Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İstanbul tarzı denilen, o sözümona elit ama aslında canavarlık abidesi haline gelmiş olan yaşam biçiminden boğulacak kadar sıkılıyor ve kendini de diğerleri gibi değersiz hissediyordu. Sürekli patinaj yaptığı duygusu çöreklenmişti içine. Hiçbir işe yaramayan, geveze, değersiz ve korkak bir adam olarak görüyordu kendini.
Kürt türkülerinin "Türk(çe)leştirilmesi" sürecinin mimarları bizzat Kürt türkücüleri olmuştur; Cumhuriyetin ilk dönemlerinden başlayarak Diyarbekirli C. Güzelses, Urfalı Mukim Tahir, Kel Hamza, C. Cankat ve diğerleri, günümüzde yaygın uygulamalarına tanık olduğumuz bu "geleneğin" temelini atmışlardır. İstanbul belediye
Sayfa 60 - avesta yayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Gök kubbenin altında insanın ruhunu soyan kötülükler ve giyindiren aşklar adına...Doğu ak ejder yılında başladı yirmi üç bin yıllık gizem...Uzayın sonsuzluğuna açılan kapıyı keşfe çıkmış bilge rahipler, uğruna topluca can verdikleri bir sırrın, binlerce yıl sonra, bir şair tarafından aşkın derin katmanlarına saklanarak korunacağını bilselerdi...Siruş başlıklı murassa hançerin kabzasına parmak izlerini bırakanlar, daha avuçlarının sıcaklığı gitmeden hançer kınında kan biriktiğini bilselerdi...Bağdat, İstanbul, Roma, Paris ve diğerleri; kıyılarına vuran yeni aşkın, bütün eski tarihlerini dolduracak yoğunlukta olduğunu bilselerdi...Bilgeler, katiller, asiller ve sevgililer; ellerinde tuttukları kitabın alev almaya hazır bir aşk külçesine dönüşmek üzere olduğunu bilselerdi...Şair, ipeksi dizeleri arasına hayaller gibi sakladığı şifrelerin hoyrat ellerde ihtirasla parçalandığını, sonsuzluk şarabına kadeh yaptığı gelincik yapraklarının kinle dağıtıldığını bilseydi...Ve şimdi kim bilebilir neler olacağını,Babil uyandığı zaman?"
İnsanın bir niyet ve düşünce ile anlam kazandığını düşündüm. Demek ki insanlar niyetlerine göre iyi veya kötü ,güzel veya çirkin olabiliyorlar, eşyaya bakış açıları da buna göre oluşuyordu. Ruhlarını şeytana satanlar ile rahmana adayanlar da işte Bu ince çizgi ile birbirinden ayrılıyordu. İleri zaman çoğaltıyor diğerleri harcayıp tüketiyoruz çünkü. Bizleri iyi şeylerle hayata anlam katarken , diğerleri hayatın kötülüklerine tapıyordu.
İnsanın bir niyet ve düşünce ile anlam kazandığını düşündüm. Demek ki insanlar niyetlerine göre iyi veya kötü, güzel veya çirkin olabiliyorlar, eşyaya bakış açıları da buna göre oluşuyordu. Ruhlarını şeytana satanlar ile Rahman'a adayanlar da işte bu ince çizgi ile birbirinden ayrılıyordu. Birileri zamanı çoğaltıyor, diğerleri harcayıp tüketiyordu çünkü. Birileri iyi şeylerle hayata anlam katarken, diğerleri hayatın kötülüklerine tapıyordu.
İnsanın bir niyet ve düşünce ile anlam kazandığını düşündüm. Demek ki insanlar niyetlerine göre iyi veya kötü, güzel veya çirkin olabiliyorlar, eşyaya bakış açıları da buna göre oluşuyordu. Ruhlarını şeytana satanlar ile Rahman'a adayanlar da işte bu ince çizgi ile birbirinden ayrılıyordu. Birileri zamanı çoğaltıyor, diğerleri harcayıp tüketiyordu çünkü. Birileri iyi şeylerle hayata anlam katarken diğerleri hayatın kötülüklerine tapıyordu.
