Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
175 syf.
9/10 puan verdi
Kitap iki bölümden oluşuyor. "Taçlı Fahişeler" başlığını ilk bölümde tarihe güzellikleri ve ahlaki zaaflarıyla geçen kadın yöneticiler anlatılıyor: Potifar'ın karısı, ilk büyük savaşa sebep olan Helene, kendi cinsine âşık Sappho, Nil kıyılarının zehirli çiçeği Kleopatra, Bizanslı kraliçeler Theodora, Zoe, Yüz kocalı imparatoriçe Katerina ve diğerleri. Bunlar arasında işi bitince aşığını öldürenler, heyecan için alt tabakaya dadananlar, yaşını başını aldığı halde rahat durmayanlar en dikkat çekici olanlar. İkinci bölümde ise Osmanlı'da uygulanan ilginç yasaklar var: Ecnebilere cariye satma yasağı, tütün, kahve, içki, gece fenersiz dışarı çıkma, afyon kullanma, kadınların erkeksiz kayığa binme yasağı; İstanbul'a bekar uşağı girmesinin yasaklanması, Çingenelerin ata binme yasağı, Arnavutların tellak olma yasağı, kahvehanelerde devlet sohbeti yasağı, evlerde yemek çeşidi yasağı (Yedi çeşitten fazla yemek yapmak yasak) ve diğer yasaklar. Yazar bütün bunları kısa, özlü ve akılda kalacak şekilde anlatmış. Farklı bir okuma tecrübesi arayanlar okuyabilir.
Haşmetli Yosmalar Osmanlı Tarihinde Yasaklar
Haşmetli Yosmalar Osmanlı Tarihinde YasaklarReşad Ekrem Koçu · Doğan Kitap · 201749 okunma
Osmanlı Tarihine Ait Takvimler I, 824, 835 ve 843 tarihli takvimler 1961'de İstanbul'da, Küçükaydın Matbaası'nda basılmıştır; 123 sayfadır. İç kapakta Atsız'ın adı "Düzenleyen" olarak geçmektedir. Atsız'ın verdiği bilgiye göre takvimler, "umumiyetle müneccimler tarafından padişahlara takdim olunup o yıl
Reklam
Türkçüler Derneği Ankara'da: Türkiye Milliyetçiler Birliği Genel merkezi Ankara'ya taşınan Türkçüler Derneği'nin kurultayı 30 Ağustos 1964'te Ankara Türk Ocağı'nda yapıldı. Derneğin adı "Türkiye Milliyetçiler Birliği" olarak değiştirildi. Yeni seçilen Merkez Yönetim Kurulu üyeleri şunlardı: Zeki Sofuoğlu, Hikmet
81 syf.
·
Puan vermedi
·
29 saatte okudu
Hümanizm(!) +18
“Son günlerde Ermenilerin tarihî emellerini gerçekleştirmek için dünya kamuoyu­nu aldatmaya yönelik sözde Ermeni soykırımı iddialarını yoğun bir biçimde tekrar gündeme getirdikleri gözlemlenmektedir. Biz bu çalışmamızla tarihi süreç içerisinde Ermeni meselesinin ortaya çıkışını özlü bir şekilde bilimsel olarak özetlemeye ve bu konudaki
1. Dünya Savaşı Sırasında Ermenilerin Türklere Yaptığı Katliam
1. Dünya Savaşı Sırasında Ermenilerin Türklere Yaptığı KatliamKolektif · Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Yayınları · 20006 okunma
Aralık ayında, başıbozuk kuvvetlerin durumu daha da karıştı. Birçokları yeni orduya geçti; fakat Ethem’in etrafında hâlâ kuvvetli bir kısım bulunuyordu. Miralay Arif, Anadolu İhtilâli hakkındaki hatıralarında bundan epeyce bahseder. Yazdığına göre, Ethem’in üç bin kişilik kuvveti, ayrıca yüz makineli tüfeği ve dört topu varmış. Onların fikir
Osmanlı İmparatorluğu'ndaki gayri müslimlerden Rumlar, Sırplar, Bulgarlar ve diğerleri bağımsız olmuşlar, hristiyanlar arasında sadece Ermeniler bağımsız olamamışlardı. Zira oturdukları yerlerde çoğunlukta değildiler. İmparatorluktaki diğer Hristiyanlar kadar yoğun bir şekilde belli bölgelerde oturmuyorlardı. Bunun üzerine Ermeniler, Hınçak ve Taşnak millî teşkilâtlarını kurarak terör ve propaganda yoluyla bağımsızlıklarını elde etmek istediler. Plânları kabaca şöyleydi: İmparatorluktaki Müslümanlara karşı savaşabilecek bir çoğunluktan yoksun olduklarından, önce Müslümanlarla Ermenileri birbirine düşürecekler, isyanlar çıkaracaklar ve böylece Avrupa devletlerini silâhlı mücadeleye zorlayarak, onların müdahalesi ve yardımı ile de Doğu Anadolu'da bağımsız bir Ermeni devleti kuracaklardı. Bunun için de en önemli metodları terördü. "...Terör halkın (Ermenilerin) korunmasının ve onların Hınçak programına güven duymasının bir metodu..." idi. Böylece, Ermeniler sadece doğu vilâyetlerinde terör ve isyan hareketleri çıkarmakla kalmamışlar, başta İstanbul olmak üzere diğer büyük merkezlerde Rusya ve diğer devletlerden sağladıkları silâh ve para yardımı ile isyan ve teröre başvurmuşlardır."...Hedefleri olan çabucak gerçekleştirebilecek topyekûn bir ayaklanma başlatmanın en uygun zamanını da Türkiye'nin harbe girdiği zaman" olarak belirlemişlerdi.
