Ön yargı.
Ve insanlar senin hakkında her şeyi düşünebilir, bu işin de özü şudur. Aslında seni çözemezler, sadece düşünceleri vardır. Bazılarına göre yavşağın tekisindir, bazılarına göre adamın dibisindir.
Sayfa 149
"O seni boşuna sevmedi. Sende diğerlerinin göremediği bir şeyleri gördü. Sendeki iyiliği, insanlığı gördü. Sen özünde değerlisin, iyisin. Yıllar seni sınadı ve bazen kaybettin fakat hiçbir zaman onurunu ayaklar altına almadın. Ne bir başkasına gittin. Ne de bir başkasının umutlarıyla oynadın. Ne yaşıyorsan ne hissediyorsan kendi denizinde halletmeye çalıştın. Kendinden ve en sevdiğinden başka kime ne zarar verdin. İnsanlarla iyi oldun. Onlara gerekli nezaketi hep gösterdin. Kimseye kötü olmadın. İşin neyse onu yaptın. Sade yaşadın. Fakat artık gerçek bir değişim ve dönüşüm zamanı çoktan başladı ve hala da devam ediyor. Hiçbir zaman unutma. Yaşadığın, yaşadığınız şeyler oldukça gerçekti. Gerçekten sevdin, gerçekten sevildin. Sen onun içindeki çocuksu masum neşeyi sevdin. O senin içindeki iyiliği, nezekati, güzelliği sevdi. Sen zamanla maviden siyaha dönsen de o senin özünü gördü. Belki o da öyle oldu, değişti. Fakat insan özünü kaybetmez. Ve sen biliyorsun ki ne olursa olsun onun özü de seninki gibi mavi. Sen bunu çok iyi biliyorsun." "Ve bu da senden kendine bir not..." (Jack Brighty)
Reklam
Vücudumuz yaşamamızı sağlayan bir makinedir. Bunun için düzenlenmiştir, doğası budur; içindeki hayata karışmayın, kendi kendini savunsun: O bu işi, sizin onu ilaçlarla felç etmenizden daha iyi becerir. Vücudumuz belli bir süre işleyecek olan mükemmel bir saattir; saatçi onu açamaz, sadece el yordamıyla ve gözü bağlı bir halde idare edebilir. Vücudumuz yaşamımızı sağlayan bir makinedir, işin özü bu.
Sayfa 268Kitabı okudu
Savaş hoş bir şey değil, hayattaki en çirkin şey; bunu anlamalı ve savaşta oyun oynamamalıyız. Bu korkunç zorunluluğu düzgün ve ciddi bir şekilde ele almalıyız. İşin özü şu: Yalanı bir kenara bırakmak, savaşsa savaş, oyun değil. Savaş, aylak ve pervasız insanların en sevdiği eğlencedir. Orduya katılmak da en onurlu iştir. Ama savaş nedir, savaşta başarılı olmak için ne gerekir, askerlik dünyasının gelenekleri nelerdir? Savaşın amacı öldürmektir, savaşın araçları casusluk, ihanet ve ihanetin teşvik edilmesi, halkın malının mülkünün yağmalanması, halkın soyulması ya da ordunun yiyecek ihtiyacı için ürünlerinin çalınmasıdır; savaş kurnazlığı denilen yalan ve aldatmacadır; askerlik dünyasının gelenekleri özgürlüğün olmaması, yani disiplin; aylaklık, cehalet, gaddarlık, sefahat ve sarhoşluktur. Buna rağmen askerler herkesin saygı duyduğu, üst bir sınıftır. Çin hükümdarı hariç bütün hükümdarlar askeri üniformalar giyer, en büyük ödül en çok insanı öldürene verilir... Askerler, yarın bizim de yapacağımız gibi birbirini öldürmek için karşı karşıya gelirler, on binlerce insanı öldürürler, sakat bırakırlar, sonra çok insan öldürdükleri (sayıyı da abartırlar) için şükran ayini yaparlar, ne kadar çok insan öldürmüşlerse o kadar çok hak ettiklerini düşündükleri zaferi ilan ederler.
Sayfa 251Kitabı okudu
Son zamanlarda karakter diye bir şeyin olmadığını düşünmeye başladım. Nice yazar, söyle karakter yarattım, böyle karakter yazdım diye böbürlenir. Okurlar da o karakterlerin şusunu busunu çok iyi bilirmiş gibi konuşmaktan geri durmazlar, fakat işin özü yazarların yalanlar uydurarak kafa bulmasından, okurun da bu yalanlara bayılmasından başka bir şey değildir. Doğrusunu söylemek gerekirse sabit ve nihai karakter diye bir şey bile yoktur.
İşin özü, gece açlığıdır ve bu zaten sürdürülebilir bir uygulamadır. Gece açlığı ve gençlik arasında sıkı bir ilişki vardır. Yani saat 17' de yeme işlemi bitmelidir.
Reklam
Bir gün sonrasını bilememek
Çok beğendiğim bir kitap oldu. Roman budur aga işte. Bir an bile sonrasını bilememek zaten hayatı değerli kılan şeylerin başında gelmiyor mu? Bu hayatın biricikliği bizi o hayata daha çok bağlamıyor mu? Önemli olan ben olmak değil midir hayatta? Diğer herkes hayatımızın parçasıdır ama hayatımızı kontrol eden ben olmaktır. Kitabın son sayfaları yukarıdaki cümleleri kurdurttu bana ama kitabın konusuyla sonda verilen ana fikri pek bağdaştıramadım.Çok da önemli değil,bu hayatta ne mantıklı ya da ne tutarlı ki? İşin özü iyi bir okuma deneyimi sunuyor. Bu fazlasıyla yetti bana. Fotolar kitabın son sayfalarından spoiler olabilir dikkat!
