Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Aylık Türkçü Dergi: Ötüken 15 Ocak 1964'te Ötüken dergisinin ilk sayısı çıktı. Ötüken başlığı altında "Her Ayın On beşinde Çıkar, Fikir ve Ülkü Dergisi" ibaresi bulunuyordu. Derginin sahibi Atsız, sorumlu yazı işleri müdürü Mustafa Kayabek'ti. Ötüken doğrudan doğruya Atsız'ın sahipliğinde çıkan son dergiydi. Ölüm tarihi
" Biri bana fikir danışmaya geldiğinde aslında danışmanlık istemediğini bilirim. Onunla hemfikir olmamı ister. Ben de onun dostluğundan vazgeçmek istemiyorsam fikrinin iyi fikir olduğunu, uygulamasını söylerim. Ama seni severim, aile dostumuzsun, onun için kendimi ateşe atacağım. "
Sayfa 475
Reklam
Acı Çekmek
Çatışma ve stresi anlamak sanatçı için iyi bir şeydir. Bunlar sana fikir verebilir. Fakat eminim ki, fazla stres altında yaratamazsın. Eğer hayatında çok fazla çatışma varsa, bu durum yaratıcılığını engelleyecektir. Çatışmayı anlayabilirsin ama içinde yaşamak zorunda değilsin. İçine girebildiğimiz dünyalarda, hikâyelerde acı var, karmaşıklık var,
Sayfa 103Kitabı okudu
Başlangıçta, analar-babalar ve diger aile fertleriyle yaşanmış ilişkiler hakkında temel bilgileri edinmek, o kişinin dünyası hakkında fikir edinme açısından önem taşır. Ama bu ilişkilerin ayrıntılı değerlendirmesini yapabilmek için erken- dir. Nitekim psikoterapinin ilk aşamasında anlatılan acı ve öfke yüklü hikâyeler, görece bir rahatlama sağlandıktan sonra yerini, daha yansız değerlendirmelere bırakır. Ya da bunun tersi olur. Başlangıçta, yaşanan kızgınlıkları bastırarak yüceltilen anne ya da babanın olumsuz yönleri, rahatlama sağlandıktan sonra yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlar. Sık karşılaşılan durumlardan biri de temel sorunun kaynağının, örneğin babayla ilişki olduğuna inanılmışken, aslında baba- dan değil anneden kaynaklandığının ya da bunun tersi olduğunun fark edilmesidir. Bu değerlendirilmeler yapılırken, terapistin ha- fiye konumunu iyi kullanması gerekir. Çünkü bazen asıl sorun kaynağı olan ebeveyn değil de beklentilerin yöneldiği ebeveyn sorun kaynağı olarak görülebiliyor. Yetişkin yaşamımızda da umudumuz olmayandan çok, bir şeyler beklediğimiz insanlarla sorun yaşarız.
Sayfa 88 - MetisKitabı okudu
Olasılık nedir?
Olasılığın fizikteki anlamı yaşamdaki sıradan, ya da kumarhanedeki anlamıyla, tamı tamına aynıdır. Bu, belli bir olgunun gerçekleşmesinin şansı ya da olabilirliğidir. İyice dengelenmiş bir parayla düzgün olarak yazı-tura atılırsa tura gelmesinin de yazı gelmesinin de şansı elli-ellidir. Dolayısıyla her iki sonucunda olasılığı tamı tamına 1/2. Bu
Sayfa 376 - Alfa Bilim
Bugün daha rahat geziyor olmamız Seyhan niteliğinde değişti aslında. Eskiden gezginler etraflarına daha iyi gelirdi muhtemelen, zira hem toplumun daha üst tabakalarından geliyorlardı hem de gezmek için çok daha fazla zaman ve para harcamaları gerekiyordu. Ekonomistlerin deyimi ile konuşmak gerekirse, seyahatin batık maliyeti daha yüksekti yani. Eskiden bir fikir ile gerçekleştirilen seyahat şimdi daha çok bir etki ile gerçekleştiriliyor. Diziler, filmler, sosyal medya paylaşımları, arkadaş ve komşuların tavsiyeleri ve indirimli tatil paketlerinin etkisi altında çıkılan bu yolculuklar eskisi eskisine göre daha az içsel tecrübeye dönüşüyor; ama çoğu zaman görmekten ziyade göstermek, anlamaktan ziyade anlatmak aslında.
Reklam
"Nasıl zorlu bir işe kalkışıyorum ama anlamsız bir şeyden korkuyorum! Hımm... elbette, her şey insanın kendi elinde ama korkudan önüne çıkan fırsatları kaçırıyor... Bariz bir gerçek bu... İlginç, acaba insanlar en çok neden korkarlar? Her şeyden çok yeni bir adım atmaktan, yeni bir fikir dile getirmekten... Ne kadar çok gevezelik ediyorum böyle. Bu yüzden de hiçbir şey yapmıyorum. Aslında şöyle demek daha doğru: Hiçbir şey yapmadığım için gevezelik ediyorum. Böyle gevezelik etmeyi şu son bir ay, günlerce bir köşede yatıp kadim dönemlerde olan bitenleri düşünürken öğrendim. İyi de şimdi niye gidiyorum ki? Gerçekleştirebilecek miyim gerçekten? Ciddi ciddi yapacak mıyım bunu? Hayır, hiç de değil. Bir hayal uğruna kendi kendimi oyuncaklarla oyalıyorum! Evet, gerçekten oyuncaklarla!" ~Rodion Romanoviç Raskolnikov
Suat Amca' da pek meraklı shhshs
Neyse, dede ya sen o asayla benim kafama vurup da çıkaramaz mısın bizi buradan?" "İyi fikir aslında. Ben bu asayla senin kafanı yarıyım, alıp hastaneye götürürlerken de kaçarız. Eğ bakayim kafayı az öne." "Dur be dede. Çölde nasıl vurdun da evde uyandım, o şekil bi' şey olur mu diye dedim ben, yarma kafamı filan." "Ben yarıyım?" "Suat Amca gözünü seviyim az öte git şuradan ya."
