Bir handikap daha: İslam'ı anlamamak
Müslümanca bakmak nasıl olur? Bu insanın görüşüne feraset kazandıran gizil bir güç mü var? Başka insanlar niçin Müslümanın gördüğünü görmesin? İslam'ın Batı kültürüyle uzlaşmaz durumunu bizzat Batı iyi bilir. Bu nedenle Batı, İslâm kültürünün ve Müslüman insanın enkazına bile tahammül etmekte zorlanır. İşte Müslüman bu durumun farkında olmalı... Bunun farkında olunursa farkında olmayanın göremediğini görebilir. Biz de bu nedenle olup bitenler bize göstermeye çalıştıkları gibi değil fakat nasılsalar öyle görülmelidir, diyoruz. Olup bitenleri gerçek mahiyetiyle değerlendirebilmek için Müslümanca bir konumda bulunmak gerekiyor, diyoruz.
_Her şey algıdır. Herhangi bir şeyi itici ya da çekici kılan tamamen senin zihnindir. Karar veren faktör sensin. _Zihin, aldatıcıdır. Gerçekte ikilem yoktur. Gerçekte sorun yoktur. Hiç olmamıştır, hiç olmayacaktır. Zihinde sorunlar vardır ve sen gerçekliğe zihnin aracılığıyla bakarsın. Böylece gerçeklik sorunlu olur. _Sağlıksız bir zihinle ne
Reklam
_Hayat, sürprizlerle dolu bir kumardır ve hayatın ne olduğunu sadece kumarbazlar bilir. _Eğer cesur değilsen samimi olamazsın, sevemezsin, güvenemezsin, gerçeğin peşine düşemezsin. O yüzden önce cesaret gelir. Ve diğer her şey onu izler. _Risk al. Belirsizlik deme; merak de. Güvencesizlik deme; özgürlük de. Bu güvencesizlik, hayatın
Kalem ve Kılıç
Tûsi, İsmailî mezhebini terk ettiğini açıklamıştı.Tûsi artık İlhanlılar eliyle kurulan yeni rejimin fikri manada kurucularından biri olarak ahlak anlayışını kamu düzeni ve yöneten­-yönetilen ilişkisi çerçevesinde de değerlendirmiş böylelikle kuruluş sürecinde olan İlhanlı hakimiyetinin Müslüman tebaa gözünde meşrulaşmasına katkı sağlamış oluyordu.
Eğitim ve İngiliz Dili
Oxford'da verdiğim konuşmanın ardından genç bir İngiliz bir İnternet sitesinde şöyle yazmıştı: "İngiltere, bağımsızlık için gerekli olan aracı Hindistan'a temin etmiştir. Modern demokrasi, bir anayasa ve insan haklarının teminat altında olduğu kendi kendini yönetme fikirlerini Hindistan'a yurtdışında tahsil görmüş
Yıldız Tasarımları: Türklerin eski dönemlerde sahip oldukları astrolojik bilgiler sınırlı olsa gerek. Sibirya ve Kuzey Moğol metinlerinde sadece çok sınırlı sayıda gök cismi tanımlanmaktadır: —»Ay, güneş —»Kün, Venüs —»Erklik, —»Ülker. Gökcisimleri önceleri yultuz olarak adlandırılırken, bu isim daha sonra Yıldız'a dönüşmüştür. Sembolik 7 ve
Reklam
_Az yemek, az uyku, az konuşmak ve herkesle düşüp kalkmamak. İşte doktora ihtiyaç olmaması için yapılması gerekenler bunlardır. _Az ye! Yedikten sonra hazmoluncaya kadar başka bir şey yeme! Zira şifa yemeğin hazmolunmasındadır. İnsanın sağlığını bozan yemek üzerine yemek yemektir. Tıp ilmi ki beyte sığdırılmıştır. Ve söylemenin güzeli de kısa
_Mustafa Kemal, bir Türk’tü; Türk olmaktan gurur duyuyor; “Türkiye Türklerindir” parolasıyla yaşıyordu. Ne Tanrı’dan, ne bir kişiden ne de kurumdan çekinmeyen, tam bir devrimciydi. Onun için resmi ya da kutsal olan hiçbir şey yoktu. Türkiye’yi Padişah’ın ehliyetsizliğinden ve despotizminden olduğu kadar, yabancıların pençelerinden kurtarmakla
Ocak 1960'ın başında Genelkurmay İstihbarat Birimi Başkanı Tümgeneral Haim Herzog, o dönem askeri istihbarata bağlı Birim 188'in başkanı aynı zamanda Arap ülkelerine gönde­rilen "savaşçıları" teşkilata kazandıran Albay Yosef (Yoske) Yariv ile görüştü. Toplantının konusu, Şubat 1958'de Mısır ile birleşe­rek Birleşik Arap
84 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.