Çukur
Modern Kore edebiyatından Çukur! Biraz farklı kültürlerin edebiyatını tanımak hevesiyle önce Japon edebiyatına sardım. Haruki Murakami, Osamu Daza falan derken oradan Arap edebiyatına atladım. Necip Mahfuz, Nizâr Kabbani filan... Sıra geldi Kore edebiyatına. Aradığımı buldum mu, tartışılır. Adının hiç de önemli olmadığı bu çekik gözlü
Biz birbirimize tutunmuştuk ve 17 yaşımda bize tutunmak isteyen yavrumla huzur dolu evimiz cennet bahçesine dön­dü adeta. Tek sıkıntımız maddiyattı. Her ne kadar dert etme­sem de eşim zorlanıyordu. Bir şeyler yapmalıydım, ama na­sıl? Kızım daha 1 yaşındaydı, ben ise henüz 18. Sonunda kızımla çalışabileceğim bir iş buldum: Kreşte aşçılık. Hem yemek
Sayfa 20
Reklam
Sine-i millete nasıl dönecekti? Millet onu hakikaten bağrına basacak mıydı? Hayatını asker olarak geçiren biri arkasına halk desteğini nasıl alacaktı, alsa bile bunu tüm ülkeye nasıl gösterecekti? İşte Erzurum ve Sivas kongrelerinin fonksiyonu tam da bu olacaktı. Ayrıca kongrede Heyet-i Temsiliye reisi seçilmesi, askerlikten ayrıldığı ve tutuklanmasının an meselesi olduğu günlerde, müstafi (istifa etmiş) bir komutana gerekli yetkiyi sağlamış bulunacaktı
Annem İçin
Öldükten beş gün sonra geldin rüyama. Babaeski’deki eski evin oradasın. Hayır gelin çıktığın ev değil, diğeri. Biz çocukken her yazları kardeşlerinle, kuzenlerimle bir araya geldiğimiz eski mezarlığın oradaki ev. Evin bahçesine çiçekler ekilmiş. 20 li yaşlarındasın. Sanırım hiç evlenmemişsin. Bahçedeki çiçekleri suluyorsun. Çok mutlusun. O kadar
Hayat can sıkıcı bir tuzaktır. Düşünen bir insan olgunluğa eriştiğinde ve tam bir bilinç kazandığında kendini istençsiz olarak sanki çıkışı olmayan bir tuzağın içindeymiş gibi hisseder. Aslında insan, iradesi dışında birtakım tesadüfler tarafından yokluktan var olmuştur. Peki neden? Varlığının anlamını ve amacını öğrenmek ister, sorularına cevap alamaz ya da saçma sapan cevaplar alır. Kapıyı çalar, ama açan kimse olmaz. Ölüm de aynı şekilde iradesi dışında karşılar insanı. İşte tıpkı bir hapishanede ortak bir felaketle birbirine bağlı olan insanlar bir arada olduklarında kendilerini nasıl daha rahat hissederlerse, hayatta da analiz etmeye ve sentezlemeye yatkın olan insanlar bir araya geldiklerinde, onurlu ve özgür düşüncelerini birbirlerine aktararak vakit geçirdiklerinde bu tuzağın farkına varmazlar. Bu bakımdan akıl yeri doldurulamaz bir zevk kaynağıdır.
İçinizdeki Ses
"İçinizdeki ses"e kulak vererek "ihtiyaçlarınızı hissetme" zamanı. işte burada işler biraz hava cıvaya dönüyor. Bu tür cümlelere karşı hep tetikte olun. İçinizdeki ses gerçekten dinlemeye değer mi? Ya size ofis partisinde yanınıza gelen ve sevgilisi olduğunu bildiğiniz hoş meslektaşınızın öpülesi olduğunu söylerse? Bu tür kılavuz yazarlan, şüphesiz, bir ofis partisinde çekirdeğinizle tam olarak bağlantıda olmadığımızı söyleyecektir. Bu doğru da olabilir. Ama nereden bileceksiniz? İçinizin derinliklerine dalıp sizi sonunda tamamen hissiz bırakacak anlamsız bir döngüye hapsolarak mı?