...aslında bu çağın asil yetenekli ve sıcak kanlı insanları arasında sessiz bir fikir birliği var: içlerinden her biri okulun öğrenim durumundan şikayetlerinin ne olduğunu biliyor, her biri, torunlarını en azından bu baskıdan kurtarmak istiyor, kendini ortaya koymak zorunda olsa da. Ama buna rağmen hiçbir yerde tam bir dürüstlük olmamasının üzücü sebebi, çağımızın pedagojik fikir yoksulluğunda yatıyor, işte asıl burada hakikaten yapıcı insan eksikliği var: yani iyi ve yeni fikirleri olan ve tam dahiliğin ve tam uygulamanın zorunlu olarak aynı bireyde karşılaşması gereğini bilenler.
"Bu insanlar yataklarından niçin kalkıyorlardı, niçin yaşıyorlardı, anlamak kolay değildi doğrusu. Aslında anlamak da gerekmiyordu. Bu iyi insanlar yalnızca doğmuş oldukları için yaşıyorlar ve yalnızca kendilerini koruma güdüsüyle yaşamaya devam ediyorlardı... Ne bir amaç, ne de herhangi bir art fikir söz konusuydu burada."
Sayfa 57
Reklam
Gücün 48 Yasası
Gücün 48 yasası 1-Sizin üstünüzde bulunanların kendilerini üstün hissetmelerini sağlayın. Onları memnun etme ve etkileme arzunuzla yeteneklerinizi göstermede çok fazla ileri gitmeyin, yoksa tam tersine neden olursunuz, yani korku ve güvensizlik uyandırırsınız. Ustanızın olduğundan daha parlak görünmesini sağlayın ve gücün doruklarına
Nazi ölüm kamplarından sağ kurtulanlar, en korkunç tacizlerin bile insan belleğinde sürekli taşınabileceğinin en açık göstergesi. Nazi kurbanları için en büyük sorun, kendileri ile ölüm kampları arasına duygusal bir uzaklık koyabilmeyi, unutmayı başarabilmek oldu. Tarifsiz kötülüklerle dolu bir dünyada, tekrar Nazi Almanyasında -diyelim ki
Sayfa 129
Bir keresinde aklıma şöyle bir fikir geldi: Bir insanı ezip mahvetmek, ona en korkunç katilin bile duyunca titreyeceği kadar ağır bir ceza vermek isteyenlerin, insana yaptığı işin tamamen anlamsız, faydasız olduğu duygusunu vermesi yeterlidir. Bugünkü sürgün hizmeti ilgi çekmeyen can sıkıcı bir iş olduğu halde aslında makuldür: Mahpus tuğla keser, toprak kazar, badana yapar, inşaatlarda çalışır; bu işlerin de bir anlam ve amacı vardır. Sürgün bazen kendini buna kaptırır, daha iyi, daha becerikli olmak ister. Ama bir kovadan öbürüne su dökmek, kum elemek, bir yığın toprağı bir yerden başka bir yere taşımak gibi işleri ona zorla yaptırırsanız, sanırım birkaç gün sonra ya kendini asar ya da bu küçülmeden, utançtan ve azaptan kurtulmak için, "öleyim bari" diye binlerce cinayet işler. Böyle bir cezanın ancak işkence, intikam aracı olacağına şüphe yoktur; bu ceza hiçbir makul amaca hizmet etmediği için anlamsızdır. Ama her zorlama işte muhakkak biraz anlamsızlık, hakaret ve bir utanç telakkisi vardır; yani zora dayanan sürgün hizmeti de serbest hayatta yapılan işlerden daha ağır ve azaplıdır.
"Aklımıza ilk gelen fikre âşık olup vazgeçmeyi reddetmek, sık yaptığımız bir şey değil midir? Ne kadar kötü sonuçlanırsa sonuçlansın. Daha da önemlisi, on yedi yaşındaki hevesli ama yanlış yönlendirilmiş hâlimizin bütün hayatımız boyunca nerede çalışacağımızı belirlemesinin iyi bir fikir olduğundan emin miyiz? Peki ya şimdi? Ne sıklıkla ilk fikrimizin peşine takılıp, aslında hiç araştırmadığımız soruların yanıtlarını bildiğimizi sanıyoruz? Doğru problem üzerinde çalışıp çalışmadığımızı ne sıklıkla kontrol ediyoruz? "
İtidal
Birçok kitap yorar insanı; madem elindeki kitapların hepsini okuyamıyorsun, okuduğun kadarını elinde bulundurman yeter. "Ama ben," diyorsun, "bir bunu, bir şunu açıp okumak istiyorum." Bir çok yemeğin tadına bakmak, mızmız bir mideye göredir. Yediklerin çeşitli, değişik gıdalarsa, beslemezler seni, sadece mideyi
Sayfa 36 - Jaguar kitap, birinci baskı, Mart 2018Kitabı okudu
704 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.