Evlilik, aile, terbiye, anne-baba ve yaşlılarla ilgili tutumumuz insanı nasıl gördüğümüze, insanla ilgili felsefemize bağlıdır.
Çoğulculuk: Farklılık ya da farklılaştırma- s104
Çoğulcu toplum projesi ise, tam aksine ''özne''yi farklılaştırarak içindeki nüansları ayrıştırmayı, zıtlıkları derinleştirmeyi önceliyor. Söz konusu İslam olunca, İslam''ın kendini nasıl tanımladığından yola çıkılmıyor; batılı zihnin rasyonalize ettiği vahiyle kutsal kitap/metin ilişkisini materyalist bakışla nasıl
Reklam
Çoğulculuğu Nasıl Bilirsiniz? - Sayfa 100
Modern toplumun alameti farikalarından sayılan çoğulculuk (pluralism) bizim gibi batı dışı toplumların dünyasını tanımlamada ne kadar kullanışlı, açıklayıcı olabilir? Batı henüz çoğulculuğu keşfetmemişken Osmanlı deneyiminin biricikliğinden sıklıkla bahsederiz. Farklı din ve kültürlerin bir arada hem de yüzlerce yıl bir arada yaşamasını mümkün kılan bir kültürden, toplum yapısından bahsetmek muhafazakarından batıcısına hemen tüm aydınlarımızın bahsetmekten pek haz aldığı nadir konulardan biridir. Hele söz konusu olan Yahudilerse keyfimize diyecek yoktur. Tüm bunların birer tarihi hakikat olduğunda kuşkumuz yok. Hakikat olmasına hakikat de bunun çoğulculuk teorileriyle örtüşüp örtüşmediği sorgulanmalı değil midir? Daha doğrusu Osmanlı modelinin daha spesifik tanımıyla “millet sistemi”ni çağdaş çoğulculuk modeliyle açıklamaya kalkışmak yahut pluralizm parantezine almak tarihe de haksızlık etmek anlamına geleceği üzerince zihni mesai harcasak bence daha iyi olurdu. Her kavram kendi medeniyetinin değerlerini, tarihi tecrübesini taşır. Osmanlı daha geniş anlamıyla İslam toplumları tarihi referansından bağımsız anlaşılamayacağı gibi modernitenin önemli sütunu olan pluralizm de kendi tarihi birikiminin yanısıra içinde doğduğu medeniyetin ruhunu taşır.
sayfa 100-Hayat, Zihniyetler, Aidiyet ve Mahremiyete Dair Yazılar Ertelenmiş Yüzleşmeler Akif EmreKitabı okuyor
Nuri Pakdil
Biat 2
Biat 2
TOPLANTI Dinin temel taşlarından biri olan Hac olgusunu, çağdaş bir yaklaşımla yeniden usavurursak, yeni anlamlar çıkarabiliyoruz. Önemli olan düşünmektir. İnsan, evrensel bir düşünceye bağlı değilse, yaşamı da yorumlayamaz. Çünkü bir insan bile yalnız başına bir ülkedir, evrensel bir olgudur. Belli topraklarla çevrik, dar
Latin Harflerini Kullanan Dillerdeki Özel Adlar 1. Latin harflerini kullanan dillerdeki özel adlar özgün biçimleriyle yazılır: Beethoven, Byron, Cervantes, Chopin, Eminescu, Grimm, Horatius, Molière, Puccini, Rousseau, Shakespeare; Bologna, Buenos Aires, Iorga, Ile-de-France, Karlovy Vary, Latium, Loire, Mann, New York, Nice, Rio de Janeiro,
Tefekkür, meditasyon, insanın kendi kendini ve dünyadaki yerini tanımak üzere sarfettiği iç çaba ; öğrenmek, tahsil etmek ise, gerçekler ve gerçekler arasındaki münasebetler hakkında bilgi toplamaktan ibaret apayrı bir faaliyettir.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.