Reklam
304 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
inanılmaz bir kitap
Zamanın önemi ve dinlemek hakkında yazılmış çok etkileyici bir kitap.Her ne kadar çocuk kitabı olarak görüp sıkıcı olduğunu düşünüp aylardır hatta yıllardır bu kitabı ertelesem de ertelediğime pişman oldum.Ama aynı zamanda tam da okumam gereken bir zamanıma denk geldi. Bu yüzden ayrıca sevindim. Zamanın ne kadar önemli olduğunu o kadar iyi anlatıyor ki kitap kendi hayatınız ve zamanınız hakkında düşünmeye yönlendiriyor. Ayrıca şiir kitabı gibi yani hayal gücünüzü kullandırıyor size. Mesela Kitabın içindeki kül adamların tam olarak neyi simgelediğini bilmiyoruz. Kitabın 1973 yılında yazıldığını ve o zamanlarda ileri bir teknoloji olmadığını da göz önünde bulundurursak daha da çok şaşırıyoruz. Çünkü kitabın içindeki kül adamlar resmen şu anki teknolojinin( özellikle sosyal medya olarak yorumladım) bizim hayatımız üzerinde ne kadar çok zaman aldığını gösteriyor. Bunu tamamen kendimce yorumladım. 30 yıl önce teknoloji yoktu . İşte kitabın özelliği de burada 100 yıl önce de okusanız 100 yıl sonra da okusanız size başka başka anlamlar çıkarmaya yöneltiyor. ve yaşadığımız günün koşullarında yazılmışçasına bir his veriyor.
Momo
MomoMichael Ende · Pegasus Yayınları · 201765.8k okunma
80 syf.
10/10 puan verdi
Gizem 'in Cennet Hazinesi
Gizem ile Cennetin anahtarlarını bulmaya ne dersiniz ? Din Kültürü öğretmeni Gizem ve arkadaşlarına Cennetin şifrelerini bulmayı ödev olarak vermiş ve bir sonraki derslerinde herkesin okumasını istemiştir. Çocukların aklında hep aynı soru vardır. Cennetin şifrelerini nasıl çözeceklerini düşünürken eve gidişleri o gün sabırsızlık içinde geçmiştir. Gizem'de eve girdiği vakit ilk önce annesine sonra babasına sormuş ve öğrendiği bilgileri not almıştır. Çocuklarda hem öğrenmiş oldukları bilgiler ile zihinlerinde Cennet'in nasıl bir yer olduğu ve nasıl hak edeceklerini öğrenmiş oldular hemde tamamladıkları ödevleri sınıfta paylaşarak onların da bulduğu şifreler ile cennet yolunda bir hazırlık yapacaklardır. Bu güzel eser ile sevgili yazarımız çocukların görünmeyen, ispatlanmayan manevi yönden İslam İnancına inanıp , ölümden sonraki hayata hatırlamayı hedeflemiş. Cennet nasıl bir yer ? Kimler orada ebedî hayatı tadacak ? Bu dünya da kimi örnek alıp , kimlerin yolunda nasıl ilerlemeliyiz? İşte tam bu sırada cevaplaması zor sorularda biz ebeveynlerin yardımına koşacak bir eser olmuş . Çocukların hayal güçlerini bilinçli geliştirirsek hem bu dünyada yaptıkları iyilik , saygı , sevgi ile dünyayı güzelleştirecekler hemde ahiret hayatına hazırlık yapmış olacaklardır . Gizem 'in yolculuğuna sizleri de davet ediyorum ve bu güzel eseri okumanızı tavsiye ederim.
Gizem’in Cennet Hazinesi
Gizem’in Cennet HazinesiÜmmü Özçelik Er · Düş Kurguları Yayınevi · 05 okunma
80 syf.
