Genelev Mektupları
I. Tenime yabancılaştım, etime Göğsüme kollarıma kalçalarıma Bacaklarıma yabancılaştım. Saçlarım o eski güzelliğini Çoktan yitirdi Şimdi yalnız bilmem neden
Sayfa 30 - 1981Kitabı okudu
Sonun Sonsuzluğu
1 Acı, bir ırmak gibi Doluyor yüreğime Bardaktan boşanırcasına ağlamak istiyorum Beni artık ne çiçekler Ne çocuklar kurtarır Ne de o her gün Yinelenen doğum.
Reklam
Yan yana iki pencere. Yan yana iki gölge. Kıskanıyorum penceredeki çocuğu. Ah ne olurdu gölgem küçülüverse. Benim pencerem de kanatlarını açıp karışsa bahara. Bıraktığım ne varsa çocukluğumda çalsa kapımı. Boyanmamış yüzüm, kirlenmemiş gülüşüm, zırhsız bedenim. O üç aylıkken keşfettiğim ellerim! Size ne çok ihtiyacım var! Bildiğim her şeyi unutup yeniden bakmak istiyorum her şeye! İşte ilk gördüklerim: Anne ve babamın yüzü. Parlak bir top beşiğimin başında salınan. İşte ilk sesleri işitiyorum. Sevinç hıçkırıkları ve kulağıma okunan ezan. İşte ellerimi denetlemeyi öğreniyorum. Yumruk yapabiliyorum mesela. İşte kafamı dik tutabiliyorum. Oyunun dışında kalmış yabancı bir çocuk gibiyim. Her şey keder yağdırıyor bana. Çocuklar beni de oyununuza alın!
Sayfa 135Kitabı okudu
BEŞ PORTAKAL ÇEKİRDEĞİ 82-90 yılları arası Sherlock Holmes vakalarıyla ilgili aldığım notlara bakınca, o denli çok sayıda garip ve ilginç olaylar olduğunu görüyorum ki aralarından birini seçmekte zorlanıyorum. Bazıları gazetelerde yayımlandı, bazıları ise hiç gün ışığı görmedi. Benim amacım da bu ikincileri anlatmak. Kimi vakalar, Holmes'un
Yan yana iki pencere. Yan yana iki gölge.Kıskanıyorum penceredeki çocuğu.Ah ne olurdu gölgem küçülüverse. Benim pencerem de kanatlarını açıp karışsa bahara.Bıraktığım ne varsa çocukluğumda çalsa kapımı.Boyanmamış yüzüm,kirlenmemiş gülüşüm,zırhsız bedenim.O üç aylıkken keşfettiğim elleri! Size ne çok ihtiyacım var! İşte ilk sesleri işitiyorum.Sevinç hıçkırıkları ve kulağıma okunan ezan.İşte ellerimi denetlemeyi öğreniyorum.Yumruk yapabiliyorum mesela.İşte kafamı dik tutabiliyorum. Oyunun dışında kalmış yabancı bir çocuk gibiyim. Her şey keder yağdırıyor bana.Çocuklar beni de oyununuza alın.
Sayfa 135Kitabı okudu
Cihan Aktaş'ın "halama benzediğim için" kitabından alıntılar; S 22- Fakat ne kadar da sevmeye başladı küsülü olmayı insanlar... Kırgınlıklarında küskünlüklerinde hep kendilerinin haklı olduğunda diretiyorlar. Özür dilemek istemiyorlar. S 23,24- Yüzümde bir tebessümle dolaşmamalıydım ortalıkta, güler yüz fitme kaynağı olabilirdi. Zaten
Reklam
Ah be çocuk..
Yan yana iki pencere. Yan yana iki gölge. Kıskanıyorum penceredeki çocuğu. Ah ne olurdu gölgem küçülüverse. Benim pencerem de kanatlarını açıp karışsa bahara. Bıraktığım ne varsa çocukluğumda çalsa kapımı. Boyanmamış yüzüm, kirlenmemiş gülüşüm, zırhsız bedenim. O üç aylıkken keşfettiğim ellerim! Size ne çok ihtiyacım var! Bildiğim her şeyi unutup yeniden bakmak istiyorum her şeye! İşte ilk gördüklerim: Anne ve babamın yüzü. Parlak bir top beşiğimin başında salınan. İşte ilk sesleri işitiyorum. Sevinç hıçkırıkları ve kulağıma okunan ezan...
Sayfa 135 - Şule Yayınları
Odanın diğer yanında, sedirin karşısındaki duvar boyunca, masayla soba arasında kibirle gülümseyerek volta atıyordum. Var gücümle onlarsız da idare edebileceğimi göstermeye çalışıyor, bir yandan da çizmelerimin topuklarını kasten, sertçe vurarak gürültü ediyordum. Ama hepsi boşunaydı. Onlar başlarını çevirip bakmadılar bile. Tam önlerinde masadan
20 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.