İttihatçılar ve Mustafa Kemal
... Cemiyet'in önde gelen liderleri ile Mustafa Kemal arasında hep bir fikir ayrılığı olmuştur. Mustafa Kemal'e göre, ordu siyasete direkt olarak angaje olmamalıdır.
İktidar zaferi ile sarhoş olan hayalperest İttihatçılar artık birer despot kesilmişlerdir.
Sayfa 109Kitabı okudu
Reklam
Var olun İttihatçılar.
24 Nisan İttihatçılar Günü
Osmanlı'nın bakiyesi olan, vergi vermeyen, askere gitmeyen buna rağmen Türk devletine nankörlük edip isyana kalkışan ermenileri, devletin asayişi ve Türk Milletinin güvenliği için müdahale eden İttihat Terakki'den Türk milleti razı, Allah'da razı olsun.
Babıali Baskını
Muhafız Bölüğü’nün komutanı askerlerini alıp Babıâli’nin arka tarafındaki Nallı Mescit önünde silâh çattırarak hiçbir şeye müdahale ettirmeden bekletmiştir. Bu boşluktan istifade eden Enver Bey ve İttihatçılar sadarette kendilerine silâh çeken Sadâret Yaveri Nafiz Bey’le, Harbiye Nezareti yaverlerinden Kıbrıslı Tevfik Bey’i, Sadâret Dairesi kapısında duran iki nöbetçi askeri ve isimleri bilinmeyen altı kişiyi öldürmüşlerdir. Kendilerinden de cemiyet murahhaslarından ve eski mülâzımlardan Mustafa Necip Bey öldürülmüştür.
İttihatçılara düşmanlık edenler gafil değilse haindir
...Odaya, kısa boylu, zayıf, sinirli hâlli bir adam girdi. Şeyh, onu, “Manavoğlu Nevres” diye tanıttı bize. Eğer aramıza bir bomba düşmüş olsaydı, bundan daha çok şaşırmazdık. Bu adam hakkında bütün duyduklarım bir bir aklımdan geçti. Onun Kıbrıs’ta bir İngiliz ajanı olduğu ve Mısır’da Türkler aleyhine yayında bulunduğu söyleniyordu. Acaba doğru muydu? Kemalleddin Sami de şöyle demişti: — Kısmen kaçık, kısmen bir evliya, kısmen de kanlı bir adamdır. Bir an olur ki, memleketi için ölmeye hazırdır. Başka bir an, memleketi beş para için satar. Morfinmandır. Şimdi bize katılmaya çalışıyor. Onun fikrince, İttihatçılar ortadan kalkmadan Türkiye kurtulamaz. Vaktiyle de Garplıların adaletine çok inanırdı. Şimdi, hayal kırıklığına uğramış. Her şeyi yapmaya hazır görünüyor. Fakat, insan aramıza girip sırlarımızı satmayacağından emin olamıyor. İşte, bütün bunlar zihnimden geçerken, Rıza Reşit beylerin ona büyük bir hınçla baktıklarını gördüm. Manavoğlu Nevres şaşırdı ve bana onun bu durumu çok dokundu. Hele onların ellerini uzatıp da elini sıkmamaları bütün bütün beni üzdü. Elleri birden yanına düştü. Ben, içimden ona karşı duyduğum acımayı saklayarak elimi uzattım. O da bana garip bir minnetle bakarken yüzündeki üzüntü biraz geçti.
Reklam
[Eski] Maliye Nazırı merhum Cavit Bey, Şişli’de saklı olduğu bir evde beni görmek istedi. Ferit Paşa Hükümeti başa gelir gelmez, İttihatçılar tevkif edildiği için, o da saklanmıştı. İstanbul İttihatçıları kendisini bu kongreye mümessil [temsilci] seçmek istiyorlardı. Bu hususta benim fikrimi sordu. Ben de bu hususta Mustafa Kemal Paşa’nın fikrini almadan harekete geçmemesini tavsiye ettim. Ben, Kemaleddin Sami Bey vasıtasıyla Paşa’ya yazdım. Mustafa Kemal Paşa da nazik bir surette bunun olamayacağını bildirdi. Cavit Bey müteessir [üzgün] göründü ve o hafta İstanbul’dan uzaklaştı.
