Umarım öyledir
iyi şeylerin öncesi hep sancılı, mutsuzluk yaşanmadan mutluluk gelmiyor, hüznü bilmeden güçlü olamıyor insan. yanlış insanlarla tanışmadan da doğru insan gelmiyor kimsenin hayatına. hu yüzden yaşamına giren yanlış insanlara kızma. bil ki her acının sonunda seni bekleyen bir mutluluk, her yanlış insanın arkasında “senin için” bekleyen doğru biri var...
Sayfa 34 - İnkılap Yayınları, 2018
❛❛ Hüsrandan Kurtulmanın 4 Temel Şartı:
Hüsrandan kurtulmanın dört temel şartını sıralamaktadır Asr suresi . Bunlardan ilki ve en temel olanı, insanın yaratıcısına olan samimi imanıdır. Öyle ki Allah'a iman insanın var oluşunu, sahip olduğu akıl ve iradesiyle diğer varlıklardan üstünlüğünü anlamlı kılan en önemli değerdir. Dinin özü, iman esaslarının başıdır. Allah'a
Reklam
" Az da olsa, her mutluluk iyi gelir insana . Ne var ki, az mutluluk yetmez insana.. Mutluluk çok olunca da ucuzlaşır... "
Sayfa 286 - Can yayınlarıKitabı okuyor
Ama falanca olay farklı sonuçlansaydı neler olabilirdi diye durmadan tahmin yürütmenin ne anlamı var ki? İnsan muhtemelen ruh sağlığını bozar böyle. “Dönüm noktaları”ndan söz etmek iyi güzel de, kişi bu gibi anları ancak geçmişe dönüp baktığında görüyor. Bu tür olaylara bugün baktığınızda bunların gerçekten de yaşamdaki önemli, değerli anlar görünümünü almaları doğaldır; ama bu anları yaşadığım sırada edindiğim izlenim bu değil kuşkusuz.
Her insan yaşamında haksızlığa uğrayabilir. Haksızlığa uğradıktan sonra ya kendini toparlar ya da toparlayamaz, sendeler. Kimisi de yıkılır. Kendini toparlayıp durabilirmişse ne iyi; ama herkes bunu başaramaz. Haksızlığa uğrayıp kendini toparlayamayan, ayakta durabilmek için yakını bildiği birisine, bir arkadaşına, tanıdığına gider. Uğradığı haksızlığı anlatır; yıkılmaması için ondan yardım ister. Dinleyen adam, onun sendelediğini görünce; düşmemek için kendi üstüne abanacak da ona yük olacak diye korkusundan, yani kendini korumak için, yardım isteyene bir tekme de o atar ki başından gitsin. Tekmeyi yiyen daha çok sendeler, ha düştü düşecek… Bir üçüncü dostuna gider yardım etmesi için. Önce ilk uğradığı haksızlığı, sonra başına gelen ikinci kötülüğü anlatır. Dinleyen adam, aman kendi üstüne yıkılmasın da nerede yıkılırsa yıkılsın diye daha şiddetli bir tekme indirir. İyilik umarken kötülük gören, büsbütün şaşırmıştır. Üst üste tekmelendiği için zor ayakta durabilmektedir. Tekmelerden büsbütün sersemlemiştir. Yardım etmesi için bir başkasına gider. Önce uğradığı haksızlığı, sonra gördüğü ikinci kötülüğü ve üçüncü kötülüğü anlatır. Dinleyen adam, ‘elbet bir boku var ki bunca kişi buna kötülük etmiş, aman şundan kurtulayım’ diye bir tekme de o atar bu kez adam dayanamaz, yıkılır. Sürüne sürüne bir başkasına gider ve başına gelenleri anlatır. Onu dinleyen inanmaz. “Yahu bütün haksızlıklar da sana mı yapıyorlar?” der. Yalnız deseler iyi, bir tekme de onlar savururlar ki uzağa gitsin de kurtulsunlar. Böyle böyle o zavallı insanlıktan çıkar işte benim gibi bir ayak topu olur.
Sayfa 87 - Nesin YayıneviKitabı okuyor
Türk Edebiyat
... Ne var ki insan, hakkında iyi düşünceler beslediği dünyanın mahvolmuş olduğunu keşfetmeye görsün bir kere.İnsanın altın çağının geri gelmeyeceğini, zaten hiç olmadığını, ömür denen şeyin boş bir umudu beslemekten ibaret olduğunu anlamaya görsün. İnsan, insan denen varlığın en iyimser oranla yarısının şerefsiz mahlukat, diğer yarısının da bu şerefsiz mahlukatın oyuncağı olduğunu farketmesin bir kere. İşte orada yeni bir ülke başlar...
Sayfa 428Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.