Şöyle bir şey okudum az önce (İtalyanca): Başına bir şey gelirse bana söyle, çünkü birlikte gülüp yalnız ağlamamız adil değil
Cahil
Konuşmak = Arapça Görmek arapça Yüz Latince Yapıştır= Fransızca İstek=İtalyanca Kifayetsiz arapça Yetmek= arapça Akıl=arapça Fazla=arapça Kab=farsca Sadece ilk paragrafta kurduğu cümledeki tek Türkçe sözcük yüz! Ama Türkçe konuştuğunu sanıyor YÜZSÜZ kafatasçı
nosthalgia

nosthalgia

@nosthalgia
·
04 May 19:16
arapça konuşan türk görünce yüzüne şamarı yapıştırmak istiyorum. kifayetsiz türkçe neyine yetmiyor, aklına fazla mı geldi? kabın mı küçük? dindar olmayı arap olmak sananları görünce büyük bir öfke kaplıyor. acaba bu kapsızları nasıl eğitebiliriz?
Reklam
İtalyanca s'accommodi sözcüğünün çevrilmesi mümkün değildir; aynı zamanda gelin, girin, hoş geldiniz, evinizdeymişsiniz gibi davranın, ev sahibi sizsiniz, anlamlarına gelir.
Sizde paylaşırsanız sevinirim
Buradan bir şey sormak istiyorum. Daha doğrusu oylama yapmak istiyorum. Yeni bir yabancı dil öğrenmek istiyorum. Uzun zamandır aklımda olan üç dört dil var. Sizce hangisini öğreneyim? Farsça Arapça Almanca İtalyanca
"Bilinçli olarak bir yabancı dil öğrenmeye kalkışmadım hiç; tanıştığım her diyar ve kültür yararlı bir şey bırakıyordu bende: Ingilizce, Italyanca, İspanyolca, birazcık Rusça, bir lokmacık Almanca. Yaklaşık on dilde "Merhaba", "Hoşçakalın", "Sağolun", "Bu kaça?" demeyi öğrendim."
Reklam
❗Kesinlikle iktidarı desteklemediğimi peşinen belirterek diyorum ki CHP li belediyelerin Arapça düşmanlığını da kınıyorum. Madem o kadar milliyetçisiniz, İngilizce, Almanca, Fransızca ve İtalyanca yazılı bir sürü tabela var her yerde. Onları neden kaldırtmıyorsunuz. Adam, 5 bin nüfuslu ilçede berber dükkanı demek yerine 'Barber Shop' 'Hair Cut' bilmem ne yazıyor. Gerizekalılığın gereğini yapıyor. İstanbul mu lan burası. Kiminle anlaşmayı amaçladın tabeladaki o İngilizce ile. Biz İngiliz miyiz? Kalkıp da turistler anlasınlar diye yazılıyor derseniz, Avrupa bir tane gavur dükkanını Türkçe isimle açmıyor. Ayrıca ülkemize gelen Arap turist sayısı gavur turistlerden az değil. Ben Türkçe olmayan her dildeki levhalara karşıyım, Arapça da dahil. Fakat sizinki sadece Arapça'ya savaş açmak ve bu düşmanlığın adı aslında İslam düşmanlığı. Samimi olsaydınız her dildeki tabelaları yasaklardınız. Saygılar.
Biraz da tembelliği övelim.
İtalyanca bir deyim: “dolce far poco” “Az çalışmanın ya da hiç çalışmamanın keyfi, tatlılığı”
432 syf.
·
Not rated
·
Read in 18 hours
Çöl Kızı
Birinci dünya savaşının en büyük casusu. Lawrence gibilerinin hocası sayılır. Arapların kendisine "Ümmetin annesi" lakabını taktığı o kadın. Elinde cetvel ve pergel ile Ortadoğu haritasını sil baştan çizdi. Irak'a heykelleri dikildi. Ortadoğu'nun paramparça olmasına yol açan kişidir. Gertrude Bell, Birinci Dünya Savaşı
Sınırları Çizen Kadın
Sınırları Çizen KadınTaha Niyazi Karaca · Kronik Kitap · 2018187 okunma
Bir süpermarkette makarna paketlerini incelerken, bizim için vermicelli olan şey, bir Romalı için kelimenin tam anlamıyla "küçük solucanlar" dır. İhracat sırasında İtalyanca isimlerin İngilizceye genellikle çevrilmemesine şaşmamalı.