2/10 puan verdi
Paramı geri istiyorum :/
Böyle şiir kitabı olmaz kardeşim. Şiir katledilmiş. Şu edebiyat türüne hakaret yavv. Şiir dediğin ruha dokunur. Nahiftir. Yahut betimlemesi ile insanın hoşuna gider. * bana güvenip yola mı çıkılır hiç beni siktir et sana yazık *
Kederle Bakan Kediler
Kederle Bakan KedilerAli Lidar · Sakin Kitap · 2022334 okunma
Ama bizde not sistemi geri bildirimden ziyade başarıya giden tek yol olarak dizayn edilmiş. İşte tam da bu yüzden bir bilgiyi öğrenmek kimsenin umrunda değil Mavi. Herkes yüksek not almanın derdinde. İster ezberleyerek ister kopya çekerek. İşte seni içine soktukları bu durum, ne yazık ki eğitimin kanseridir.
Sayfa 261 - OrtapiaKitabı okuyor
Reklam
Kuantum Fiziği
20. yüzyılın başında geliştirilen ve atomlar ve subatomik parçacıklar gibi çok küçük ölçekteki fiziksel sistemlerin davranışlarını açıklamak için kullanılan fiziksel kuramların bir dalıdır. Klasik fizik, bu ölçekte yetersiz kaldığı için, kuantum fiziği bu boşluğu doldurmuştur. Kuantum fiziği, doğanın temel yasalarını anlamamızda devrim yaratan
625 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 56 days
Birisi "Aşk" mı dedi ♡
Tarihin gördüğü, en tutkulu aşklardan birisi de Naciye Sultan ve Enver Paşa’nın aşkıydı. Bu eser, kabaca Enver paşanın yurt dışına çıkmak zorunda kaldığı (Çünkü 1.Dünya Savaşı sonunda İngilizler, İttihat ve Terakki Cemiyeti yöneticilerine karşı bir tutuklama emri çıkartmıştır. Bu yüzden o ve diğer arkadaşları mücadelelerine yurt dışında devam
Naciyem Ruhum Efendim
Naciyem Ruhum EfendimMurat Bardakçı · İş Bankası Yayınları · 2016116 okunma
Çoğu zaman bir şeyleri elde etmenin yolunu hep vazgeçmemekte arıyoruz ama yeri geliyor, bunları vazgeçerek de elde edebiliyorsun. Vazgeçmek, bazı anlarda, fedakarlığın cesarete diz çöktürdüğü güçlü bir eyleme dönüşebiliyor. Bu eylemler kimi zaman hiç söylenmemiş keşke’ler barındırıyor içinde. Keşke’ler bazen yerini kabullenişlere bırakıyor, bazen uykularını kaçıran rüyalara, bazen de derin ve dalgın bakışlara. Vazgeçerek de sevebiliyorsun. Vazgeçerek de yaşayabiliyor, yaşatabiliyorsun. Ama vazgeçerek mutlu olamıyorsun. Sadece kendini kandırıyorsun. İşte gerçek aşk da tam olarak bu zaten. Bireysel mutluluğu değil, mutluluğunu bağışlamayı seçtiğin zaman aşık olduğunu anlayabilirsin. Peki sizce insan neden aşık olur ? Gerçekten o insana değer verdiği için mi yoksa o kişide ihtiyaçlarını giderecek koşullar bulduğu için mi?
552 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 6 days
Geçtiğimiz senelerde Jane Eyre ve Uğultulu Tepeler’i okumam vesilesiyle Charlotte Brontë ve Emily Brontë ile tanışma şerefine erişmiştim. Mükemmel eserleri hâlâ hafızamda, bazı detayları eksik haliyle tabii. Kardeşleri Anne Brontë ile de henüz tanışabildim. Fakat ablaları kadar okunmaması beni çok şaşırttı öncelikle. Çünkü şu an kitaplığımda
Wildfell Hall'un Kiracısı
Wildfell Hall'un KiracısıAnne Brontë · Can Yayınları · 2023511 okunma
443 syf.
·
Not rated
·
Read in 21 days
Merhaba canım, Beni bir sürü duyguya ve farkedişe salan bu kitap, hayatımda gördüğüm en vasat cümlelerden biriyle başlıyor. İlk cümleye şurdan ulaşabilirsin: #240138869 Kitabın otobiyografi türünden bir kitap olduğu önsözde çok net şekilde belirtiliyor, böyle bir cümle de pek tabi otobiyografik bir kitap için uygun
Tanrılar Okulu
Tanrılar OkuluStefano D'Anna · Sinedie Yayınları · 20114,222 okunma
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.