Reklam
İnsanın bir niyet ve düşünce ile anlam kazandığını düşündüm. Demek ki insanlar niyetlerini göre iyi veya kötü, güzel veya çirkin olabiliyorlar, eşyaya bakış açıları da buna göre oluşuyordu. Ruhlarını şeytana satanlar ile Rahman'a adayanlar da işte bu ince çizgi ile birbirinden ayrılıyordu. Birileri zamanı çoğaltıyor, diğerleri harcayıp tüketiyordu çünkü. Birileri iyi şeylerle hayata anlam katarken, diğerleri hayatın kötülüklerine tapıyordu.
·
Puan vermedi
Bir Yabancının Gözünden Türkler
TÜRKLERLE OMUZ OMUZA:HANS GUHR 1914-1918 yılları arasındaki büyük savaş, aslında Osmanlı devletinin paylaşımı savaşıydı. Osmanlı yöneticilerinin yani İttihatçıların çok fazla seçenekleri yoktu. Tek seçenek Almanya ile birlik olmaktı. Çünkü İngiltere Osmanlı'nın yaptığı ittifak önerisini kabul etmemişti. Almanya, son anda 400 kadar krallık,
Türklerle Omuz Omuza
Türklerle Omuz OmuzaHans Guhr · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201648 okunma
İnsanın bir niyet ve düşünce ile anlam kazandığını düşündüm. Demekki insanlar niyeylerine göre iyi veya kötü, çirkin veya güzel olabiliyorlar, eşyaya bakış açıları da buna göre oluşuyordu. Ruhlarını şeytana satanlar ile Rahmana adayanlar da bu ince çizgi ile birbirinden ayrılıyordu.Birileri zamanı çoğaltıyor diğerleri harcayıp tüketiyordu çünkü. Birileri iyi şeylerle hayata anlam katarken diğerleri hayatın kötülüklerine tapıyordu.
Sayfa 101Kitabı okudu
Bu meyanda müracaat ettiğiniz diğer bir tedbiri de kaydedeyim. Görecek göz, işitebilecek kulak, söyleyip tenvir edebilecek ağızları memleketten uzaklaştırmayı düşündünüz. Bey, ağa ve şeyh ailelerinden birkaç bin aileyi Türk vilayetlerine tehcir ettiniz ve İstanbul'dan başlıyarak İzmir, Ödemiş, Manisa, Aydın, Isparta, Burdur, Niğde Kayseri, Kastamonu, Edirne...ilh. şehirlere dağıttınız. Bu tedbire de sebat olunamadı. Menfiler 4 sene sonra memleketlerine iade edildiler. Tevessül etmiş olduğunuz bir tedbir daha vardı. Kültürel bir tedbir: Kürdistan'da maarife ehemmiyet vermek. Bu tedbirde diğerleri gibi aksi netice verdi. Türkçe okuyan, Türk terbiyesi alan Kürt çocuk ve gençleri, kendilerini sevketmek istediniz. Yeni Turan yoluna gideceklerine, ellerine geçen irfan meşalesi ile milli vijdanlarının derinliklerine bakmağa ve o derinlikler ve karanlıklarda ümmi Kürtlerin göremediği hakikatları görmeğe başladılar. Mektep sıralarından mücâdele meydanlarına, ihtilalci saflarına geçtiler.
Sayfa 24
684 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.