Reklam
Aynı eşyalar kullanıldığı , aynı işler yapıldığı halde bir nakkaşhane ile bir zindan arasında ne büyük fark vardı. Birinde insan yaratılışının en estetik boyutta güzellik anlayışına kapı aralanıyor , diğerinde insan ruhunu en ziyade kıskaca alan insanlık dışı tavırlar sergileniyordu. Bir fakata yahut bir iğne , burada güzellikler yaratırken orada acı veriyordu. Burada bıçaklar güzelliği tıraş ediyor , orada güzel boyunlardan kan akıtıyordu. Orada aynı çengelleri kullananlara cellat , burada sanatçı deniyordu. İnsanın bir niyet ve düşünce ile anlam kazandığını düşündüm. Demek ki insanlar niyetlere göre iyi veya kötü , güzel veya çirkin olabiliyorlar , eşyaya bakış açıları da buna göre oluşuyordu. Ruhlarını şeytana satanlar ile Rahman'a adayanlar da iste bu ince çizgi ile birbirinden ayrılıyordu. Birileri zamanı çoğaltıyor , diğerleri harcayıp tüketiyordu çünkü. Birileri iyi şeylerle hayata anlam katarken , diğerleri hayatın kötülüklerine tapıyordu.
İnsanın bir niyet ve düşünce ile anlam kazandığını düşündüm. Demek ki insanlar niyetlerine göre iyi veya kötü , güzel veya çirkin olabiliyorlar, eşyaya bakış açıları da buna göre oluşuyordu. Ruhlarını şeytana satanlar ile Rahmân 'a adayanlar da işte bu ince çizgi ile birbirinden ayrılıyordu. Birileri zamanı çoğaltıyor, diğerleri harcayıp tüketiyordu çünkü birileri iyi şeylerle hayata anlam katarken, diğerleri hayatın kötülüklerine tapıyordu.
Sayfa 94
Talât Paşa ülkeyi terk etme fikrini başta kabul etmese de arkadaşlarının kuvvetli ısrarlarına daha fazla karşı koyamamıştır. Nitekim ortalığın yatışması ve ülkenin düşman işgalinden kurtulmasından sonra tekrar İstanbul'a dönmek üzere Berlin'e gidilmesi uygun görülmüştür. Yeni Sadrazam İzzet Paşa ise her ne kadar ittihatçı liderlerin yurt dışına çıkmalarına yardım etmek istese de Alman hükumetinin bu isimleri daha sonra iade edip etmeyeceği konusunu merak etmekteydi. İzzet Paşa'nın bu sualine karşılık Alman Dışişleri Bakanlığı ise kendileri ittifak antlaşması imzalayan Talât ve Enver Paşalara kapılarının açık olduğunu ve iade edilmeyeceklerini bildirmiştir. Böylece Talât, Enver, Cemal Paşalar, Doktor Nazım, Bahaeddin Şakir ve diğerleri, 1 Kasım 1918'i 2 Kasım'a bağlayan gece bir Alman denizaltısına binerek Istanbul'dan ayrılmışlardır.
Sayfa 185 - Mavi Gök YayınlarıKitabı okudu
Canım şehri yıkmış da yıkmışız.. Şimdi de farkı yok betona boğdular..
"Tarihi miras olarak Süleymaniye ve Sultanahmet dışında kimsenin bir şey bildiği yoktu. Başvekilin imar anlayışı devrin anlı şanlı hocalarından bile destek gördü. Bunların başında Sedat Hakkı Eldem geliyor. Diğerleri suskundu. Geniş caddeler, kübik yapılar ve bazı abidelerin restorasyonu... Bu kadarı bile o zamanki İstanbul'un kibarlarına yıkım için yetti. Kerime Nadir bile romanlarında bu imar hareketini methediyordu. Bu takım yine dar sokaklarda, tramvayların evlerin duvarına sürtünerek ilerlemesinden; "ecnebilere karşı" utanç duyuyorduk. Bugün Lizbon'a giden Türkler ise herkes gibi duvarlara sürünerek giden tramvayları pek nostaljik buluyor..."
287 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.