Sil Baştan
Sil Baştan
Tembellik etmeyi bilmek lazım. İşin özü tempodur. Yaptığından tamamen uzaklaşıp doğru zamanda mola almazsan her şeyi kaybedersin. İster aktör ol, ister ev kadını, fark etmez? Doruk noktalarının arasında hiçbir şey yapmadığın boşluklar olmalı. Yatağa uzanıp tavanı seyret. Bu çok, çok önemlidir? Hiçbir şey yapmamak, çok çok önemli. Ve bu çağdaş toplumda kaç kişi yapıyor bunu? Çok az. Bu yüzden herkes kaçık, saldırgan, öfke ve nefret dolu. - Charles Bukowski
384 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 4 days
"Milyonlarca yıldızın altinda bir yangına tutulmuştuk. Birlikte yanacaktık." Herkese selamlar Uzun zamandır kitapligimda okunmak üzere bekleyen bir kitapti #birlikteyanacağız @okumayaasikkadinlarr da bu kitaba grup okumasi yapinca firsat bu firsat deyip kucuk bir grup ile okudum, iyi de oldu. Kitaptan yana bir beklentim olmamasına
Birlikte Yanacağız
Birlikte YanacağızIsabel Ibañez · Artemis Milenyum · 2023105 okunma
Hayat, bir nehirde karşıdan karşıya geçmeye benzer, yola çıktığında varacağın kıyı uzaklardadır, oraya yaklaştığındaysa ayrıldığın kıyı... Ama işin özü, bu yolculuğun sana ve senin ona kattığın manada saklı...
Sayfa 248Kitabı okudu
Reklam
Bu işin özü, esası, soylu efendim fazla düşünmemektir.Düsünmezsen bir şeyin yoktur.İnsanin başına her ne gelirse fazla düşünmekten gelir.
Bu işin özü esası, soylu efendim fazla düşünmemektir. Düşünmezsen bir şeyin yoktur. İnsanın başına her ne gelirse fazla düşünmekten gelir.
168 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
"İlişki bitiren cümlelerden biri: Sen bilirsin. Elbette ara sıra hepimiz kullanırız. Ancak sevdiğiniz insan sürekli 'Sen bilirsin,' diyerek bir şeyleri geçiştiriyorsa bilin ki tartışmalar artık bitti ve belki de ayrılık 'geliyorum' diyor. Çabanın olmadığı yerde ilişkiden söz edilemez çünkü." Herkese selamlar Biliyorsunuz ki ayda bir de olsa elimden geldiğince kişisel gelişim türünde okumalar yapmayı seviyorum ve bu türde bu ay ki seçtiğim kitabim #aura oldu. Sayin yazar @hakanozkan1979 in kalemi ile ilk kez tanistim. Oldukça net ve akıcı bir anlatimi vardı. Kitap kısacık ama içeriği dolu doluydu. Bir çırpıda okunacak, kişisel ve duygusal benliginize katkı sağlayacak bu kitabi türü sevenler için kesinlikle öneriyorum. Kitap disil enerjimizi nasıl yukseltebilecegimize dair yön gösteren anlatımlara sahipti. Ancak bu söylem ile birlikte aklınıza salt cinsellik gelmesin. Her turlu genel konu basliklarina haiz bu kitap öncelikle kişinin kendini sevmesi ve mutlu etmesi üzerine kuruluydu. Iliskiler, sadakat, ask, sevgi, kendi benligimiz, korkular vb... bir cok konuda okuyucuya cok kiymetli mesajlar vermişti. Isin ozu siz kendinizi severseniz bir anlamda çiçek gibi açar ve enerjinizi aciga çıkarırsınız mesajlarına sahipti. Ustelik kitapta kendiniz icin ve varsa ilişkinizin nasıl olduğuna dair fikir sahibi olabilmeniz için çeşitli testlerde vardi. Her okuma sonrası bu testleri çözmek ve kendi ilişkim hakkında bir fikir edinmiş olmak çok keyifliydi.
Aura
Aura
Hakan Özkan
Hakan Özkan
Aura
AuraHakan Özkan · Olimpos Yaynları · 202432 okunma
Səbəbsiz çox xoşuma gəlir bu hissə və bu fakt<3
"Biz avara, tənbəl adamlar deyilik, faktiki olaraq enerjili adamlarıq (sadəcə bu enerji bizə dalğa-dalğa, müəyyən fasilələrlə gəlir), amma biz əbədilik lənəti deyilən şeydən tam azadıq. Biz gördüyümüz işi nə vaxtsa başa çatdırırıq. Amma əsl işçilər, əsl sənətkarlar üçün, şair Valerinin dediyi kimi (hə, səhv eləmirəmsə, o deyib), işi bitirmək yoxdur, onu yarımçıq qoyub tərk etmək var. Bonnarın həyatında maraqlı bir epizod olub. Bir dostu ilə, səhv etmirəmsə, elə Vuyarla Lüksemburq Muzeyinə gedibmiş, dostuna tapşırıb ki, muzey mühafizinin başını qatsın, özü isə rəngkarlıq qutusunu çıxardıb, öz əl işinə, neçə ildir o muzeydə saxlanılan bir tablosuna əl gəzdirib, onu təkmilləşdirib. Əsl işçilər, gerçək sənətkarlar ölənə qədər iztirab, peşmanlıq içində yaşayırlar. Başlayıb bitirə bilmədikləri, ya da heç başlaya bilmədikləri o qədər işləri olur ki !"
Sayfa 43 - Nebula PublishingKitabı okudu
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.