Müslüman genç kız müslümanların uzun tarihini geçmişini simgeleyen akli gelişmeler, siyasi faaliyetler, savaşlar ve insan yetiştirme sanatı, nefis mücadelesi gibi konulardan İslam'ın yürüttüğü faaliyetleri bilmesi gerekir. Yine (Atlas Okyanusunda kıyısı bulunan Fas'tan, Çin denizinde yer alan Malezya ve Endenozya'ya kadar uzanan) İslam'ın İrşad tarihinide incelemesi gerekir. Müslüman genç kızların bu tarihi süreç içerisinde (fedakarlıkları ve İslam'ı yaşamadan gösterdikleri hassasiyetleriyle tebarüz etmiş) gerek erkek ve gerek kadın kahramanların hayat öykülerini zihninde sürekli canlandırması lazımdır.
19. yüzyıldan itibaren özellikle islam dünyasında başlayan bir tarih sömürgesi söz konusudur. müslüman insanının kendine yabancılaştırılması, müslümanların tarihinden ziyade, yabancı ülkelerin tarihlerinin müslümanların kafasına yerleştirilmesi. en büyük inkılâp olan muhammed sallallahu aleyhi ve sellem'in risaleti ve mücadelesi yerine 1978 fransız devrimi gibi yeni dönem olayların ön plana çıkartılması ve dahası.
Reklam
1919-22 yılları arasındaki devirde Osmanlı Devleti yurtsuz, milletsiz bir hükümet durumuna düşmüştür. Kurtuluş Savaşı esnasında halifenin yardımcıları rolünde olan Teali-i İslâm Cemiyeti mensupları beyannamesinde ''Yunan ordusunun hilâfet ordusu sayılması gerektiği'' ilân edilmiştir. Fakat asıl önemli olan cihet İtilaf devletleriyle yapılan bu antlaşmaların çok ağır şartlarını tatbike kalkışan Osmanlı hükümetine karşı millî bünyemizin bunları kabul etmemesi ve kurtuluş mücadelesi için bu belgelerin müthiş bir tahrik vasıtası olmasıdır.
Sayfa 17
Müslüman bir halkın hürriyet mücadelesi olan Doğu Türkistan davası ideolojik bir paranteze sığacak bir dava değildir. Bu dava hangi ırk veya dinden olursa olsun yeryüzündeki tüm adalet ve vicdan sahibi insanların, İslâm'ın kardeşlik hukukunu anlayan tüm Müslümanların ve akraba olmanın hakkını vermeleri gereken tüm Türklerin davasıdır.
Sayfa 164Kitabı okudu
İslam
Ey Muhammed ümmeti!Terk eylemi sünneti!Vallahi Muhammedsiz vermiyorlar cenneti!
Sayfa 201Kitabı okudu
Lider nihai amaçlarını kendisine saklıyordu. Mustafa Kemal, 1927’de monarşinin ulusal iradenin en büyük düşmanı olacağını daha o zamanlar görmüş olduğunu söyledi. Fakat sonucu ya da başka bir deyişle cumhuriyet yönetiminin kaçınılmazlığını önceden açıklamak, bu fikri kendi geleneklerine, zihinsel yeteneklerine ve düşünce biçimlerine aykırı bulacak
Sayfa 284Kitabı okudu
Reklam
906 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.