Sizler, tüm umutları kesilmiş insanlarsınız! Sizler, dört duvar arasına mahkûm olmuş insanlarsınız! Sizler... sizler, dışarıda ve içeride hiçbir işe yaramaz, dünyaya yalnızca gün saymaya gelmiş zavallı insanlarsınız! İşte buraya bir silah koyuyorum, işte umutlarınız ve yaşamınızı kısıtlayacak, birinizi daha hayattan silebilecek gerçeklik; bunu
Hayatı fular niyetine bağladım boynuma
Entarimin fırfırları gibi dalgalı bir yaşamın
İlmeğini bizatihi atmanın şahesteliğini yaşıyorum
Renkli rüyalar otelinde kalıyor
Ruhumun dizelerine söz dizmeyi seviyorum
Bir ritminin beni savurmasını
Savruldukça hücrelerimde kaybolmaktan büyük haz duyuyorum
Tavan arasında kaybolup ruhumu sobelemek
Tebessümün gamzesinde büyümek
İnceliklerin kazanacağı bir dünyada naif kalabilmek
Büyük bir ödül gibi geliyor şahsıma..
Görselini sevdiğim hayatın soluk renklerini boyuyor
Nabzını hissetmeye doyamıyorum
Ruhların hayatıma yansımalarını hayranlıkla izliyor
Renk alaşımlarıyla gölgeme yeni boyutlar ekliyorum
İyi hissettiğim ruh hallerinin görüntüsünü büyütüyor
Karmaşık hislerimi ise sözlere yansıtıyorum
Kendimi bir şifacı edasıyla büyülüyor
Herkesin anlamayacagi bir dil seçerek
Kendim gibi olanı bulmaya çalışıyorum..
19/8/2023
Pınar PEKĞÖZ
Dialog
Dialog
Nasıl net gözlem yapa biliriz?
Olanları bir birinden nasıl ayıra biliriz?
Doğru,yanlış nasıl kolay anlarız?
Nasıl nura ulaşıb yalnışdan arınırız?
Derler insan çözülmez kutu bağlı.
Açılmaz bu kutunun hiç bir zaman sırları.
Yakamoz& Papatya [1-8] hepsini okumak isteyenlere...
Aşk lafını ağzına almazdı Yakamoz. Nerede aşık görse garipser, aşk acısı gördü mü dayanamaz, gülerdi. Çok ketumdu, kimseye hiçbir şey söylemezdi. Bir kadının onu seveceğine inanmazdı, gerçek aşkın onu bulacağına ihtimal bile vermezdi. Sonra bir gün onu gördü, onu Papatyasını bakmaya kıyamadığı o narin çiçeğini hayatında hiç böyle hissetmemişti.
O zaman hemen git radyoyu aç
Bi şarkı tut
Ya da bi kitap oku mutlaka
İyi geliyor
Ya da balkona çık bağır bağırabildiğin kadar
Zehir dışarı akmadan yürek yıkanmıyor
Özellikle babalara...
Sınıfımda bir veli var. Kendisi üvey bir anne. (((Eminim anne gibi annelik yapanlar da vardır ben rastlamasam da))
Çocuğun aldığı notlar ,yaptığı devamsızlıkların hemen sonrasında okula geliyor... Ne kadar iyi bir şeyler hissetmesem de(sürekli kendini ona baktığı için övüyor)) ilgilenmeye çalışıyor huyu böyledir diye düşünmüştüm . Hemen bir alt sınıfta kendi çocuğu da var üstelik .Özellikle sordum öğretmen arkadaşa bu durumu ona öyle yapmıyor dedi.
Demem o ki başkasının çocuğunun açığını arayıp onu kötü olan iki ders notu için mutsuz edip babasını kışkırtıp çocuğu ağlatanlar, kendi evlatlarıyla da iş işten geçmeden ilgilenmeye başlasa ne iyi olur.
Madem sevginden yapıyorsun kendi evladını sevmiyor musun ?
Sanki uzun mesafeler boyunca yürümüş gibi yorgunuz ama geldiğimiz hiçbir yer yok. Sanki her şeyi çok seviyormuş gibi yapıyoruz ama dünyamız kaskatı, içinde neredeyse hiç sevgi yok. Sanki her düğümün çözümünü biliyormuş gibi konuşuyoruz ama her yaptığımızla, her söylediğimizle düğümler daha da çözülmez hale geliyor. Milyon tane kitap deviriyoruz görünüşte ama o kitaplardan hayata yayılan hiçbir bilgelik yok. Herkes ne kadar doğruluk timsali olduğunu ispat etmenin derdinde. İyi de hayatın fotoğrafına bu kadar eğrilik nereden karışıyor? Sanki aynı derdin dertlisi, aynı yolun yolcusu kocaman kalabalıklarmışız gibi konuşuyoruz; bir küçük kıvılcım yetiyor oysa aramızda koca koca yangınlar çıkartmaya. Aramızdan biri bir diğerine "Yalnız değilsin!" dediğinde hepimizi üşüten bir yalnızlık rüzgarı esmiyor mu her yanımızda?
