dini bakış açısı terk edildiği vakit, geriye kalan boşluğu ırk, etnisite, sınıf ve siyaset kökenli pek çok eşitsizlik doldurur.
Sayfa 87
İslâm dini, kendi tabiî haliyle güneş gibi aydın ve açıktır.
Reklam
Çünkü müslümanlar bugün, cihad etmiyorlar!.. Çünkü müslüman, bulunamıyor bugün?.. İslâmın ve müslümanların "varlığı, kaziyyesi, bugün tedaviye muhtaçtır!.. Defalarca söylediğimiz gibi İslâm nizamı; ciddi, doğru ve pratik bir nizamdır. Meselelerin münakaşasının boşlukta ve muallakta yapılmasına tenezzül etmez. Realite dünyasında tatbik edilmeyen fıkhi meselelere girilmesini istemez. Kendi kendilerini ve başkalarını, fiilen varlığı olmayan meselelerle meşgul edenleri sevmez. "Şu şöyle olsaydı acaba hüküm ne olurdu" gibi şeylerle uğraşanlara "abesle vaktini öldüren dedikoducu" denebilir. Bugün meseleyi başlangıç noktasından ele almak icap ediyor. Her şeyden önce, yeryüzünün herhangi bir yerinde, hak dini din edinen, Allah'tan başka ilahın olmadığına ve Hz. Muhammed'in, Allah'ın Resulü olduğuna şehadet eden gerçek kişilerin bulunması lazımdır. Ancak o kişiler hakimiyet, saltanat ve teşri hakkının sadece Allah'a ait olduğunu samimiyetle kabullenecekler ve bunu hayat sahasında tatbik edeceklerdir. Ondan sonra insanları hürriyete kavuşturmak için bu nizamı bütün yeryüzüne yaymaya çalışacaklar... İşte ancak o zaman; İslâm cemiyeti ve diğer cemiyetler arasında bu cihanşümül İslâm nizamının tatbikine imkân bulunabilir... Ancak o zaman fıkhi meselelere girilebilir, ahkâm sigalarıyla meşgul olunabilir ve İslâmın, nazariyatta değil, bilfiil yaşanan hayatta yerini alması sağlanır.
RafahOnFire
Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "Kişi dostunun dini üzeredir. Öyleyse dost edineceğiniz kimselere dikkat edin!"
Rasûlüm! De ki: “Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, kabileniz, kazandığınız mallar, iyi iken durgunluğa uğramasından korktuğunuz ticâret ve hoşunuza giden meskenler size Allah'tan, Rasûlü'nden ve O'nun yolunda cihattan daha sevimli ise o zaman Allah'ın azap emri gelinceye kadar bekleyin!
Yüzyıl önce zamanın ruhunu yakalayabilen Sosyalizm, sonrasında yeni teknolojilere ayak uyduramadı. Leonid Brejnev ve Fidel Castro, Marx ve Lenin'in buhar makineleri çağında ürettikleri fikirlere tutunmayı sürdürerek bilgisayarların ve biyoteknolojinin gücünü kavrayamadılar. Liberallerse bilgi çağına çok daha iyi uyum sağladı. Kruşçev'in 1956'daki kehaneti bu yüzden gerçekleşemedi ve böylelikle uzun vadede Marksistleri alt edenler liberal kapitalistler oldu. Marx bugün yeniden dirilseydi, Marksistlere Das Kapital okumaya daha az zaman ayırıp İnternet ve insan genomu üzerine yürüttüğü çalışmalarını okumalarını tavsiye ederdi. Radikal İslam ise sosyalizmden çok daha kötü bir noktada. Henüz Sanayi Devrimi'ni bile yakalayamamış İslam ülkelerinin genetik mühendisliği ve yapay zeka hakkında söyleyecek pek bir sözü olmamasına şaşırmamak gerekiyor. İslam, Hıristiyanlık ve diğer geleneksel dinlerin dünyanın hala önemli oyuncuları olduğunu söyleyebiliriz. Geçmişte hepsi yaratıcı güçlerdi ama artık ancak tepkisellik üzerinden konumlanabiliyorlar. Hıristiyanlık bugüne kadar görülmemiş bir biçimde, dini itikatlarına taban tabana zıt görüşler yayarak tüm insanların Tanrı önünde eşit olduğunu öne sürer ve siyasi yapıyı, toplumsal hiyerarşiyi, hatta toplumsal cinsiyet ilişkilerini bile kökten değiştirir. Vaazlarında en uysalların ve ezilmişlerin Tanrı'nın sevgili kulları olduğunda ısrar eden İsa, güç piramidini tepetaklak ederek devrimcilere nesiller boyu kullanabilecekleri bir cephanelik sağlar.
Sayfa 287
Reklam
Marx "Din kitlelerin afyonudur" dediğinde Hristiyanlk ve Kilise dışında hangi dini tecrübe- den gerçek manada haberdardı? Islam'ı ne kadar biliyordu? Hinduizm'i, Budizm'i ne kadar biliyordu? İtaat ve teslimiyetin yanı sıra dinin devrimci ve dönüştürücü gücünü neden hiç görmedi ya da görmek istemedi?
İslam dini ise fıtrat dini olduğundan, insanda tabi olarak var olan mala karşı arzu içerisinde olma duygusunu ne köreltip yok etmeyi ne de ona mutlak hürriyet tanımayı kabul etmiştir. Kur'an'ın iyilik ve kötülüğü mal ve servetin duasında aramak yerine bireyin servetle olan ilişkisi boyutunda ele alması ve konuya bir izafilik kazandırması, bunun açık bir göstergesidir. S:63
İçinde garip bir eziklik, acı bir hüzün vardı... Sanki Moskof altında inleyen esir bir Türk ilindeydi de, dini inanç ve kıyafetlerinden dolayı bu derece eziyet ve baskıya maruz kalmaktaydı.
Əgər onlar İslam və Quranı bilsələr adam öldürməzdilər.Hər özünə müsəlman deyən müsəlman olmadığı kimi İslam da terror dini deyil.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.