Bizim "hoşgörü" anlayışımız,kimilerinin anladığı mânâda, herşeyimize küfreden,inancımızla alay etmeyi, meslek haline getirmiş olan,her felâketin sebebini dönüp-dolaşıp Müslümanlara yükleyen ve sanki bu millet tamamen kâfir olursa -çünkü ona çok yakıştırıldı- memleket güllük-gülistanlık olacakmış havasını veren İslâm düşmanlarına karşı bile saygî gösteren anlayışla uzlaşmak değil; belki bu çarpık zihniyetle mücâdeledir..
Siyaset anlayışımız
Halkı Müslüman olan ülkelerde,din ile siyaseti birbirinden ayırmak mümkün değildir.Bazı İslam alimleri "İnsanları hidayete ve hayra(dünyevi ve uhrevi saadete) ulaştırmak,onları fesaddan kurtarabilmek için,takip edilmesi gereken en güzel yola siyaset denilir." tarifini esas almışlardır.
Reklam
Biz her bakımdan uygar insan olmalıyız. Çok acılar gördük. Bunun nedeni dünyanın durumunu anlamadığımız içindir. Düşüncemiz, anlayışımız uygar olmalı. Şekillerimiz, kıyafetlerimiz de tepeden tırnağa uygar olmalı. Şunun bunun sözüne önem vermeyeceğiz. Uygar olacağız. Bununla iftihar edeceğiz. Bütün Türk ve İslam alemine bakınız. Zihinlerini, düşüncelerini uygarlığın emrettiği yüksekliğe uyduramadıkları için ne büyük felaketler içindeler. Bizim de şimdiye kadar geri kalışımız, en sonunda son felaket çamuruna batışımız bundandı. Beş - altı yıl içinde kendimizi kurtardık. Bu anlayışımızdaki değişikliktendir. Artık duramayız. Mutlaka ileri gideceğiz. İleri gitmeye mecburuz. Millet açıkça bilmelidir ki uygarlık öyle kuvvetli bir ateştir ki ona kayıtsız kalanları yakar, mahveder. İçinde bulunduğumuz uygarlık ailesinde layık olduğumuz mevkii bulacak, onu koruyacak ve yükselteceğiz. Refah, saadet ve insanlık bundadır."
İslam anlayışımız
Biz islamı'in hayatın her alanını düzenleyen , her konuyla ilgili bir hükmü olan, hayat için sağlam ve hassas bir düzen kuran , insanların maslahatı için gerekli sistemler öneren ve hayati bir öneme sahip sorunlar karşısında eli kolu bağlı olmayan kapsamlı bir ''anlamlar dünyası " olduğuna inanıyoruz.
İnsan, İslâm'ın idrakine ancak, Kur'an'ı Hz. Peygamber ve Hz. Peygamber'i de Kur'an vasıtasıyla kavrayarak ulaşabilir.
Dördüncü kural:
Insana göre hak degil, hakka göre insan belirleriz. Birilerine göre şekillenmiş bir islam anlayışımız olamaz. Islama göre şekillenmiş insan tiplerimiz vardır.
Sayfa 91 - Tahlil yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Saygı, terbiye ve medeniyet anlayışı
Bütün bunlara rağmen onun takipçileri, hatta normal, hiç tanınmamış halk dahi ona (Peygamberimiz ASM) karşı özgürce, korkusuzca, edepsizce, hiçbir adap ve terbiye kuralına uymadan davranırdı, iletişimde bulunurdu, sohbet ederdi, eleştirirdi, hatta itiraz ve muhalefet ederdi. Dolayısıyla böylü bir tavrı edepsizlik, küstahlık ve terbiyesizlik olarak algılıyoruz. Böyle algılamak doğaldır. Zira bizim edep, terbiiye ve medeniyet anlayışımız aristokratik ve sınıfsaldır. İster ismetez teşrifat, gösteriş, dalkavukluk, riya, göstermelik, yağcılık vs.
Sayfa 103 - Fecr YayıneviKitabı okudu
92 öğeden 81 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.