_Her şey algıdır. Herhangi bir şeyi itici ya da çekici kılan tamamen senin zihnindir. Karar veren faktör sensin. _Zihin, aldatıcıdır. Gerçekte ikilem yoktur. Gerçekte sorun yoktur. Hiç olmamıştır, hiç olmayacaktır. Zihinde sorunlar vardır ve sen gerçekliğe zihnin aracılığıyla bakarsın. Böylece gerçeklik sorunlu olur. _Sağlıksız bir zihinle ne
_Yaşam, ufacık şeylerden, küçük mutluluklardan oluşuyor. Hiçbir şey büyük ve kutsal değil. O yüzden sözde büyük olan şeylere ilgi duyarsan yaşamı ıskalarsın. Yaşam bir bardak çayı yudumlamak, bir dostla sohbet etmek, sabah yürüyüşe çıkmaktır, ama illa belli bir yere doğru değil, amaçsız, son belirlemeden hareket etmektir. Böylece herhangi bir
Reklam
Az olan yeter bana derken hiç farkında olmadan gizli bir anlaşma yapıyorum hayatla. Ben en azı ile yetineceğim, sen de bana benim istediğimi sınırsız miktarda vereceksin, diyorum. Ben herkesin deli gibi istediği şeyi onlardan katbekat fazla istiyorum. En büyük yanılgım, masum dediğim isteklerimin en az olduğunu sanmam. En ama en coğunu istiyorum. Dipsiz bir mutlulukla sarhoş eden, kusursuz bir sevgi istiyorum. Dünya benim etrafımda dönsün, değilse dursun istiyorum. Şimartılmak istiyorum. İyi ki varsın, denilsin istiyorum. Sıcacık bir kucaklama, afiyetle yenen bir lokma, huzurlu bir uyku, içten bir günaydın istiyorum. Sensiz olmaz desin biri de, uzun uzun sıkılmadan dinlesin anlattıklarımı, neden bahsediyorum anlasın, bana hak versin istiyorum. Ben yaşadığımı hissetmek istiyorum. Ben de varım, değil mi!
ZAVALLILAR Köy muhtarı, beş yıl evvel kura çeken oğluyçün Üç dört köyü üst üstüne aratarak birkaç gün Yetim, yoksul, yosma, güzel bir kızcağız bulmuştu. O yetimcik, kocasını kurtararak askerden Bu ocağa «evim» diye sevinerek girmişken Biraz sonra bir ortağın beslemesi olmuştu. Bir yıl var ki dirlik yüzü görmemekte zavallı, Bir yıl var ki bir
Teşekkürler nöbetçim, iyi ki varsın
Geceleri, çoğu zaman, uyanık, beklerim. Uyuyanların uykusunun kapısında dikilen nöbetçiyim ben; o uyku benden sorulur. Düşün kalıba girmez kütlesi üzerinde yüzen ruhum ben.
Cemal Oğuz Öcal (1913-1971), İstanbul Erkek Öğretmen Okulunu bitirir (1935). Öğretmenlik yapar. Gazi Eğitim Enstitüsü Pedagoji Bölümüne girer. 3 Mayıs 1944 Turancılık olaylarında Serdengeçti ile birlikte tutuklanır; okuldan kaydı silinir. Berat edince 1947'de öğretmenliğe döner. Heceyle milli, hamasi şiirler yazar. Serdengeçti ile önceden
Reklam