"Çocuğumun ayak ayak ustune atmasını bana yönelik bir saygısızlık olarak kabul etmiyorum,bu saygısızlık değil" fikrinin toplum genelinde yayılımı ve kabulü ortalama kırk yıl sürüyor.
Sayfa 28
Binlerce duygudan oluşmuş olan ruhsal dünyamızda hissedilen en derin arzu "Takdir edilmektir".
Gencin takdir duygusunu yaşayarak kendisiyle bir bütün oluşturmasına çalışmak,anne ve babaların unutmaması söz konusu olan çok önemli bir yaşantıdır.Şımarır diye korkmayın .Yeri geldiğinde takdir edin çocuklarınızı.
Sayfa 122
Eğitim ve öğretimde amaç,gençleri bir sürü gibi yetiştirmek değil,gençlerin kendi kendilerini yönetmelerini ve bunu başaracak özdenetim yeteneğini kazanmalarını sağlamaktır.
Sayfa 183
Hayat kelebek kozası gibidir. Çıkabilirsen kelebek olursun. Çıkamazsan kozanın içinde kalırsın...
Baba, bu yaşlarda ve sonrasında çocuk için oyun arkadaşıdır. Özel likle erkek çocuklar babaya fiziksel temasta bulunurlar, ona vururlar. Burada babanın tutumu ve tutarlılığı çok önemlidir. Kızgınlığını ve öfkesini yönetebildiğini, bunun babayı öldürmediğini fark eden çocuk, ileriki yaşlarda koruyucu öfkesini kendi benliğine, sınırlarına sahip çıkabilmekte kullanabilecektir. Bu da ileriki yaşamında varlığını devam ettirebilmesinde önemli bir yer tutacaktır. Babanın çocuk için oyun arkadaşı olamaması, bunu ayıp, yasak diye engellemesi çocuk için ketleyici olmaktadır. Ya da çocuğu öfkesini dile getirdiğinde za man zaman ayıplaması veya kızması, zaman zaman da bunu bir oyun olarak görmesi, yani tutarsızlığı, çocuğu belirsizlik içerisinde bırakır. Babanın tutarlı olmasını şu örnekle açıklayabilirim. "Hacıyatmaz" deriz, ucunda ağırlık olan balonlardır bunlar. Balona vurduğunuzda, havada taklalar atar ve de ağırlığın etkisiyle aynı şekilde yere inerler. Babaların da hacıyatmaz gibi çocuğun fiziksel saldırılarında aynı tutum ve tutarlılıkta var olması çocuk için çok önemlidir. Güven ve güç duygusunu geliştirir.
Sayfa 59Kitabı okudu
Ben, göle düşen yağmur damlalarının şanslı olduğunun en güzel anlatimini bir Kızılderili kabilesinin kapısındaki şu yazıda anladım: "Yaşamın anlamı mücadele etmektir. Kazanmak ve kaybetmek insanın elinde olan bir şey değildir. Tanrı elini aşağı doğru açarsa kazanırsınız, yukan doğru tutarsa kaybedersiniz. O zaman insana yaşamanın ve yaşamın anlamı için bir tek mücadele etmek kalıyor."
Mercedes'e düşen yağmur damlalarını şanssız olarak değerlendiririm. Her şeyi mücadelesiz elde eden ve de sahip olduklarının farkına varamayan, sürekli doyurulma peşinde koşan insanlardır bunlar.
Bir de çöplüğe düşen yağmur damlaları var ki, varlıklarını sürdürebilmeleri için çok mücadele etmeleri gerekli. Çok zor ama çok da keyifli olabilecek, yaratıcılığın ortaya çıkabileceği bir süreç olabilir bu...
Çocuk içinde bulunduğu ortamda ne yaşıyorsa onu öğrenecektir:
-Sürekli eleştirilmişse kınama ve ayıplamayı. -Alay edilip aşağılanmışsa sıkılıp utanmayı.
-Dayak yemişse saldırganlığı.
-Utanç duygusu ile yetişmişse kendini suçlamayı.
-Desteklenip yüreklendirilmişse kendine güven duymayı.
-Hakkına saygı gösterilmişse adil olmayı. -Kabul, onay görmüşse kendini sevmeyi.
- Aile ve okulu içinde dostluk ve arkadaşlık yaşamışsa bu dünyada mutlu olmayı öğrenecektir.
"Anne bebeği elinden tutup koynuna koyarak yüzünü gösterir ve 'Bak dünya bu' der, baba ise bebeğin elinden tutar, dışarıyı gösterir ve 'Bak dünya bu' der." Bir arabada düşünün kendinizi. Mü ziğinizi dinleyerek keyifle otobanda gidiyorsunuz. Bir anda arabanızın benzininin bitmek üzere olduğu sinyalini alıyorsunuz. Ne yaparsınız? İlk benzin istasyonuna girer, benzin alır, keyifle yolunuza devam edersiniz. Benzin istasyonu insanın hayatında hep annedir. Benzin istasyonuna benzin getiren tankerler vardır. Pek ortalarda gözükmezler. O tankerler de insanın hayatında babadır. Bunu unutmayın.
Sayfa 59Kitabı okudu
İnsanın olgun ve iyi bir kimlik geliştirmiş bir kişi olabilmesi için ,hem sevgiye hem de dengeli bir engellemeye ve sınırlamalara gereksinimi vardı.İnanıyorum ki çocuğu her ne istiyorsa yapsın diye bırakmak ,yalnızca geçeklik duygusunun ve dış dünyanın gerçeğini test etmenin bozuk gelişimine değil ,uygunsuz davranışlara da yol açar.Minimal gerekli engelleme her çocuk için mutlaka vardır.
Sayfa 62