan budur), ya da bizim söylediğimiz gerçeği gözler önüne serer:Hiçlik hakkında o kadar düşünülür ki, sonunda hiçlik neredeyse gözle görülebilir. Böyle yüksek bir birliği Sokrates sağlayabilir, ama bu birlik hiçlikteki soyutun ve olumsuzun birliğidir.
İronistin içindeki bolluk doğal bir belirlenimdir;içinde doğrudan bulunmaz ya da derin düşünceyle elde edilmez. Hasta olmak yüksek derecede sağlık gerektirir, ama burada sağlık olumlu bir bağlamda düşünülmez; aksine, hastalığı besleyen kaynak olarak görülür. İronist ve içindeki doluluk da bunun gibidir. Kendisini eksiksiz bir güzellik içinde göstermez.
Ama ironiyi en iyi gösteren şey; her şeyi yerle bir eden, tüm aşırı duyguları bastırmayı başaran ve böylece heyecanın dokunaklığını ölüm korkusuna kırdırmayıp hiçbir şey olmayı [blive til] çok merak uyandırıcı bir deney olarak gören o soyut ölçüdür.
"Hiç görülmedi, çoktan ölmüş birini Öldürenin bir şey elde ettiği; Ruhunu teslim eden hırsızsa da, Ev sahibinden karlıdır nasıl olsa."
Sayfa 101 - BaggesanKitabı okudu
322 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.