Mustafa İsmet Başboğa

Mustafa İsmet Başboğa
@ismetbasboga
Muhacir/Vicdan ve merhamet kutbuna hicret ediyorum.
"Kısacası (hayata dair) asıl soru şudur: Daha iyi şeyler için arzum var mı yok mu? Eğer arzum yoksa tüm çabam boşunadır. Fakat arzumdan ve isteklerimden sorumlu olmadığım için, rüzgarın dilediği yönde estiği gibi, kendimi kısmetten ziyade kaderciliğe sürülmüş bulurum." der Payot. Bir sayfa sonra "arzu gerekli midir?" sorusuna güzel bir örnekle cevap verir. "Evet, arzu gereklidir; özgür olma arzusunun olmadığı yerde, özgürlük olmayacaktır."
Reklam
288 syf.
9/10 puan verdi
İrade Eğitimi
İrade EğitimiJules Payot
8.1/10 · 28.9k reads

Reader Follow Recommendations

See All
Modern yaşam koşullarının manevi dünyamızı sıfıra indirgeme ve zihinsel dikkat dağıtıcıları baş edilmesi zor bir düzeye çıkarma eğilimini de unutmamalı. İletişimin kolaylaşması, sık yapılan yolculuklar, dağlara veya denize gitme alışkanlığı, hepsi düşüncelerimizi dağıtıyor. Okumak için zaman bile yok. İnsanlar heyecan dolu ama aynı zamanda boş bir hayat yaşıyorlar. Günlük gazeteler, zihne verdikleri yapay heyecan, haber öğelerinin dikkati beş kıtadaki çeşitli olaylara çekmekteki mahareti, kitap okumayı birçok insan için sıkıcı bir şey haline getiriyor.
Bir seyyahla, onun çölde karşılaştığı yırtıcı hayvanları anlatan o şark masallarını kim bilmez ki. Seyyah, hayvandan kurtulmak için susuz bir kuyuya atar kendini. Orada, kuyunun dibinde bir ejderha görür. Onu yutmak için ağzını açmıştır. Yırtıcı hayvan tarafından parçalanmamak için yukarıya çıkmaya cesaret edemeyen, ama ejderha tarafından da yutulmamak için aşağıya atlayamayan bu zavallı, kuyunun duvar taşları arasında bir dalı yakalar ve ona sımsıkı tutunur. Elleri uyuşur ve az sonra, kendini her iki tarafta bekleyen felaketin kucağına düşeceğini hisseder, ama hâlâ sımsıkı yapışıp durmaktadır dala. O sırada bir beyaz, biri kara iki farenin onun tutunduğu dalın çevresinde dolaşıp dalı kemirmekte olduklarını görür. Bir kaç dakikası vardır. Dal kopacak ve o da canavarın ağzının içine düşecektir. Seyyah bunu görür ve kurtulma şansının olmadığını bilir. Ama havada debelendiği sürece, çevresine bakınmaktadır. Çalının yapraklarında bal damlaları görür. Dilini uzatıp bunu yalamaya koyulur. İşte ben de aynı, beni parçalamaya hazır olduğunu bildiğim halde, hayatın dallarına tutunuyorum ve bu azaba niye düştüğümü bir türlü aklım almıyor ve şimdiye kadar bana teselli vermiş balı emmeyi deniyorum. Ama bal bana tat vermez oldu artık; beyaz ve siyah fareler gece gündüz tutunduğum dalı kemirmekteler.
Reklam
Hayat, Gerçek ve Ölüm
Sokrates, kendini ölüme hazırlarken "Hayattan uzaklaştığımız ölçüde gerçeğe yaklaşırız" der. "Biz, hakikati sevenler hayatta neye koşarız? Bizler kendimizi vücuttan ve vücudun hayatından kaynaklanan her türlü beladan kurtarmaya uğraşırız. Eğer durum buysa, ölüm bize gelirken niçin sevinmeyelim?" "Bilge kişi hayatı boyunca ölümü arar, bu yüzden de ölüm ona korkunç gelmez."
Tam da dijital çağın bilgi-iletişim düzeyine uygun olarak tamamen yüzeysel tartışmalarla ama derin siyasi ayrılıklara düşerek ve kavga ederek geçirilen bu zaman, belki salt Batı teslimiyetçisi, ver kurtulcu, zama zaman İslam düşmanlığı yapan kesimler açısında çok önemli değildir. Ancak Müslüman olduğunu iddia eden şahısların bu tuzağa düşerek hiçbir derinlik izine rastlanmayan, basit ve geçici süreçler geçirmeleri, irfan yolculuğuna zarar vermekte, İslam inancı ile çelişmekte, onların Batıcılardan çok da değerli bir konuma yükselmelerine engel olmaktadır. Yani tam bir "al birini vur ötekine" durumu söz konusu olmaktadır.İddia sahipleri, bir an önce lafı bırakıp, sözün gereğini yapmaya başlamalıdır.
Sayfa 121Kitabı okudu
Robotlar daha da insanlaşırken, irfanını ve ruhunu kaybeden insan acaba neye dönüşüyor?
Uzun vadede, pişman olduğumuz hatalar bir şeyi yapmaktan değil, yapmamaktan kaynaklanan hatalardır.Eğer her şeyi yeniden yapabilecek olsaydık birçoğumuz kendimizi daha az sansürler, fikirlerimizi, değerlerimizi daha çok ifade ederdik.
Adam Grant/Orjinaller kitabında John Jost'a ait olduğu söylenen şöyle bir cümle okudum az önce; "Paradoksal olarak, herhangi bir durumu sorgulama, karşı çıkma, reddetme ve değiştirmesi en az muhtemel olanlar, o durumdan en çok zarar görenlerdir."
150 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.