“-Birincisi, sen kadınsın, ben erkek. İkincisi, sen karısın, ben koca. -Ee, üçüncüsü? - Üçüncüsü ben hâkimim, sen mahkûm. -Tuhaf şey! -Darılma... Bugünkü kanunun gereği bu. - Bugünün kanunu kadınlara evlilik hakkından başka hiçbir şey sağlamıyor mu? -Sağlıyor. Bazı göz boyayacak şeyler. Deyimimi hoş gör; yularınız daima erkeklerin elindedir. - İstesem sizin bu hâkimiyetinizden kurtulamaz mıyım? -Kurtulursun. Fakat seni ben bıraksam babanın idaresine girersin. Baban olmasa erkek kardeşinin buyruğu altında kalırsın. Kucağında büyüttüğün oğlunun bile yönetimi altındasın. -Bizim de İslam hukukuna göre birçok hakkımız olduğunu söylüyorlar. -Söylesinler. Size karşı erkeklerin sahip olduğu bir hakkı söyleyeyim... Artık öte tarafı karşılaştır. -Nedir? -Sen nikâhım altındayken üzerine istediğim kadar evlenebilirim. Fakat aramızdaki İslam hukukunun verdiği bağ varken sen başka bir erkeğe varabilir misin? -Peki, peki... Anladım ki biz kadınlar erkeklere karşı mahkûmuz.”
Ya doğru dost/eş ya yalnızlık. Kötü eş, kötü arkadaş insana ahiretini bile yaktırır. Halbuki Allaha imandan değerli hiçbir şey yok. Diğer her şey gelir geçer.
Reklam
ALLAH'IN DÜNYASINDA ALLAH'IN DEDİĞİ OLMALI!
176 syf.
1/10 puan verdi
·
Read in 23 hours
İşte Önderimiz Hz. Muhammed
İşte Önderimiz Hz. Muhammed
Kitabı hiç beğenmedim yazarın dili ve üslupu hiç hoş değil"Siyer"e uymayan konular var bazı örnekler vermek isterim.Sayfa 33' de Peygamber'in müşriklerle:Ey Mekkeliler! ben öyle büyük bir görevle size gönderildim ki, hepinizi kılıçtan geçireceğim! Şimdi yazara sormak isterim bu nasıl söz. Diyelim ki bu söz doğru olsun o zaman Peygamber'in: ben bütün alemlere ve insanlığa rahmet olarak intirildim sözü arasında bir çelişki ortaya çıkıyor.Din hakkında ki soruları gitermek yerine başka soru işaretleri oluşturabilecek türde bir kitab.Ve aynı yazar sayfa 95' de Peygamber'in insan öldürdüğünü yazıyor bu da başka bir çelişki ve hatta yazar sayfa 82'de Peygamber'in: Bugün Yahudilerden kimi yakalarsanız öldürün! emrini veriyor.! Şimdi sormak isterim yazara bir yabancı bu kitabı okursa ne fikirde olur.Yabancı İslam'a yaklaşır mı yoksa uzaklaşır mı? Oysaki biz müslümanlar islamı "barışçıl" olarak tanıtıyoruz.Yazar böyle yaparak İslam'a fayda'dan çok zarar veriyor ve dinsizlerin ekmeğine yağ sürüyor.Umarım yazar farkına varır eseriyle insanları İslam'a yakınlaştırmak söyle dursun İslam'dan uzaklaşmasına fayda sağladığınıa.
İşte Önderimiz Hz. Muhammed
İşte Önderimiz Hz. Muhammedİhsan Süreyya Sırma · Beyan Yayınları · 2020231 okunma
Sevinme rolü, en çok Moğolların 13. yüzyıl başlarından itibaren islam coğrafyasında inşa ettiği korku ortamında sergilenmiş olmalıdır.S.38
Derman aradım derdime Derdim bana derman imiş.
Reklam
Tefe’ül çekerken Amman dikkat ..!
Kur'an-ı Kerim'de, inançsızların anlatıldığı ve onların tehdit edildiği pek çok ayet bulunduğu için, tefe'ülünde bu ayetlerden biri çıkınca insanın ümitsizliğe düşme ihtimali olduğundan dolayı ve objektif bir kural olarak kabul edilemeyeceğini göstermek maksadıyla, İslam uleması Kur'an ile tefe'ülde bulunmaya taraftar olmamışlardır bu yüzden.
