Romanda, ne adını ne de gerçek mesleğini okuma boyu öğrenemediğimiz ancak gazetelere yazdığı yazıların içeriklerinden entelektüel birikimi yüksek, eğitimli biri olduğuna kani olduğumuz, aynı zamanda da çevresindeki türlü detayı anlık yakalayabilen, işleyebilen keskin duyuları ve serimleme gücüyle sanatçı ruhlu olduğunu düşündüğümüz; işte, böyle birinin açlıktan ölmemek için bilinç ile bilinçsizlik hali arasında gidip gelen günlerini izliyoruz.
Eser için, hep ince düşünceli, yerine göre nazik, bazen bilinçsizlik haliyle alaycı, bazense müşkülpesent, çoğunlukla ahlaki erdemlere neredeyse Planton’un idea’ları bağlamında bakan böylesine nadir ve hassas bir zihnin yer yer düşünce akışını da anlatan psikolojik roman yorumu yapılabilir.
İnsanı insana bu detayda anlatan yapıtları bulmak hem dem kolay olmuyor. Iskalanmaması gereken bir eser.