İttihatçılar ilk defa olarak yerli sermayenin sınai teşebbüsleri yatırılmasını desteklemek için kanunlar çıkartmışlardır.
"Türk komünistlerinin öldürülmesini, çoğu Enver Paşa'nın Teşkilat-1 Mahsusa'sında çalışmış olan sağ kanat İttihatçılar gerçekleştirmişti. Daha sonra Mustafa Kemal, Enver'in tekrar Trabzon yoluyla Türkiye'ye dönme isteğini reddetti ve bu adamlar da ortadan silindi..."* *(Andrew Mango, “Atatürk", yazı dizisi, Yeni Binyl gazetesi, 14 Mart 2000 [Sabah Kitapları])
Sayfa 111
Biz Birinci Dünya Harbine hırs değil, cahillik yüzünden girmişizdir. Almanlara satılmamışızdır. İttihatçılar vatan satıcısı değildiler. Liderlerinin hepsi parasız ve yardımsız, düşman kurşunları altında can vermişlerdir. Fakat bir umumi dünya görüşünden, realiteleri elde tutarak ve karşılaştırarak uzun vadeli hesaplar yapmak ve hükümler çıkarmak gücünden, yetkisinden yoksun idiler.
Reklam
The Young Turks‘ Crime Against Humanity: The Armenian Genocide and Ethnic Cleansing in Ottoman Empire (Genç Türklerin İnsanlık Şuçları: Ermeni Soykırımı ve Osmanlı İmparatorluğunda Etnik Temizlik), Princeton University Press tarafından Amerika’da yayınlandı. Taner Akçam’ın tespit ettiği iki uç noktadan ilkine göre, ‘İttihatçılar soykırım kararını
Osmanlı İmparatorluğu çökmüştü. Fakat bu korkunç çöküntü altında ezilenler sadece Birinci Büyük Dünya Savaşı’na Türkiye’yi sokan İttihatçılar değildi. Şurasını da eklemek isterim ki, o savaşa girsek de, girmesek de İmparatorluk’un devam edemeyeceğine, ben, o günlerde de inanmıştım. Bununla beraber geleceği görebilen bir siyaset takip edebilseydik, belki o günün ani ve korkunç akıbetine uğramazdık. Her hâlde, o gün İmparatorluğun ölümü apaçık bir hakikatti.
youtu.be/4xpBpMn-_u0 Osmanlı donanması Teğmeni Cemil Bahri Könne (Kunneh), cesur, dürüst, samimi, beyefendi, aktif, güvenilir, iyiliksever ve hümanist bir insan olarak tanınır, her zaman mağdur ve zayıf insanları koruması ve kollamasıyla bilinir. Bir asır önce bir Osmanlı deniz subayı tehcirde yer almayı reddetmiştir. 1915-17 Ermeni
Balkanlar’da II. Abdülhamid’in politikası milleti millete kırdırmaktı; yani Bulgarlara Rum kilisesi yaktırır, Rumlara Bulgar mektebi bastırır; bu arada öğretmenler öldürülürdü ve onlar birbirini yedikçe, güvenliği ve bütünlüğü sağlayan bir politikayla idare ediyordu. İttihatçılar böyle bir şey yapmadılar. Bir vatan birliği sağlamak için kavga sebeplerini kaldırdılar. “Kiliseler kanunu” çıktı, kiliselerin kavga ettikleri mal varlıkları tespit edildi. Ardından da Balkan devletleri tarihte ilk ve son defa birleştiler. Bu olacak iş değildi. Bulgar, Yunan, Sırp, hatta Karadağlılar, tarihte ilk ve son defa Balkan devletleri olarak birleşiyorlar, görülmeyecek bir şey!
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.