Peygamberimiz (sav)'den bir dua
"Allah'ım! İşimin dayanağı olan dinimi ıslah et, geçimimi sağladığım dünyamı ıslah et, dönüş yerim olan ahiretimi ıslah et. Hayatımı her türlü hayra erişme vesilesi kıl ve bana ölümü her türlü şerden rahata erme vesilesi kal" (Müslim, "Zikir", 71).
Sayfa 90 - 4. Cilt
Tesettürü dâhi ideolojileştirdiler. Tadı kaçtı bir çok şeyin...
Hiçbir lâiklik aleyhtarlığı veya lehtarlığı yapmıyorum; doğrudan doğruya söylüyorum: Lâiklik bize göre samimi ve hakiki bir kelime değildir. İnanmayan topyekûn inanmaz; fakat barışmaz nesneler arasında muvazaa aramaz. İslâm bunun hükmünü koymuştur. Sen ancak, İslâmı, nasibsiz bir tipsen reddedebilirsin; ama, İslâm ile lâikliği biraraya getiremezsin! Kutup ayısını, hurma ağacının ikliminde besleyemezsin! | Necip Fazıl Kısakürek - Dünya Bir İnkılap Bekliyor
Reklam
Tek mesele, varlık hikmetinde... Niçin varım? Meselelerin meselesi... Var olmak ne büyük şey! Eğer fazla düşünülecek olursa, insanı cinnete kadar götürür. Varım!.. Niçin? Bunu İslâm mutasavvıfları gayet güzel izah etmişlerdir. Hiçbir izah mutlak değilken, onlar mutlak noktaya dek gitmişlerdir. Şöyle: "Allah bütün bu kâinatı insan için yarattı, insanı da kendisi için."
Dünya bir inkılap bekliyor!
Bütün beşeriyet... Çünkü, beşeriyet o noktaya geldi ki, ne kadar müessesesi varsa bitti, eridi, pörsüdü, tükendi, bir tek eksiği kaldı; başında ve sonunda eksiğin ismini tesbit edebiliriz: Bütün hakikatiyle İslâm...
Resûl-i Ekrem sahâbîlerine şöyle anlatmıştır: "İsrailoğulları arasında dinden sapma ilk defa şöyle başladı: Bir adam başka bir adama rastlar ve 'Bana baksana, Allah'tan kork ve yapmakta olduğun şeyi terket, çünkü bu sana helal değildir derdi. Ertesi gün, o adamla aynı işi yaparken tekrar karşılaşır ve o kişiyi yaptığı kötü işten alıkoymadığı gibi, onunla yiyip içmekten ve beraber olmaktan da çekinmezdi. Onlar böyle yapınca, Allah Teâlâ kalplerini birbirine benzetti." Hz. Peygamber bu sözlerinin ardından Mâide sûresinden, içinde "Yaptıkları fenalıklardan birbirlerini vazgeçirmeye çalışmazlardı" (el-Mâide 5/79) âyetinin de yer aldığı 78-81. âyetleri okumuş, daha sonra sözüne şöyle devam etmiştir: "Hayır, Allah'a yemin ederim ki, ya iyiliği emreder, kötülükten nehyeder, zalimin elini tutup zulmüne mani olur, onu hakka döndürür ve hak üzerinde tutarsınız; ya da Allah Teâlâ kalplerinizi birbirine benzetir, sonra da İsrailoğulları'na lanet ettiği gibi size de lanet eder" (Ebû Dâvûd, "Melähim", 17; Tirmizî, "Tefsirü'l- Kur'ân", 5/6, 7; İbn Mâce, "Fiten", 20). "
Sayfa 90 - 4. Cilt
"Doğal dünya ve iç dünya olmak üzere, iki dünyanın varlığını kabul eden İslam dini, insanın bu iki dünya arasındaki uçuruma, bir köprü niteliğinde yaratıldığını savunur. Bu birlik bozulduğu zaman din, insanı geri kalmışlığa (dünyevi değerlerin reddine), bilim ise ateizme sürükler."
Sayfa 30
Zulüm, İslam dünyasında mutlak bir istisnayken, Avrupa’da Yahudi soykırımları bir süreklilik arz ediyordu.
1,500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.