Reklam
Çocuk küçük yaşlardan başlamak suretiyle Kur'an mektebinde gidip anlamını bilmediği Arapça sesler ezberleyeceğine( İtalyanca bilmeyen bir çocuğa İtalyanca Tommiks ezberletildiğini düşünün- bu onun için hiçbir şey ifade etmeyecektir.) inanıp, inanmayacağına kendisi karar versin. Önce kendisi bir okusun, okuma yazma öğrensin, dil öğrensin, biraz dünyayı tanısın.... Sonra, bütün tabiplerinde hemfikir oldukları, akılcı düşünmeye başlanabildiği, rasyonalitenin tamamlandığını sandığımız dönem olan ön sekiz yaşında yapsın bunu. Yani, çocuk okuma- yazma bilecek, kimya, fizik okumuş olacak, tabiat bilgisi okumuş olacak, dünya hakkında bir kanaati olacak, sonra inanıp inanmamaya karar verecek. " Çocuklara bu hürriyeti vermemiz lazım" diyor ATATÜRK. Bu yüzden dine dayalı eğitimi kaldıralım, çünkü doğru olduğu tespit edilemeyen, hatta yanlış olduğunun pek çok ispatı olan bir sürü şey çocuğa çok erken yaşlarda öğretiliyor ve onun hayatında adeta vazgeçilmez kılınıyor. Benim de böyle birçok dindar bilim adamı arkadaşım var. Bakıyorum hepsi çok küçük yaşlarda şartlanmış. Bundan bir türlü vazgeçemiyorlar.
Yabancı dil öğrenme konusunda da diğer tüm alanlardaki gibi üstün bir başarı gösterdiği için İngilizce, İtalyanca, Almanca, Bulgarca, Çekçe, Hırvatça ve Fransızca konuşabilmektedir. Dil öğrenimi konusundaki başarısı Tesla'nın hiperpoliglot olarak adlandırılan bilişsel bir yeteneğe sahip olduğunu gösterir.
Sayfa 24 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Barnabas İncili’nin akibeti nereye varacak?
Barnabas İncili’nin akibeti nereye varacak? 1983 Kışında, Şırnak'ın Uludere kazasına bağlı "Kela Memo" mevkiinde av köpekleriyle avlanmaya çıkan Timurhan Ağa ve adamları bir ara köpeklerini kaybederler. Köpeklerinin yeraltı gibi bir yerden seslerini işitirler. Mağara gibi bir yerden girdiklerinde aşağıya doğru yol olduğunu
Ekmeği müşterinin evine götüren ise fırıncı değil, tablakârdı (tabla,İtalyanca' dır). Bu kelime İtalyanlar'dan kalmış, diğer birçok deyim gibi. Çünkü Türkler, yıllarca ülkenin sahibi, fakat asker, idareci olmuşlar. Sanatkârları, tüccarları İtalyanlar ve Rumlar olmuş. Tablakâr'ın "kâr" eki de Farsçadır. Ekmeğin resmi adı ise ekmek değildi. Devlet ona "nân-ı aziz"derdi. Bu da Acemcedir. Ekmekçi esnafına da "Habbazan cemaati" denirdi. (Arapça "hubs"dan türemiş bir söz)
Avrupalılar daha basit bir isim buldular ve 12 yüzyılın sonlarında Türkler tarafından fethedilen topraklara Türkiye adını verdiler ve sözcük ilk kez İtalyanca da Turchia olarak kullanıldı. Bu isim 14 yüzyıl da Avrupa'ya açılıp topraklarını batıya doğru sürekli genişleten Osman Bey'in ardılları tarafından yaygınlaştırıldı. Ama ne ülkelerine Türkiye ne de kendilerine Türk dediler. Osmanlılar kendilerini darü'l-İslam yani İslam ülkesini yöneten Müslümanlar olarak gördüler ve bu topraklarda kurdukları 'devlet'e , bürokratik kullanımda Devlet-i Aliyye [Yüce Devlet] ya da Menalik-i Mahrusa [Tanrı'nın koruduğu memleketler adını verdile.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.