Aslında insan, gönülden ibaret değil midir? Ruhi melekelerimizin nur kaynağı olan bu billur avizenin ışıklanmasıyla, insan, insan oluyor; kararmasıyla da insanlık vasfını kaybediyor.
Kul, “doğana benzeyen nefsin korkusundan, saksağan kuşu” gibi Allah’a veya aynı amaçla O’nun sevgililerine kaçacak. Her şeyleriyle Hazret-i Peygamber’e benzemeye çalışan, onun yaptıklarını yapmaya çalışanların himayesine sığınacak.
Bir fikir ancak kendisine olan inanç güçlü olduğu, yolunda samimiyetle çalışıldığı, çokça gayret sarf edildiği, uğrunda hiçbir fedakarlıktan kaçınılmadığı zaman başarıya ulaşır.
Desem ki vakitlerden bir nisan akşamıdır,
Rüzgarların en ferahlatıcısı senden esiyor,
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini.
Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,
Senden kopardım çiçeklerin en solmazını.
Toprakların en bereketlisini sende sürdüm,
Sende tattım yemişlerin cümlesini.
Cahit Sıtkı Tarancı
Cennetten daha dün koğulmuşçasına, Allah'tan ıraklaşmanın yakıcılığıyla kavrulmuşçasına acı çekmeli; sonra, birden O'na kavuşmanın büyük sevinciyle kendini tazelemelidir insan.
Sezai Karakoç
Her adamın kelime-i şehadet getirmesi, bir davadır. Namaz kılması, oruç tutması, zekât vermesi, hacca gitmesi de Müslümanlık davasının şahitleri ve ispatlarıdır.