Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hep çocuk kalmak istiyorum. Yetişkinler hep hayal kırıklığı yaratıyor bende...
Sayfa 153 - Holden Kitap İlk Basım Ekim 2023Kitabı okuyor
Çocukken ne kadar güzelse her şey, büyüyünce o kadar darmaduman ediyordu hayat seni. Yine de her çocuk büyüklere özeniyor, "Büyümek istiyorum!" diye tutturuyordu işte.
Reklam
Benim gibi hasta bir insanın seçebileceği tek yol budur. Ah... Çabucak ölmek istiyorum.
Yaralar vardır hayatta, ruhu cūzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen, kemiren yaralar. Kimseye anlatılamaz bu dertler, çünkü herkes bunlara nadir ve acayip şeyler gözüyle bakarlar. Biri çıkar da bunları söyler ya da yazarsa, insanlar, yürürlükteki inançlara ve kendi akıllarına göre hem saygılı hem de alaycı bir gülüşle dinlerler bunları. Çünkü henüz çaresi de, devası da yok bu dertlerin. Acaba bir gün bu metafizik olguların, ruhtaki bu kendinden geçme halinde ve uykuyla uyanıklık arasında beliren gölgeler yansımasının sırrı anlaşılacak mı? Çalışacağım yazmaya, aklımda kalanları, olaylar zincirinden zihnimde kalanları yazmaya. Belki genel bir sonuca varırım, hayır, fakat içim rahat eder, inanabilirim kendim. Çünkü benim için hiç önemi yok, inanmış inanmamış başkaları. Lakin tek korkum: Yarın ölebilirim kendimi tanıyamadan. Hayat tecrübelerimle şu yargıya vardım ki, başkalarıyla benim aramda korkunç bir uçurum var, anladım, elden geldiğince susmam gerek, elden geldiğince düsüncelerimi kendime saklamalıyım. Ve şimdi yazmaya karar vermişsem, bunun tek nedeni, kendimi gölgeme tanıtmak isteğidir. Duvardan doğru eğilmiş, yazdıklarımı oburca yutmak, yok etmek İsteyen gölgeme. İşte onun için denemek istiyorum: Birbirimizi ola ki daha iyi tanırız. Uzun zamandır başkalarıyla bütün bağlarımı koparmışım, kendimi daha iyi tanımak istiyorum.
Yaşam benim için küçük bir mum değil. O elimde tuttuğum muhteşem bir meşale gibi ve onu gelecek nesillere geçirmeden önce olabildiğince çok ışık saçmasını istiyorum.
Sayfa 14 - Pegasus yayınları Eylül 2012Kitabı okuyor
Gitmek istiyorum artık bir yerlere. Ama, hiçbir şey bırakmadan geride.
Reklam
Çok Sevgili Aliye,*
Sana neler yazayım ki sen neşe içinde yüzesin. Ben neşeyi senden öğreneceğim. Hayat ve felaketler beni o kadar gülmekten ve neşeden uzaklaştırdı ki kendimi, senin getirdiğin bu saadet dünyası içinde bile şaşkınlıktan kurtaramıyorum. O kadar talihin kahrına uğramışım ki hayatta bana da mesut olmak nasip olabileceğine inanamayacağım geliyor. Evde iki resmini de karşıma alarak saatlerce bakıyorum ve bu saadet beni âdeta sarhoş ediyor. Sevinçten ağlamak istiyorum. Ben son zamanlarda her şeyden ümidini kesmiş, kendimi gülen, oynayan hayattan ayırarak birkaç türlü kitabın arasına atmış bulunuyordum. Sen bu karanlık ömrümün içine bir sevinç ışığı gibi, kurumaya yüz tutan ekinlere can veren bir nisan yağmuru gibi birdenbire geldin. Ben bu kadar bol bir hayat ve saadet yağmuru altında kendimi unutmuş gibiyim.
Sayfa 25 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
“bir balon olmak istiyorum. içimde hâlâ nefesin varken kaçıp gidebilmek için. Bir balon olmak istiyorum... kendimi gökyüzüne asmak ve yok olmak için."
... hayatın gizli bir şuuru olduğuna inanmak istiyorum.
Basma da fistan giyemez aman
Bireyin bastırma yoluyla üstesinden geldiği korkular ayrıca düşmanlığın bilinçli bir denetim altında tutulmasıyla da yenile­nebilir. Ama kişinin düşmanlığı bastıracağı mı yoksa denetleye­ceği mi bir seçim sorunu değildir, çünkü bastırma, refleksi an­dıran bir süreçtir. Eğer belli bir ortamda bireyin kendi düşman­lığının farkına varması dayanılmaz bir şeyse, reflekse benzeyen bir bastırma süreci devreye girer. Elbette böyle bir olayda bilinçli denetim olanaksızdır. Düşmanlığın farkına varılmasının daya­nılmaz olabilmesinin ana nedenleri, bireyin karşısındaki insanı sevmesi ya da ona ihtiyaç duyması ve aynı zamanda da ona karşı düşmanlık beslemesi olabilir, bireyin düşmanlığı kamçılayan kıskanma ya da sahip olma hırsı gibi nedenleri görmeyi isteme­mesi olabilir ya da kendi içindeki başkalarına yönelik bir düş­manlığı algılamasının ürkütücü olması olabilir. Bu tür durum­larda bastırma, anlık bir güvenceye giden en kestirme ve en hızlı yoldur. Bastırma yoluyla ürkütücü düşmanlık ayrımsanma düzeyinden çıkar ya da ayrımsanma düzeyine çıkması engellenir. Bu cümleyi başka sözcüklerle tekrarlamak istiyorum, çünkü olanca basitliğine karşın bu, kolay kolay anlaşılmayan psikana­litik görüşlerden birisidir; eğer düşmanlık bastırılmışsa birey, düşmanlık beslediğine ilişkin en küçük bir görüşe bile sahip de­ğildir.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.