Daha ilkokul çağlarından itibaren Türkiye'de eğitim görmüş insan belli bir düşünme biçimine alıştırılır. Bu biçim sonuçta yalnız batı medeniyetine mahsus olan ''bilim''i kavrayabilecek olan mantık örgüsüdür.
Sayfa 427 - Tiyo YayıncılıkKitabı okudu
Eğer İslâm üzerine yapılan kapsamlı incelemeler Müslüman olmayan veya çalıştığı alanı yaşama tarzı haline getirmemiş kimseler tarafından yapılıyorsa, bu olumsuz bir durumdur.
Sayfa 425 - Tiyo YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Eğer politik bir vakıanın izahını, tümüyle bu politikaya karışmış odakların ve bu politikaya konu olan yığınların tavırlarıyla bağımlı sanıp, eleştirileri ve taraf tutmaları bu zahirdeki, ölçülebilen özellikleriyle yaparsak kendimizi dıș dünyaya raptetmekten doğan bir deliliğe, eğer olup biteni doğrudan doğruya görünmeyen enerji kaynaklarının harekete getirdiği vakıalar olarak anlarsak bu defa da kendimizi iç âleme hapsetmekten doğan bir deliliğe sürükleniriz. Aklı başında olmak her var saydığımızın var olmayan bir yanını görebilmek, her yok sandığımızın varlık alanına çıkan bir yanı bulunduğunu bilebilmektir.
Sayfa 382 - Tiyo YayıncılıkKitabı okudu
Çoğu insan belli ideolojileri bu düşüncelerde bulduğu üstün vasıflardan ötürü değil, söz konusu ideolojilerin kendilerine bir marka temin ettiğine inandıkları için el üstünde tutarlar.
Önemli olan sizin kendi varlığınızı koruyabilmek için herkes gibi olmaya mecbur bırakıldığınızı hissetmenizdir. Toplum yapısının üzerimize saldığı birinci yıldırıcı kuvvet bu duyguda odaklanır.
Kısacası günümüzde hataların, yanlışların, çarpıklıkların mazereti aranmıyor. Eğer doğru bir davranış görürsek hemen soruyoruz: Niçin öyle yapmış? O doğru davranışı gösteren de ayrıca bize bir mazeret göstermek mecburiyetinde hissediyor kendini. Doğru yolda olduğunun mazur görülmesini isteyerek.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.