Yakamoz& Papatya-8
---
Papatya, hemen Yakamoz'a bir mektup yazarak ona bu rüyayı anlatmak istedi. Elbette ki sevdiği bir rüya tabircisi değil, fakat onun bu rüya hakkındaki görüşlerini çok merak ediyordu. Bir çırpıda mektup yazan Papatya, büyük bir heyecanla Yakamoz'dan cevap bekliyordu. 2 hafta sonra Yakamoz'dan cevap gelmişti. Yakamoz aynen şöyle
Amerika ve Avrupa'nın pek çok yerinde aylardır protestolar var. Çok az bir kısmı hariç polisler müdahale etmedi. Binlerce insan sokaklarda yürüdü, marşlar söyledi.
Sonra Amerika'da öğrenciler kamp kurarak protestolara başladılar. Bir çok insanın haberi olmasa bile belki onlarca üniversitede bu protestolar sürüyor.
Ne oldu da polis birden güç kullanarak protesto eden öğrencileri tutuklamaya başladı?
Üniversiteler kendi öğrencilerini neden cezalandırmaya başladı?
Netanyahu şeytanı bile öğrenci protestoları hakkında konuşmak zorunda kaldı. Çünkü normal protestolardan çok daha etkililer.
Özellikle Amerika'nın en iyi üniversitelerinde okuyan öğrenciler "seçkin" ailelerin çocukları. Rahat bir hayat yaşama imkanları varken, bir çokları yahudi ailelerden geliyor olmalarına rağmen Filistinli Müslümanları savunmayı seçtiler.
Gelecekte bir çok iyi yerde olma imkanı olan bu öğrenciler, siyonistler için çok ciddi bir tehdit ve bunun için bütün soykırım ortakları ile öğrenci eylemlerini bastırmaya çalışıyorlar.
Başarılı olabileceklerini zannetmiyorum. Çünkü iyi üniversitelerde okuyan, bilinç seviyesi yüksek, güçlü ailelerden gelen öğrenciler kolay kolay pes edeceğe benzemiyor.
Siyonistlerin sonunu inşaAllah gelecek nesiller getirecek. Belki bize de görmek nasip olur.
Hiçbir sebep yokken hüzünlenir insan. Bazen. Sürekliliği tuhaftır da bu kadarı normaldir, olur böyle şeyler. Olur ki şiirlerde okunur: "Güzel şeyler düşünmeme rağmen / Durmadan ağlamak geliyor içimden" Arada ağlamak da iyi gelir sevgili okur. Hiçbir sebep yokken yahut neşeden, sevinçten.
Kitap okurken uykunun gelmemesi için yapılacaklar...
Sanki biri bana büyü yapıyor...
Tam kitap okumaya başlıyorum ilk 10 sayfası güzel akıyor on sayfadan sonra bi uykum geliyor ki gözlerimi açamıyorum . Söyleyin hanginizin nazarı değdi 😅🤣😅🤣söz kızmıyıcam. Ne yapılabilir kitap okurken uykunun gelmemesi için?
Yoksa benim okuma fobim mi oluşuyor 🤔🤣🤣
Şimdi uykunun gelmemesi için bir kaç öneri
biryudumkitap.com
Günaydın. Hiçbir sebep yokken hüzünlenir insan. Bazen. Sürekliliği tuhaftır da bu kadarı normaldir, olur böyle şeyler. Olur ki şiirlerde okunur: "Güzel şeyler düşünmeme rağmen / Durmadan ağlamak geliyor içimden" Arada ağlamak da iyi gelir sevgili okur. Hiçbir sebep yokken yahut neşeden, sevinçten. Var olun.
Günaydın. Hiçbir sebep yokken hüzünlenir insan. Bazen. Sürekliliği tuhaftır da bu kadarı normaldir, olur böyle şeyler. Olur ki şiirlerde okunur: "Güzel şeyler düşünmeme rağmen / Durmadan ağlamak geliyor içimden" Arada ağlamak da iyi gelir sevgili okur. Hiçbir sebep yokken yahut neşeden, sevinçten. Var olun.
#biryudumkitap
Günaydın. Hiçbir sebep yokken hüzünlenir insan. Bazen. Sürekliliği tuhaftır da bu kadarı normaldir, olur böyle şeyler. Olur ki şiirlerde okunur: "Güzel şeyler düşünmeme rağmen / Durmadan ağlamak geliyor içimden" Arada ağlamak da iyi gelir sevgili okur. Hiçbir sebep yokken yahut neşeden, sevinçten. Var olun.