Bu yüzdendir ki, Melâmîler, yollarını “M eslek-i C elîle-i Ahmedîye”'yani Hz. Muhammed’in (s.a.v.) yüce tavrı ve yolu diye tanımlarlar. Nitekim, Hz. Muhammedi A‘ llah sizin dış görünüşlerinize ve m allarınıza bakmaz, kalple rinize ve davranışlarınıza bakar. ” diyerek melâmetin en önemli boyutların dan birini ortaya koymuştur.5
Eserinde, kavramların felsefî karakterlerine de işaret eden Seyyîd Ş e rifel- Cürcanfnin, “Melâmîyye” başlığı altında şunları söylemesi, melâmet dü şüncesinin İslam bünyesindeki yerini anlatması bakımından çok ilginç tir. Diyor ki Cürcanî: “Melâmîler, iç dünyalarında olanı dışa vurmayan bir topluluktur. Bunlar, özde doğruluğu elde etmeye gayret gösterdiklerinden
4 Bkz,Dr. ShawqiAbu Khalil,AtlasonTheProphetsBiography:Places,Nations,Land- marks, Matkaba Darus-Selâm, s. 259-260, Riyadh, 2003.
5 Bkz.,EnverBehnan Şapolyo,MezheplerveTarikâtlerTarihi,ElifKitabeviYayınları, İstanbul, 2004.
22
her şeyi dış dünyadaki şekliyle değil, gayb âlemindeki varlığıyla itibara alır lar. Böyle olunca da bunların irade ve ilimleri Allah’ın irade ve ilmine ay kırı olmaz. Melâmîler; haklarında şu kudsî hadis irad edilen topluluktur: "Benim velîkullarım, benim özelkubbelerimin akındagizlidir veonları ben den başka kimse tanım az”