"Şehvet hayvanın, AŞK insanın nasibidir. Sahabeyi Medine'den İstanbul'a, Erenleri Buhara’dan Anadolu'ya getiren AŞK'tır. AŞK, sevgilinin rengine boyanmaktır. AŞK, abdestte yüzün sararması, Kur'an okurken sesin titremesidir... AŞK gitti, insan bitti. İnsanı eşrefi mahluk yapan AŞK'a muhtacız."
Bu yüzdendir ki, Melâmîler, yollarını “M eslek-i C elîle-i Ahmedîye”'yani Hz. Muhammed’in (s.a.v.) yüce tavrı ve yolu diye tanımlarlar. Nitekim, Hz. Muhammedi A‘ llah sizin dış görünüşlerinize ve m allarınıza bakmaz, kalple­ rinize ve davranışlarınıza bakar. ” diyerek melâmetin en önemli boyutların­ dan birini ortaya koymuştur.5 Eserinde, kavramların felsefî karakterlerine de işaret eden Seyyîd Ş e rifel- Cürcanfnin, “Melâmîyye” başlığı altında şunları söylemesi, melâmet dü­ şüncesinin İslam bünyesindeki yerini anlatması bakımından çok ilginç­ tir. Diyor ki Cürcanî: “Melâmîler, iç dünyalarında olanı dışa vurmayan bir topluluktur. Bunlar, özde doğruluğu elde etmeye gayret gösterdiklerinden 4 Bkz,Dr. ShawqiAbu Khalil,AtlasonTheProphetsBiography:Places,Nations,Land- marks, Matkaba Darus-Selâm, s. 259-260, Riyadh, 2003. 5 Bkz.,EnverBehnan Şapolyo,MezheplerveTarikâtlerTarihi,ElifKitabeviYayınları, İstanbul, 2004. 22 her şeyi dış dünyadaki şekliyle değil, gayb âlemindeki varlığıyla itibara alır­ lar. Böyle olunca da bunların irade ve ilimleri Allah’ın irade ve ilmine ay­ kırı olmaz. Melâmîler; haklarında şu kudsî hadis irad edilen topluluktur: "Benim velîkullarım, benim özelkubbelerimin akındagizlidir veonları ben­ den başka kimse tanım az”
Reklam
Seyyid Nesîmî Nesimi anlatırken Türk halk edebiyatında iki tane Nesîmî olduğunu ve genellikle bu iki Nesîmî’nin birbiriyle karıştırıldığından bahsetmiştim. Bunlardan birisi 14. yüzyılda Bağdat'ta doğmuş, Halep'te derisi yüzülerek öldürülmüş olan tasavvuf şairi Seyyid Nesîmî, diğeri ise dün anlattığım 17. yüzyılda yaşadığı sanılan ve
Türk Tarihinde Tasavvuf ve Tarikatlar
Tasavvuf özelde kişilerin ruhlarında derin izler bırakırken genelde ise toplumu ahlaklı kılan temel etkenlerdendir. Bu yönüyle tasavvuf sadece kişileri değil toplumları ve devletleri de etki alanı içine almıştır. Türklerin tasavvufla tanışmaları İslâmiyet'le tanışmalarıyla aynı zamanda olmuştur. Türklerin tarih sahnesine çıkış ve dağılış yeri
"Osmanlı Beyliği 1299'da Söğüt'te kurulduğu zaman 400 atlıya sahip bir uc beyliği iken, 1326 Bursa Fethi'nde Orhan Bey, 38.000 atlıya kumanda ediyordu. Bu asker artışı nereden geliyordu? Fethedilen topraklardan toplanamazdı. Çünkü bunların ahalisi Türk değildi. 400 çadırlık bir aşiret 27 senede bu kadar çoğalamazdı. Selçuk
AKINCILAR ?..
*Gaza kim ettiler Allahu ekber Dediler her nefes Allahu ekber* Aşıkpaşazâde'nin, dillerinden bir nefes dahi Allahu Teâla'yı düşürmeyen ve onun uğrunda gazâdan başka bir iş düşünmeyen yiğit dilâverler diyerek övdüğü Osmanlı akıncıları, hafif süvari birliklerindendir. Temelinin Osman Gazi zamanında Köse Mihal tarafından atıldığı rivayet olunur. Uç
Sayfa 61 - Kartal Kanatlı YiğitlerKitabı okudu
Reklam
63 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.