Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu kesinlikle edebiyat değil
"George'la birlikte kadın olacağım, gerçek bir kadın," dedi. Bu cümle lezbiyenlik tümörümü kesip alması gereken ameliyat bıçağıydı ama onun yerine beni öldürmüştü.
Reklam
Dışarıdan gülümserken içinin ağlamasının ne demek olduğunu iyi bilirdi. Aslında o ne içinden ne de dışından ağlamıştı; karısının öldüğü zaman dışında. Ancak ona ölümü düşündüren sadece karısının ölmesi değildi, sonuçta bunun üzerinden çok sular akmıştı. Ancak son zamanlarda kendisini ölüm hakkında eskisinden daha fazla düşünür buluyordu.
Cennette olumsuz düşünceler yoktur. Her şey olumludur. Zaten o yüzden cennettir. Tıpkı dünyadaki gibidir ama olumsuzluktan yoksundur. Tanrı burada bazen benim olumsuzluğumla alay ederdi ama benim hayattayken yazdıklarımla kıyaslanacak bir şey değildi.
Cennette herkesin ismiyle ilgili komik bir anısı vardı zaten, bütün sonsuzluk da birbirimizin hikayesini dinlemek için önümüze serilmişti. Kübalı şaire karşı günah işlemiştim çünkü devrimini yerle bir etmek üzere İspanyol ordusuna katılmak için gönüllü olmuştum. Ah, ama o zamanlar sadece insandım.
Bu maskaralığın gerçek olmasını çok istiyordum. Bu kadının gerçekten de Emily Dickinson olmasını istiyordum. Bunu kim yaptıysa kovmamayı, onun yerine terfi ettirmeyi ve bu kadını, bu oyuncuyu da şirkette bir pozisyonda işe almayı zihnime not ettim. Kadın -artık onu her kim göndermişse- bu karakteri neredeyse mükemmel canlandırmıştı. Emily Dickinson hakkında bilinebilecek her şey biliyordum ve bu oyuncu -tabii ki oyuncu olduğundan emindim- dersine iyi çalışmıştı. Lakin oyuncuların cazibesine kapılarak dünyanın en iyi yayıncısı olmamıştım.
Reklam
Anaokulu yönetmek yabani ormanda olmaktan zordu. En azıdan yabani ormanlarda düşmanınızı tanırdınız. İlkokulda herkes size karşıydı.
Felsefe profesörünün bir lafını hatırladım: "Mümkün imkansızsa, imkansız mümkündür." Sonradan bu sözü Sherlock Holmes'un dudakları arasına yerleştiren Sir Arthur Conan Doy le ' dan intihal yaptığını keşfetmiştim: "Sana kaç kere imkansızı elediğinde geriye kalan ne kadar inanılması güç de olsa gerçektir, dedim?" Şu an son derece mantıklı geliyordu.
Eğer kadın olarak doğsaydım, Emily Dickinson olmak isterdim. Ah, onu tanımak için çok geç doğmuştum ama yirmi birinci yerine on dokuzuncu yüzyılda yayımcı olsaydım onu arayıp bulur, hatta evlenme teklif ederdim. Mükemmel koca olurdum. Onu asla aldatmaz, yıldönümlerimizi kaçırmazdım çünkü o benim bir aşık olduğum, tek gecelik değil de gerçek bir aşık olduğum gün olurdu. Onu mücevherlere boğar, araba, ev alırdım. Onunla evlenmek, başarı hakkındaki iki satırını , çok geçmeden de doğum günümde çocukluk aşkımın hediye verdiği kitaptaki diğer şiirlerini okuduğumdan beri kurduğum bir fanteziydi.
Hayal edin. Kendi yapabileceğim bir şeyi bir başkasının yapmasını gerçekten istiyordum. Gururuma, hırsıma, kıskançlığıma ne olmuştu böyle? Ah, yine o olumsuz düşünceler.
Reklam
Dışarıdan gülümserken içinin ağlamasının ne demek olduğunu iyi bilirdi.
352 syf.
4/10 puan verdi
·
5 saatte okudu
Bu sefer çok sevemediğim bir kitap okudum. Ben kitaplarda cinseliğin abartilmasını pek sevemiyorum. Bu kitap da cinsel ögeleri çok fazla okudum. Gelelim konusuna Kitabın kahramanı Danny ölür ve cennete gider. Burada Tanrı ona önemli bir görev verir. Bu görev ise pankreas kanserine bir çare bulmaktır. Bizde kitap da karakterimiz neler onu okuyoruz. Pek sevemedim.
Tanrı'nın Çılgın Planı
Tanrı'nın Çılgın PlanıIsagani R. Cruz · Martı Yayınları · 2016239 okunma
309 öğeden 286 ile 300 arasındakiler gösteriliyor.